Yırtıcı kuşların önemli göç yollarından Rize’de kuş gözlemcileri, zorlu yolculuğu fotoğraflayarak kayda geçiriyor.
Her yıl on binlerce kuş, üreme ve kışlama alanları arasında uzun bir göç yolculuğu gerçekleştiriyor. Bu göç hareketi, ilkbahar ve sonbaharda yoğun olmak üzere yılda iki kez yaşanıyor.
Türkiye, kuşlar için önemli bir göç rotasını oluşturuyor. Yırtıcı kuşların bir kısmı boğazlar üzerinden Avrupa ülkelerine giderken bir kısmı ise Doğu Karadeniz’den Rusya ve kuzeyine göç ediyor.
Kuş gözlemcileri, 4 yıldır Rize’nin Şahin Tepesi mevkisinde sabırla yırtıcı kuşları bekliyor. Gözlemciler, sabah erken saatlerden itibaren görsel şölene dönüşen bu zorlu göç yolculuğunu fotoğraflarıyla ölümsüzleştiriyor.
Kuş gözlemcileri, 4 yılda Türkiye’de gözlemlenen 41 yırtıcı kuş türünden 38’ini gözlemlemeyi başardı. Bu kuşlardan 26’sı düzenli olarak ilkbahar göçünde Rize’de görülüyor.
Veteriner hekim ve kuş gözlemcisi Birol Hatinoğlu, AA muhabirine, mesleği itibarıyla yıllardır doğayla iç içe kuş gözlemciliği yaptığını anlattı.
Karadeniz’de ilkbahar yırtıcı kuş göçünün Rize’de Şahin Tepesi’nden rahatlıkla izlendiğini belirten Hatinoğlu, sonbahar göçünün ise Çoruh Vadisi’nden izlenebildiğini söyledi.
Hatinoğlu, kışı Afrika’da geçiren kuşların Hatay üzerinden Türkiye’ye giriş yaptığını ifade ederek, “Anadolu’dan gelip Karadeniz üzerinden üremek için Rusya’ya doğru gidiyorlar. Büyük bölümü Karadeniz sahilinden denizi izleyerek Kafkasların önünden Rusya’nın steplerine ilerliyorlar. Her ilkbaharda Rize’nin sırtlarında binlercesini izleyebiliyoruz.” dedi.
Gürcistan’ın Batum şehrinde her yıl kuş sayımı yapıldığını kaydeden Hatinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçen yıl Batum’da 1 milyon 400 bin kuş sayılmış. Burada ciddi bir araştırma ve sayım yapılmamış. Eğer bir sayım yapılsa 600 bin civarında kuş bir aylık dönem içerisinde geçiyor. Göç yeni başladı ve bir haftadır devam ediyor. Aralarında bozkır kartalı, orman kartalı, kara çaylak, atmaca, birçok kartal türü gibi yırtıcı kuşların çoğu buradan geçiyor. Gözlem için değerli bir nokta. Değerli olduğu kadar araştırma yapılmamış bir nokta. İlerleyen zamanlarda bilim insanlarının ilgisini çekerek ciddi bir sayım çalışmasıyla buranın önemi de açığa çıkacaktır.”
Hatinoğlu, Türkiye’de kuş gözlemciliğinin gelişmekte olduğuna işaret ederek, “Türkiye’de kuş gözlemciliği daha çok amatörce yapılıyor. Sayımları yapmak, göçün çeşitliliğini tespit etmek, bunun değerini açığa çıkarmak için daha üst bir gözlem ekibinin olması gerektiriyor. Ornitolog ve araştırmacıların gelip bölgede sayım ve gözlem yapması sağlıklı sonuçlar ortaya çıkarır.” diye konuştu.
Bölgeden nadir türlerin de geçtiğini dile getiren Hatinoğlu, her yıl yurt dışından gözlemcilerin bölgeye gelip fotoğraf çekmek için kendilerinden yardım istediğini sözlerine ekledi.
“Bölgemizde gözlemcilik yapan çok fazla kişi yok”
Gözlem için Trabzon’dan gelen Hakan Kahraman ise birkaç yıl yaptığı avcılığın yanlış olduğuna karar vererek 2008’den itibaren kuş gözlemciliğine ve fotoğrafçılığına başladığını anlattı.
Fotoğraf ile birlikte tür gözlemi ve incelemesi merakının arttığını vurgulayan Kahraman, “Bölgemizde gözlemcilik yapan çok fazla kişi yok. Birkaç kişi bu işi iyi şekilde yürütüyor. 2008 yılından itibaren bölgede fotoğraf çekiyor, bir anlamda envanterini çıkarmış oluyoruz.” dedi.
Kahraman, gençlik döneminde yaptığı avcılığın kendisini çok üzdüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
“Orada tetiğe dokunarak kuşları öldürüyorduk, burada deklanşöre dokunarak onları ölümsüzleştiriyoruz. Bu aradaki fark çok büyük. Şimdi çok daha mutlu oluyoruz. Doğada kuşlarla olmak, onların yaşam yerlerini görmek, doğada dağılımlarını görmek… Bulunduğumuz bölgede bir ay sonra bir tane kuş gözlemleyemeyiz. Milyonlarca kuşun akışını gözlemliyoruz. Çok büyük keyif. Gözlemciliğin artması ve öneminin ortaya çıkması gerekiyor.”