Lübnan’da 2019’da patlak veren ekonomik kriz sonrası Lübnan Merkez Bankası döviz rezervlerinin erimesini önlemek için ülkedeki tüm döviz mevduat hesaplarını dondurdu.
Aradan 3 yıl geçmesiyle daha da derinleşen ekonomik kriz nedeniyle zor durumda kaldığını savunan bazı vatandaşlar, bankalara baskınlar düzenleyerek zorla paralarını çekmenin yollarını aramaya başladı.
Ülkede 14 Eylül’de Sali Hafız adlı bir kadının, silahla girdiği şubeden “kanser tedavisi gören kız kardeşi için” hesabındaki 13 bin doları çektikten sonra ayrılması ülkede gündem oldu. Benzer baskınlar daha sonra da devam etti. Ülkede mevduat sahiplerinin para çekebilmek amacıyla bankalara düzenlendiği baskınlar 10’u aştı.
Lübnanlıların silahla bankaları basması, halkın 2019’dan bu yana yaşanan ekonomik krizin çözümü konusunda ne kadar ümitsiz olduğunu gözler önüne seriyor.
Banka baskınlarının artması ve devletin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması nedeniyle Lübnan Bankalar Cemiyeti, ikinci bir duyuruya kadar bankaların hizmet vermeyeceğini ve kapalı olacağını duyurdu.
“Baskınlara bankaların tavrı etkili oluyor”
Lübnan’daki Mevduat Sahipleri Birliği kurucu üyesi avukat Diyna Ebu Zur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Mudilerin bu yönteme başvurmasının başlıca nedenleri, bankaların müşterilerine gösterdikleri tavır ve Lübnan Merkez Bankası tarafından yayınlanan kötü genelgeler.” dedi.
Mudilerin bu yollara başvurmasını, “zorlu ekonomik koşullar, özellikle bankaların mevduat sahiplerine para ödemeyi reddetmesi ve her geçen gün artan enflasyon” ile gerekçelendiren Ebu Zur, “Yaşadığımız kötü ekonomik duruma ve Lübnan hükümetinin ekonomik iyileşme ile ilgili çözüm bulması veya belirli bir planı onaylamayı geciktirmesine rağmen bankalar mudilere karşı küstah ve kibirli bir tavır takınıyor.” ifadelerini kullandı.
Hakların geri alınması için şiddete başvurulmasını kabul edilemeyeceğini ve söz konusu baskınların hukuki açıdan suç olduğunu vurgulayan Ebu Zur, “Bu olaylar (baskınlar) ekonomik krizin devam etmesiyle bir olguya dönüştü. Ekonomik sıkıntılar nedeniyle ülke genelinde baskınlar devam edebilir.” uyarısında bulundu.
Analist Gassan Rifi, Lübnan Merkez Bankası’nın bankalardan sınırlı olarak para çekmeyi kolaylaştıran genelgeler yayınladığını ancak halkın bankalardan mümkün olduğunca fazla para çekmeye çalıştığını söyledi.
Rifi, hastaları bulunanlar başta olmak üzere birçok nedenle mudilerin büyük miktarda paralar çekmek istediğini ifade etti.
Gazeteci Vail Necm de ülkedeki krizin, bankaların mevduat sahiplerinin paralarına el koyması, para çekmek için bir sınır belirlenmesi, döviz cinsinden transferleri engellemesi ve Lübnan para biriminin çöküşü gibi birçok soruna yol açtığını kaydetti.
Necm, bütün bunların mudilerin parasının değer kaybetmesine ve krizin baskısı karşısında bazılarının mevduatlarını geri almak için banka baskınlarına başvurmalarına neden olduğunu dile getirdi.
Ülkedeki ekonomik reformlar yavaş ilerliyor
Uluslararası Para Fonu’ndan (IMF) 21 Eylül’de yapılan açıklamada, nisan ayında Lübnan ile varılan anlaşma kapsamında kararlaştırılan reformların uygulanmasının çok yavaş ilerlediği belirtildi.
İhtiyaç duyulan ekonomik reformlar konusundaki çıkmaz devam ederken, Lübnan ekonomisinin halen ciddi bir şekilde durgunluktan “muzdarip olduğu” vurgulanan açıklamada, reformların geciktirilmesinin maliyetlerin artmasına yol açacağı kaydedildi.
Küçük mevduat sahiplerinin tamamen korunması gerektiği ifade edilen açıklamada, “Bankacılık sektöründeki büyük kayıplar önceden belirlenmeli ve ele alınmalıdır.” denildi.