Kuzey Makedonyalı Arnavut gazeteci yazar Kim Mehmeti, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda İsrail’in Filistinlilere uyguladığı zulme dikkati çekti, medyanın olayları işleyişini eleştirdi.
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa’da nöbet tutan Filistinlilere saldırdı
- AA Orta Doğu Haberleri Editörü Boyraz plastik mermiyle yaralandı
- İsrail polisi, Mescid-i Aksa gösterisine katılan Filistinliyi arabayla ezen Yahudi yerleşimciyi silahla korudu
- Mescid-i Aksa’dan İslam dünyasına yardım çağrısı
- AA’nın Kudüs Muhabiri, İsrail polisinin Mescid-i Aksa’daki müdahalesinde yaralandı
- İsrail, Gazze’deki Beyt Hanun Sınır Kapısı’nı kapadı
- Kudüs’te Şeyh Cerrah Mahallesi’ne gelen Yahudi yerleşimciler Filistinlilerin akın etmesiyle bölgeyi terk etti
Uluslararası toplumun konuyla ilgili ikircikli yaklaşımına değinen Mehmeti, kendilerini savunan Filistinlilerin İsrail polisine taş atmasının ardından uluslararası toplumun şiddetin durdurulması çağrısında bulunduğunu, İsrail polisinin Filistinlilere terör uyguladığında ise aynı uluslararası toplumun taraflara görüşmelere devam etmeleri çağrısı yaptığını kaydetti.
Mehmeti, “Zayıflara ve savunmasızlara karşı hakikatin ve insanlığın uzun süredir gömülü olduğu bu dünya işte böyle.” ifadesini kullandı.
Önceleri medya organlarının Filistin’deki olayları “işgal altındaki Filistin topraklarında savaş” şeklinde haber yaptıklarını, günümüzde ise haberlerin “İsrail-Filistin çatışması” olarak aktarıldığını belirten Mehmeti, “Böylece, bugün işgalci ile kendi vatanını savunanı bir tuttular.” değerlendirmesinde bulundu.
Filistinlileri Araplar ile Müslüman dünyasının kurbanları olarak nitelendiren Mehmeti, söyleyeceklerinin kendisini “doğu yanlısı” ve “İslamcı” olarak nitelendiren “Batı yanlısı” Arnavutları kızdıracağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“İkinci Dünya Savaşı sırasınca Alman Nazilerinin tehlikesinden Yahudileri korumak için kendi çıkarlarını ve kendilerini riske atan Arnavutlarla gurur duyuyorum. Tıpkı Kosova’nın kurtuluşunda yardım eden herkese sonsuz Arnavut minnettarlığıyla gurur duyduğum gibi. Bu gurur, ulusal ‘çıkarlarımız’ nedeniyle Filistinlilerin evlerinin kalıntıları üzerine inşa edilen Yahudi yerleşim yerlerini, İsrail ordusu tarafından öldürülen çocukları görmememiz, Filistinli protestocuların attığı taş nedeniyle parmağı çizilen Yahudi askerini görmemiz gerektiğini söyleyen Arnavutlardan utanmamı sağlıyor.”