Lübnan’ın resmi ajansı NNA’da yer alan habere göre Mikati, Lübnan ordusunun başlattığı “İsrail’e saldırı” soruşturmasında, elde edilen ilk bulgular hakkında konuştu.
Lübnan’ın güneyinden roketlerin atılması ve ardından İsrail’in karşılık vermesi üzerine sınırda yaşanan “yüksek askeri tansiyonun” ilk saatlerinden itibaren ülkedeki tüm ilgili taraflarla temasa geçtiğini anlatan Mikati, “Hükümetin ortada olmadığı ve aciz davrandığı gibi söylemler, medya üzerindeki propaganda ve sallamadan ibarettir.” ifadelerini kullandı.
Lübnan ordusunun 3 gün önce faillerin tespiti için başlattığı soruşturmada elde edilen ilk bulgulara değinen Mikati, “Roketleri fırlatanlar, örgütlü bir taraf değil. Lübnanlı olmayan unsurlar, taraflardır. Meselenin sebebi de İsrail’in Filistin ve Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına bir yanıtı olarak ortaya çıktı.” değerlendirmesinde bulundu.
Ne olmuştu?
İsrail polisinin, Mescid-i Aksa’daki Müslümanlara ses bombası, kauçuk kaplı mermi ve coplarla orantısız güç kullanarak, iki gece üst üste müdahale etmesi işgal altındaki Doğu Kudüs’te gerilimi tırmandırmıştı.
İsrail ordusu, 6 Nisan’da Lübnan’dan ülkenin kuzey bölgelerine bir dizi roket atıldığını duyurmuştu.
Acil yardım servisi Kızıl Davut Yıldızı saldırılarda şarapnel isabet eden bir İsraillinin hafif, bir kişinin de sığınağa kaçarken yaralandığını paylaşmıştı.
İsrail ordusu, roket saldırılarının, Hamas’ın Lübnan’da konuşlu unsurları tarafından düzenlendiğini iddia etmiş ve olanlardan Hamas ile Lübnan hükümetini sorumlu tutmuştu.
Ardından İsrail ordusu eş zamanlı olarak 7 Nisan’da, Lübnan’ın güneyi ve Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılar gerçekleştirmişti.