Nagima Manyeva’ya şubat ayında Kırgızistan’da lösemi teşhisi konuldu. Kızlarının tedavisi için dünyanın farklı ülkelerindeki hastanelerle görüşmeye başlayan aile Antalya’da özel bir hastaneyle irtibata geçti.
Anne Gülbarçın Alişerova ve kızı Nagima Manyeva 31 Mart’ta Türkiye’ye gelerek, tedavi sürecine başladı. Doktorların kemik iliği nakline karar verdiği Manyeva için donör olan 19 yaşındaki ablası Aimeerim’den alınan kök hücrenin uyumlu olduğu tespit edildi.
Nagima Manyeva ve ailesinin yüzü 24 Haziran’da gerçekleştirilen başarılı operasyonla güldü.
“Çareyi Türkiye’de aradık”
Anne Gülbarçın Alişerova, AA muhabirine, Türkiye’ye kızının hastalığına çare bulmak için geldiğini söyledi.
Kızının rahatsızlığı nedeniyle oldukça zor günler geçirdiklerini anlatan Alişerova, “Kızım ilk rahatsızlandığında hastalığının ne olduğunu anlayamadık. Ağzının içinde yaralar çıkmaya ve dişlerinin çevresi şişmeye başladığında hastaneye gittik. Kızıma farklı bir teşhis koydular. Kızımın durumunu araştırmaya başladım ve onkoloji hastanesine götürdüm. Orada lösemi olduğunu öğrendik. Ardından kızımın tedavisi için Türkiye’ye geldik. Burada doktorların çok ilgili olduğunu duyduğum için buraya gelmek istedik.” dedi.
“Tedavi süreci yarım kalmasın”
Kızının tedavisinin uluslararası yardım fonlarının ve çevresinin desteğiyle sürdüğünü belirten Alişerova, gelinen süreçte zorlandığını dile getirdi.
Hastaneden ayrılmak zorunda kaldıkları için kızında enfeksiyon riski oluştuğuna dikkati çeken Alişerova, şöyle konuştu:
“Ben akademisyenim. Naklin ardından tedavi süreci oldukça masraflı olmaya başladı. Özel hastanede daha fazla kalamadık. Bu nedenle kentteki bir yakınımızın yanına yerleştik. Kızımın durumu her geçen gün daha da iyiye gidiyor. Şu an kızım çok şükür iyi bir durumda. Ancak nakilden sonra en az 3 ila 6 ay kadar tedavi görmesi, kontrollerine gitmesi gerekiyor. Tedavi süreci yarım kalmasın. Kızımın tedavisinin bundan sonraki süreçte Türkiye’de bir devlet hastanesinde devam etmesi için yardım talep ediyorum.”