17 Şubat Devrimi’nin 11’inci yıl dönümüne siyasi krizlerin gölgesinde giren Libya’da kutlamalar ülkedeki hava muhalefeti nedeniyle ertelenmiş durumda.
Ertelenen seçimler ülkedeki siyasi gerilimi tırmandırdı
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020’deki toplantılarında alınan kararla ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021’de yapılması planlanıyordu.
Ancak seçimler, gerekli hukuki uzlaşının sağlanamaması ve hazırlıkların tamamlanamamasıyla belirlenen tarihte yapılamadı.
Libya Ulusal Yüksek Seçim Komisyonu, 2 Ocak 2022’de yaptığı açıklamada, ülkede seçimler için gerekli hukuki ve nesnel hazırlıkların tamamlanmaması nedeniyle sürecin ertelendiğini belirterek, Libyalı tarafları “ülkeyi seçimler kanalıyla bir sonraki aşamaya taşıma noktasındaki sorumluluklarını üstlenmeye” çağırdı.
Belirlenen tarihte yapılamayan seçimler Libyalı milletvekillerini konuyla ilgili ikiye böldü. Bir kısım, Libya Siyasi Diyalog Forumu’nda belirlenen yol haritasına göre hükümetin görev süresinin 18 ay olduğunu ve Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe hükümetinin görev süresinin sona erdiğini, bir kısmı da yeni hükümet seçilene kadar hükümetin görevine devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Ülkenin doğusundaki Tobruk’taki Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih, seçimlerin yapılmamasının ardından 24 Aralık tarihi itibarıyla “Dibeybe hükümetinin meşruiyetini kaybettiği” gerekçesiyle yeni bir hükümet kurulması yönündeki çalışmalarını başlattı.
Başbakan Dibeybe, 9 Şubat’ta Libya’daki ulusal televizyon kanallarında yayınlanan ve halka hitaben yaptığı konuşmada, Tobruk’taki Temsilciler Meclisi Başkanı Salih’in yeni bir hükümet kurulması yönündeki çalışmalarına değinerek, “İktidarı yalnızca seçilmiş bir hükümete devredeceğim ve diğer adayların da çekilmesi durumunda başbakanlık yarışından çekileceğim.” ifadelerini kullandı.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümetinin görev süresinin dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat’ta yeni başbakan seçimi için toplandı.
Ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda eski İçişleri Bakanı Fethi Başağa başbakan olarak seçildi.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması’nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu söyledi.
Başağa’nın Tobruk’taki Temsilciler Meclisi tarafından başbakan seçilmesi tepkilere neden oldu
Başağa’nın Tobruk’taki Temsilciler Meclisi tarafından başbakan seçilmesin ardından 11 Şubat’ta açıklama yapan ülkenin Misrata bölgesindeki 21 tugay, “Libya Temsilciler Meclisinin münferit hareketini kabul etmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
12 Şubat’ta 200 kadar ağır silahlı askeri araç Trablus’un doğusundaki Tacura bölgesinden Şehitler Meydanı’ndaki sahile giriş yaptı.
Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı (DYK) Halid el-Mişri, 16 Şubat’ta Başağa’nın başbakan seçilmesiyle ilgili değerlendirmesinde, “TM’nin DYK’nın resmi bir oturum düzenlemeden önce hükümet için yeni bir başbakan atama kararı, sağlıklı bir uygulama değil.” şeklinde konuştu.
Mişri değerlendirmesinde, bu adımın iki Meclis arasında güven köprüsü inşasına yardım etmeyeceğini belirtti.
Krizin ardından BM Libya Özel Temsilcisi Williams’tan Libyalı taraflarla yoğun temas
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams, 13 Şubat’ta aynı gün içerisinde hem Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe hem Fethi Başağa ile bir araya geldi.
Williams, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “kapsayıcı, şeffaf ve uzlaşıya dayalı bir ilerlemenin” gerektiğini ifade ederek, ülke genelinde istikrarın korunmasının önemli olduğunu vurguladı.
BM Temsilcisi, başbakanlık krizinin aşılması için 15 Şubat’ta Libya Devlet Yüksek Konsey Başkanı Mişri ile de bir araya gelerek ülkedeki son durumları değerlendirdi.
Aynı gün sosyal medya hesabı Twitter’dan paylaşımda bulunan Williams, ülkedeki tarafları sükunete davet ederek, “ülkenin ulusal seçimlere sağlıklı bir şekilde ulaşması için Libya’daki tüm siyasi aktörlerin istişare ve iletişime devam etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Libya halkının istediği arzuda bir seçim yapılması mesajı
Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ziyareti sonrası Libya’daki güncel durumla ilgili basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede, “İstiyoruz ki öyle bir seçim yapılsın ki bu seçimle beraber Libya halkı hakikaten istediği, arzu ettiği bir yönetim biçimine kavuşsun.” dedi.
Libyalı bütün taraflarla iyi ilişkilerin olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bütün mesele, Libya halkının burada tercihini kimden yana yapacağı, nasıl yapacağıdır. İnşallah en kısa zamanda hayırlısıyla bir neticeye varılmasını arzu ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisinin Başağa’yı başbakan seçmesiyle ilgili değerlendirmede bulunan Erdoğan, “Sayın Dibeybe’ye karşı yapılan girişim üzücüdür. Diğer taraftan Fethi Başağa da adaylığını açıkladı. Bizim Fethi Başağa ile olan münasebetlerimiz iyidir. Öbür tarafta Dibeybe ile de iyidir.” diye konuştu.
Libya’nın 17 Şubat Devrimi
“Arap Baharı” adı verilen halk ayaklanmalarının 17 Şubat 2011’de Libya’ya ulaşmasıyla başlayan devrim süreci ülkede 42 yıl süren Muammer Kaddafi dönemini kapattı.
Ülkede, 8 ay 6 gün süren devrim süreci 23 Ekim 2011’de Libya Ulusal Geçiş Konseyi tarafından ilan edilen “23 Ekim Bağımsızlık Günü” ile resmen sona erdi.