Dibeybe, Misrata Üniversitesindeki akademisyenler onuruna düzenlenen törende konuşma yaptı.
Başbakan Dibeybe, “Net bir Anayasa olmadan ve seçimler yapılmadan Libya’daki bu siyasi krizden çıkmak hiçbir şekilde mümkün değildir. Libya için seçimlerin yapılması ve kalıcı bir Anayasa yolundan başka bir seçenek yok.” diye konuştu.
Hükümetin seçim yapmaya hazır olup olmadığı konusuna da değinen Dibeybe, seçim yapmaya hazır olduklarını, bunu belirli tarihlerde seçim komisyonuna ileteceklerini ifade etti.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi (TM) tarafından Başbakan olarak seçilen Fethi Başağa da konuyla ilgili Twitter hesabından açıklamalarda bulundu.
Başağa, “Vatandaşların güvenliğini sağlayamayan kanun kaçağı bir çetenin, seçimlerin yapılmasını garanti etmesine güvenmek mümkün değil.” ifadelerine yer verdi.
Sivillerin kanının akmamasına çok önem verdiklerini savunan Başağa, kaos nedeniyle masum insanların hayatlarının tehdit altında olduğunu kaydetti.
Başağa, sivillerin ve savunmasız vatandaşların korunmasının ancak BM gözetiminde başkent Trablus’un her türlü ağır ve orta silahtan arındırılması ve güvenlik düzenlemeleri yapılmasıyla sağlanabileceğini aktardı.
Anayasal meşruiyet doğrultusunda yetkilere sahip bir devletin varlığı olmaksızın güvenliğin sağlanamayacağını ve barışın tesis edilemeyeceğini vurgulayan Başağa, bunun kendilerini parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine doğru ilerlemeye teşvik ettiğini kaydetti.
Libya’da seçim çıkmazı
Birleşmiş Milletler öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020’deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021’de yapılmasına karar verilmişti ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti’nin görev süresinin 24 Aralık 2021’de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat’ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa’yı başbakan seçti; 1 Mart’ta ise Başağa hükümeti güvenoyu aldı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması’nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.