Sivas’ta bilim insanlarınca kurulan doku kültürü laboratuvarında, meyve, sebze ve peyzaj sektörünün ihtiyaç duyduğu bitkiler, iklim şartlarından bağımsız ve hastalıktan ari şekilde kısa sürede yetiştiriliyor.
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ) Tarım Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tolga Karaköy, Dr. Öğretim üyeleri Gökhan Baktemur ve Fatih Ölmez, yaklaşık 5 ay önce Cumhuriyet Teknokent’te çeşitli bitkilerin çoğaltılmasına yönelik çalışmalar yapmak amacıyla ortak firma kurdu.
Firmanın doku kültürü laboratuvarında klonlama yöntemiyle yaklaşık 3,5 ayda çoğaltılan fideler, yurt içindeki sipariş noktalarına gönderildi.
Laboratuvarın yaklaşık 20 milyon olan klonlama kapasitesinin, taleplerin artması üzerine gelecek yıllarda 50 milyona çıkarılması hedefleniyor.
Firmanın ortaklarından Prof. Dr. Karaköy, AA muhabirine, laboratuvarda virüssüz, hastalıksız bitki materyallerinin üretimi ile Ar-Ge çalışmaları yapıldığını söyledi.
Normal koşullarda yaklaşık 1 yılda yetişen erik, kuşburnu, goji berry, badem, sarımsak, akçaağaç, leylak, alıç, çınar ve batı mazısı fidelerini, biyoteknolojik koşullarda 3,5 ayda ürettiklerine dikkati çeken Karaköy, talep eden firmalara 350 bin fide teslim ettiklerini bildirdi.
Yurt dışından da talepler var
Türkiye’de başta Sivas olmak üzere İstanbul, Adana, Mersin, Antalya ve Sakarya’dan gelen siparişleri yetiştirmeye çalıştıklarını dile getiren Karaköy, yurt dışından ise Özbekistan, Kazakistan, İtalya ve Irak ile temas halinde olduklarını vurguladı.
Karaköy, “Şirketimizin çalışmaları duyuldukça yurt dışından da bizimle çalışmak isteyen firmalar oldu. Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere birkaç ülkeyle bağlantılarımız var. Konuyla ilgili Ar-Ge çalışması yaparak, protokolleri oluşturup onlara kendi şirketleri kapsamında uzman yetiştirerek hizmet vermeyi planlıyoruz.” dedi.
En önemli hedeflerinin Türkiye’nin yıllık çilek fidesi ihtiyacından doğan açığı kapatmak olduğunu anlatan Karaköy, şöyle konuştu:
“Türkiye’de yıllık çilek fidesi ihtiyacı 300 milyon civarında. Bunun bizimki gibi biyoteknolojik koşullarda virüssüz olarak üretimi 30 milyon civarında yapılmakta. Geri kalanı da çok iptidai koşullarda üretiliyor. Bu konuda çok ciddi bir açık var. Onun için şu an Mersin’in Anamur ilçesindeki bir şirketle çilek fidesi üretimi konusunda görüşmelerimizi tamamladık ve bize anaçları gönderdiler. Biyoteknolojik yöntemlerle hızlı bir şekilde fide üretimi yapacağız. Yıllık 30 milyon civarına çok rahat bir şekilde çıkabileceğimizi düşünüyorum.”
Dr. Öğretim Üyesi Baktemur ise doku kültürünün, hastalıktan, virüsten ari bir bitkiden onlarcasının hızlı şekilde çoğaltılabildiğini, bunun herhangi bir mevsime bağlı kalınmadan, yılın 12 ayı üretimin sürdüğü bir sistem olduğunu söyledi.
Laboratuvarın 3 bölüme ayrıldığını anlatan Baktemur, “İlk odamız, bitkinin sterilizasyondan önceki aşaması için. Transfer odasında ise yapay bir besin ortamında, steril koşullarda bitkinin kök, tohum, sürgün kısımlarını alarak çoğaltımını sağlıyoruz. Büyütme odasında da ortalama 25 derece sıcaklık sağlıyoruz ve 16 saat aydınlık, 8 saat karanlık olacak şekilde bitkilerin gelişimlerini takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kuşburnu için KOSGEB’ten 1 milyon lira hibe desteği alındı
Baktemur, şu anda kuşburnu, goji berry ve garnem bitkilerine ağırlık verdiklerini, kuşburnu projesi için KOSGEB’ten 1 milyon lira hibe desteği aldıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Kuşburnunun kitlesel üretimini yaparak hem Sivas hem de diğer illere dağıtımına devam ediyoruz. Yurt dışından da yoğun talepler geliyor. Ayrıca Mersin’in Tarsus ilçesinde garnem bitkisinin anaç çoğaltımı için bir protokol imzaladık. Bu kapsamda bizden istedikleri 1 milyon civarında fidandan 50 bininin üretimini yaptık. Goji berry bitkisiyle ilgili de Sivas’tan ciddi talep var.”