Başbakan Dibeybe, başkent Trablus’ta düzenlenen haftalık Bakanlar Kurulu Toplantısı’nda Libya’daki siyasi krize dikkati çekti.
Seçimler için anayasal zemin oluşturmaya yönelik engellerin sürmesi halinde alternatif çözümler düşünmeleri gerektiğini söyleyen Dibeybe, “Libya’nın kaderi, bir veya iki Anayasa maddesinde anlaşmazlığa düşen taraflara bağlı olarak askıya alınmamalıdır.” dedi.
Ülkenin doğusunda yer alan Tobruk kentindeki Temsilciler Meclisini (TM) ve Yüksek Devlet Konseyini “Libya’da seçim tarihini geciktirme konusunda anlaşmakla” suçlayan Dibeybe, “Seçimler için anayasal zemin oluşturmaya yönelik engellerin yeni bir bölünmeye yol açmasından korkuyoruz.” diye konuştu.
Seçimlerin sağlam bir zeminde gerçekleşmesi için bu zemine meşruiyet kazandırılması gerektiğine işaret eden Dibeybe, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Uluslararası toplum da artık seçimlerin gerçekleşmesi dışında alternatifi olmayan kısa bir yol haritasının oluşturulmasının kaçınılmazlığını daha çok anlamış durumda. Öyle ki bu yol haritasında uzatmaya yer olmadığı gibi herhangi bir tarafın tekelinde de olmayacak.”
TM Başkanı Akile Salih, Libya Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el-Mişri’ye seçimlerin anayasal zeminini oluşturma çağrısında bulunan Dibeybe, Salih ve Mişri’yi her taraf için adil olacak bir zeminde mutabık kalmaya davet etti.
Libya’da seçim çıkmazı
Libya’da bir süredir Abdulhamid Dibeybe ve Fethi Başağa’nın liderlik ettiği iki ayrı hükümet bulunuyor. Bu durum ülkede istikrarsızlığın sürmesine neden oluyor.
Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020’deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021’de yapılmasına karar verilmiş ancak seçimler planlanan tarihte gerçekleştirilememişti.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti’nin görev süresinin 24 Aralık 2021’de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat’ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa’yı başbakan seçmiş, 1 Mart’ta da Başağa hükümetine güvenoyu vermişti.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması’nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.