Pabriks, Antalya’da dün düzenlenen Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısına ilişkin, “Şu anda diplomatların (savaşın sona erdirilmesinde) başarı elde etmesi için muhtemelen çok erken. Ama başlı başına, Türkiye’nin bu toplantıyı düzenlemesi çok iyi oldu ve bunu yapmaya devam etmeli çünkü Türkiye saygın bir ülke.” dedi.
Pabriks, Anadolu Ajansının (AA) “Global İletişim Ortağı” olduğu Antalya Diplomasi Forumu (ADF) vesilesiyle bulunduğu Belek’te Türkiye- Letonya iş birliği alanlarını, Rusya-Ukrayna savaşını ve savaşın ortaya çıkardığı insani durumu AA muhabirine değerlendirdi.
Rusya-Ukrayna savaşını bir “felaket” olarak niteleyen Pabriks, “21. yüzyılda büyük bir ülkenin Ukrayna’ya saldırdığını görüyoruz. Bu sadece Ukrayna ulusuna karşı topyekun bir savaş değil, aynı zamanda haksız bir savaş. Şiddetin hiçbir türünü haklı çıkarmak mümkün değildir. Sırf Kremlin hedeflerine askeri yollarla ulaşamıyor diye günbegün daha fazla masum sivil hayatını kaybediyor.” diye konuştu.
Pabriks, Türkiye’nin diplomatik çabalarının sonucunda ADF marjında Antalya’da dün düzenlenen Rusya-Ukrayna-Türkiye üçlü dışişleri bakanları toplantısına ilişkin ise “Şu anda diplomatların (savaşın sona erdirilmesinde) başarı elde etmesi için muhtemelen çok erken. Ama başlı başına, Türkiye’nin bu toplantıyı düzenlemesi çok iyi oldu ve bunu yapmaya devam etmeli çünkü Türkiye saygın bir ülke. Aynı zamanda Türkiye hem Ukrayna hem de Rusya’nın saygı duyduğu bir ülke.” ifadesini kullandı.
Rusya’nın kendi kendini köşeye sıkıştırdığını ve bu durumdan nasıl çıkacağını bilmediği için muhtemelen savaşı durdurmaya da hazır olmadığını söyleyen Pabriks, “Yine de böyle hunharca eylemlerle Ukraynalıları haklarından vazgeçmeye zorlayabileceklerini umarak, daha fazla insanı öldürmeyi ve Ukrayna’yı cezalandırmayı sürdürecekler.” şeklinde konuştu.
“Ukrayna evini savunuyor”
Pabriks, Ukrayna’daki insani duruma dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Ülkemde Ukraynalı sivillere büyük yakınlık duyuluyor. Ben de anne babamın evini Ukrayna’dan Letonya’ya gelen mültecilere açtım. Ukrayna’ya büyük bir insani yardım sağlıyoruz çünkü bunun haksız bir savaş olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Ukrayna’ya askeri yardımda da bulunduk ve barış istediğimiz için Ukraynalıları desteklemeye devam edeceğiz. İstikrar ve Ukrayna’nın geleceğine kendisinin karar vermesini istiyoruz.”
NATO, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’nin (AB) bölgesel ve uluslararası örgütlerin gelişmelere yaklaşımını değerlendiren Pabriks, “Biliyorsunuz, savaşla mücadelenin tek ilacı yoktur. Açıkça görülüyor ki, diplomatik görüşmelerden, Rusya’ya ekonomik baskı ve yaptırımların yanı sıra Ukrayna’ya ülkelerini savunmaları için askeri yardımdan oluşan bir kombinasyon gerekiyor. Çünkü Ukrayna, saldırgan bir ülke değil. Sadece kendi evlerini savunuyorlar.” ifadesini kullandı.
“Diplomasi başka yollarla da desteklenmelidir”
Pabriks, diplomatik çabaların başka yollarla da desteklenmesi gerektiğini belirterek, “Şöyle bir sayacak olursak örneğin AB, ABD, Japonya… Uluslararası toplumun şu anda yaptığı da budur. Mesela BM’deki son oylamaya bakın, Rusya sadece birkaç ülke tarafından desteklendi. Çin bile çekimser kaldı. Dolayısıyla uluslararası toplum bu saldırganlığı kınıyor.” diye konuştu.
