Devlet Yüksek Konseyi ve TM heyetleri, seçimlerle ilgili anayasal çerçeve oluşturma amacıyla yürütülen istişarelerin üçüncü ve son turu için 12 Haziran’da Mısır’ın başkenti Kahire’de toplandı.
Görüşmelerin yarın sona ermesi bekleniyor.
BM Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams’ın başkanlık ettiği Devlet Yüksek Konseyi ve TM ortak komite istişarelerinin son turunda, önceki turlarda çözüme ulaşmayan konular ele alınıyor.
Uluslararası toplumun ve ülkenin kurumlarının temsilcilerinin önceki turlarda ele alınmayan tartışmalı noktaların gündeme geldiği son turun önemi konusunda hemfikir oldukları belirtilirken, son turun sonuçlarına ilişkin iyimser bakılıyor. Yıllar boyunca bir çözüm sunamayan BM girişimi kapsamında gerçekleşen toplantılardan sonuç çıkmayacağını düşünenler de var.
Libyalı analistler, BM öncülüğünde yapılan Devlet Yüksek Konseyi ve TM ortak komite istişarelerinin son turuna ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Siyasi analist Yasin el-Hamri, Kahire’deki görüşmelere yönelik ümitli olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Kahire’de devam eden şey, krizin çözümü değil, aksine güç bölüştürülmesi. Her zaman tekrarlanan bir sahne ve gelecek yıllarda meclisteki yerlerini garantiye alma çabalarının bir yansıması.”
Hamri, diyalog toplantılarının çatışan taraflar arasında süren sorunların çözümü değil, gücün nasıl olacağı etrafından döndüğünü ifade etti.
Kahire’de diyalog toplantılarını yapanların çatışan tarafların gerçek temsilcileri olmadığını iddia eden Hamri, diyalog sonuçlarının ve anlaşmaların Libya’da herkes için geçerli olmayacağını belirtti.
Hamri, “Açık olmak gerekirse, ülkenin doğusunu kontrol eden TM değil Halife Hafter, batısını kontrol edenin ise Devlet Yüksek Konseyi değil devrimciler ve silahlı oluşumlardır. İki tarafın da tam olarak katılmadığı herhangi bir diyalog herkesi kapsamaz ve buna da her zaman karşı çıkanlar olur.” diye konuştu.
“BM Libya krizini seçimler yoluyla çözme konusunda ciddi olsaydı, bunu 24 Aralık 2014’te yapılması planlanan başkanlık ve parlamento seçimlerinde ortaya koyardı.” ifadelerini kullanan Hamri, ülkede seçimlerin yapılabilmesi için uluslararası toplum ve BM’nin, seçimler konusundaki ihlallere ciddi olarak müdahale etmediğini aksi durumda seçimlerin yapılmış olabileceğini aktardı.
Kapsamlı diyalog
Hamri, ülkesinin Nisan 2011’de atanan Ürdünlü AbduIlah el-Hatib’den, Ocak 2021’de atanan Slovak Jan Kubis’e kadar yıllar içinde yedi BM Libya Özel Temsilcisine tanık olduğuna dikkati çekerek, tüm bu temsilcilerin “Libya krizini çözmeyi başaramadığına” işaret etti. Hamri, önceki Kahire toplantıları, Şarm eş-Şeyh ve Hurgada konferansları, Fas ve Cenevre toplantılarının hiçbirinde çözüm bulunamadığını vurguladı.
Libya’daki çatışan silahlı grupların liderleri, aşiretler ve siyasi aktörlerin de dahil olduğu kapsamlı bir diyalog başlatılması ve aralarındaki anlaşmazlıkların çözülmesi gerektiğini kaydeden Hamri, bunun gerçekleşmesi sonrasında iktidara gelecek herhangi bir hükümet için işlerin daha kolay olabileceğini söyledi.
Hamri şöyle devam etti:
“Maalesef kapsamlı diyalog değil, tam tersi yapılıyor. Aralarındaki anlaşmazlıkları çözmeden önce bir hükümet üzerinde anlaşmaya varıyorlar. Daha sonrasında gelen hükümet bu sorunlarla boğuşuyor ve çatışıyor. Daha sonrasında ise ülkeyi istikrara kavuşturmak için yapılan tüm çabalar sekteye uğruyor. Fayiz es-Serrac hükümeti ve ondan sonra Abdulhamid Dibeybe hükümetinde yaşanan şey tam olarak budur.”
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe, 11 Haziran’daki açıklamasında, net bir Anayasa hazırlanmadan, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yapılmadan ülkenin siyasi krizden çıkmasının mümkün olmadığını belirtmişti.
BM girişimi hakkında iyimserlik
Libyalı siyasi analist Tahir Muhammed, “Bu görüşmeler, Libya krizini çözmek için son fırsat ve kaçırılmaması gerekiyor.” dedi.
Tarafların önceki iki turdaki istişarelerde seçimlerin anayasal bir temel belirlenmesine yönelik tartışmalı noktaların yüzde 70’ini çözüme kavuşturduğunu söyleyen Muhammed, bunun geri kalan tartışmalı noktaların da son turda çözülebileceğini gösterdiğini kaydetti.
Muhammed, “Görüşmeler tüm muhalif tarafların yıllarca süren düşmanlıklardan bıktığı ve halkın artık çatışmalara daha fazla tahammül edemeyeceği bir zamanda gerçekleşti. Dolayısıyla son tur, bir an önce başarıya ulaşmalıdır.” dedi.
Libya’da seçim çıkmazı
Birleşmiş Milletler öncülüğündeki Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun Kasım 2020’deki toplantılarında, ülkede devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerinin 24 Aralık 2021’de yapılmasına karar verilmişti ancak seçimler planlanan tarihte yapılamamıştı.
Tobruk’taki Temsilciler Meclisi, mevcut Ulusal Birlik Hükümeti’nin görev süresinin 24 Aralık 2021’de dolduğu gerekçesiyle 10 Şubat’ta ülkenin batısındaki milletvekillerinin çoğunun katılmadığı oturumda Fethi Başağa’yı başbakan seçti, 1 Mart’ta ise Başağa hükümeti güvenoyu aldı.
Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe ise Temsilciler Meclisini Cenevre Anlaşması’nda belirlenen yol haritasından ayrılmakla suçlayarak görevinin başında olduğunu, görevi ancak seçilmiş bir hükümete teslim edeceğini söylemişti.
Öte yandan daha önce Kahire’de yapılan istişarelerde seçimlerin anayasal bir temel belirlenmesine yönelik tartışmalı noktaların yüzde 70’i çözüme kavuşmuş, mevcut son turda görüşülmek üzere yüzde 30’luk kısmı kalmıştı.