Başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamaya göre, Lübnan Başbakanı Hassan Diyab, Merkez Bankasının kararını görüşmek üzere ilgili bakanlarla acil bir toplantı yaptı.
Merkez Bankasının aldığı karara karşı aylardır direndiklerini ve sübvansiyonun tümüyle kaldırılması yerine planlı olarak sürdürülmesinde ısrar ettiklerini belirten Diyab, şu ifadeleri kullandı:
“Son olarak yoğun çabalarla hazırladığımız yardım karnesi Meclisten geçti. Söz konusu yardım karnesinin yanında bir de sübvansiyon planı vardı. O plan ise insanları ve toplumu koruma ile Merkez Bankasının varlıklarını koruma arasındaki dengeyi dikkate alıyor.”
Diyab, yardım karnesinin hayata geçmesiyle birlikte devreye girecek planın, sübvansiyon oranlarının azalması doğrultusunda temel gıda ürünleri ile ilaçlarda vatandaşa doğrudan ödeme yapmayı içerdiğine dikkati çekti.
“Merkez Bankası Başkanı kararı tek başına aldı”
“Merkez Bankası Başkanı Riyad Selame bu kararı tek başına aldı.” ifadesini kullanan Diyab, şöyle devam etti:
“Ülke, bu kararın tehlikeli sonuçlarını kaldıramayacaktır. Bu kararın yansımaları her şeye uzanacak, vatandaşın ekmeğine, sağlığa, ekonomiye ve devlet kurumlarına. Lübnanlıların temel ihtiyaçlarına uzanan, tüccarların yaygın yolsuzlukları gölgesinde daha fazla karanlığa gömülüyoruz.”
Diyab ayrıca ülkedeki kaçakçılık ve stoklamalara karşı güvenlik güçlerini ve orduyu devreye soktuklarını ancak buna rağmen insanları tüccarların yolsuzluklarından koruyamadıklarını kaydetti.
Lübnan Merkez Bankası, dün gece 12 Ağustos itibarıyla uygulanmak üzere akaryakıta sağlanacak döviz kredilerinin resmi kur yerine piyasadaki serbest kur (karaborsa) üzerinden hesaplanacağı ve böylelikle akaryakıt sübvansiyonunun kaldırılacağını açıklamıştı.
Lübnan’daki ekonomik kriz
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.
Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada büyük değer kaybıyla farklı fiyatlardan işlem görüyor.
Mezhepsel siyasi grupların, istifa eden Diyab hükümetinin yerine bir yıldan fazla süre geçmesine rağmen yenisini kurma konusunda anlaşamadığı için kriz her geçen gün farklı sektörleri vurmaya devam ediyor.
İlaç, akaryakıt ve gıda başta olmak üzere temel ihtiyaç ürünlerini bir yıldan uzun süredir sübvanse eden Merkez Bankasının rezervleri de günden güne eriyor.
Ekonomik krizin başladığı 17 Ekim 2019’dan sonra doların karaborsada yükselmesine bağlı olarak akaryakıtı yüzde 85 sübvanse eden Merkez Bankası, 28 Haziran’da akaryakıt ürünlerinin ithalatı için artık bir ABD dolarını 3 bin 900 Lübnan lirasından firmalara sağlayacağını duyurmuştu.
Bunun üzerine Lübnan Enerji Bakanlığı, 29 Haziran’da benzine yüzde 35, motorine ise yüzde 38 zam yapmıştı. Böylece 95 oktan 20 litrelik benzin 61 bin 100 liraya, 20 litrelik motorin ise 46 bin 100 liraya yükselmişti.
Lübnan’daki araç sahipleri, benzin arzının piyasada kesileceği veya fiyatlarının aşırı yükseleceği endişesiyle 10 Ağustos itibarıyla akın ettiği akaryakıt istasyonlarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu.
Merkez Bankasının kararından sonra akaryakıt istasyonlarının çoğu bugün kapalıydı, açık olan az sayıdaki istasyonun önünde yine uzun kuyruklar oluştu.