Rusya’nın BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinden biri olması nedeniyle doğal olarak kendisi hakkında bir kınama kararı çıkarmayacağının net olduğunu hatırlatan Pabriks, “NATO bu savaşta benim ülkem Letonya ve Polonya gibi Rusya ile sınırı olan üye ülkeleri destekliyor. Elbette Rusya Ukrayna’ya saldırırsa biz de bunun üzerine açıkça direncimizi güçlendiririz. Bu çok açık.” değerlendirmesinde bulundu.
Pabriks, AB’nin de bu süreçte olumlu adımlar attığını belirterek, “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırganlığı AB’yi, bizi birleştirdi ve daha güçlü kıldı. Ayrıca Rusya’ya uluslararası toplum olarak ortaya koyduğumuz yaptırımlar da oldukça etkili olacak ve bu saldırganlık devam ettiği sürece de yaptırımların yakın zamanda azaltılması da söz konusu değil.” dedi.
Pabriks, masaya oturulması için tek diplomatik önkoşulun sivillerin bombalanmasının ve ateş altına alınmasının durdurulması olduğu kaydetti.
“AB ve NATO üyesi olmasaydık biz de saldırı altında olurduk”
Rusya-Ukrayna savaşının Avrupa Birliği sınırlarına ve bölgedeki diğer ülkelere bir tehdit oluşturup oluşturmadığına ilişkin Pabriks, şöyle devam etti:
“Rusya’ya sınırı olan bir ülke olarak, Moskova’daki olumsuz siyasi gelişmeler hakkında sürekli uyarılarda bulunduk. Şunu söylemeliyim, ne yazık ki haklı çıktık. Rusya’dan korkuyor muyuz? Hayır. Çünkü biz NATO üyesiyiz. Ayrıca Türkiye de NATO üyesidir. Rusya, NATO ülkelerinden birine saldırmak isterse, tüm devletlerin direnişiyle karşılaşacak ve yüzleşecektir. Bu çok açık. Bu durumda, Türkiye’nin desteğine güveniyorum. Ayrıca şunu söylemeliyim ki eğer Letonya gibi ülkeler AB ve NATO üyesi olmasaydı, biz de Ukraynalılar gibi şu anda saldırı altında olurduk.”
Savunma sanayi iş birliği
Pabriks, Türkiye ve Letonya’nın çok iyi ilişkileri olduğunu belirterek, “Sanayide olduğu kadar askeri iş birliğinde de çok derin iş birliği imkanlarımız var. Türkiye’nin her zaman NATO içinde güvenilir bir ortak olduğunu biliyoruz. Biz de Türkiye için NATO’nun güvenilir bir ortağıyız. Ayrıca Türkiye’nin AB’deki çıkarları açısından da Türkiye için güvenilir bir ortağız. Birbirimize güveniyoruz.” diye konuştu.
Haziran ayında Ankara’yı ziyaretinde Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir’le bir araya gelen Pabriks, Antalya’da da bir araya gelmeyi planladıklarını kaydetti. Pabriks, “Birkaç Türk sanayici ve firma ile de görüşmeyi planlıyorum. Letonya ile Türkiye arasında her alanda geliştirmek istediğimiz birçok şey var. Henüz hazır olmadığı için projelerden bahsetmeyeceğim ama geleceğe büyük bir iyimserlikle bakıyoruz.” dedi.
Savunma sanayisinde iş birliğine ilişkin projeler hakkında henüz detay paylaşamayacağını kaydeden Pabriks, Türkiye’nin birçok ürününün ilgi çekici olduğuna, farklı tipte zırhlı araçlar, farklı tipte ekipmanlar olduğuna dikkati çekti.
Pabriks, Türkiye’nin mevcut endüstriyel projeleri geliştirmekle ilgilendiğini de bildiklerini, Türk bakanlar ve sanayicilerle temaslarda bulunduklarını söyledi.