Lübnan haber ajansı NNA’ya göre, Lübnan Meclis Başkanı, ABD’nin Lübnan’da ateşkes sağlanmasına ilişkin önerisini aldığını belirtti.
Berri, “ABD önerisinin hiçbir şekilde İsrail ordusuna Lübnan’da hareket özgürlüğü içermediğini” vurguladı.
İsrail ordusuna Lübnan topraklarında “hareket özgürlüğü” sağlanmasına ilişkin Berri, “ABD’liler ve diğerleri, bunun kabul edilemez olduğunu, prensip olarak tartışılmasının dahi mümkün olmadığını ve egemenliğimize yönelik hiçbir ihlali kabul etmeyeceğimizi biliyorlar.” dedi.
Berri, ateşkes önerisinin, Lübnan topraklarında NATO veya benzeri askeri güçlerin konuşlandırılmasını kapsamadığına dikkati çekti.
Ateşkes teklifine ilişkin Berri, “Öneride Lübnan’ın kabul edemeyeceği bir husus yer alıyor. Bu, bazı batılı ülkelerin de dahil olduğu (BMGK’nin) 1701 sayılı kararın uygulanmasını denetleyecek bir komitenin oluşturulmasıyla ilgili.” diye konuştu.
Berri, önerilen komite hakkında tartışmaların sürdüğünü belirterek, bunu kabul etmeyeceklerini ifade etti.
Ateşkes önerisinin ayrıntılarına ilişkin tartışmaların sürdüğünün altını çizen Berri, “olumlu bir atmosferde çalışmaların devam ettiğini” söyledi.
Berri, ABD Başkanı Joe Biden’ın Kıdemli Danışmanı Amos Hochstein’in Lübnan’a ateşkes müzakerelerinin gelişmesi ve ilerlemesine bağlı olarak geldiğini aktardı.
İsrail basını ABD’nin Lübnan’da ateşkes için önerdiği taslak anlaşmayı duyurmuştu
İsrail devlet televizyonu KAN’ın haberine göre, anlaşma taslağında, İsrail’in 7 gün içinde Lübnan’ın güneyindeki güçlerini çekmesi ve yerine Lübnan ordusunun geçmesi yer alıyor.
Taslağa göre, İsrail ordusunun güneyden çekilme süreci ABD ve bir başka ülke tarafından denetlenecek.
Ateşkes anlaşmasının imzalanmasından sonraki 60 gün içinde ise Lübnan, ülkenin güneyindeki grupları silahsızlandıracak.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararına uygun olarak Lübnan’daki söz konusu grupların yeniden silahlanmasını önlemek için, Lübnan’a herhangi bir silah satışı veya Lübnan içinde silah üretimi Lübnan hükümeti tarafından denetlenecek.
İsrail ve Lübnan, BMGK’nın 1701 sayılı kararının önemini kabul edecek ancak söz konusu taahhütler, iki ülkenin gerektiğinde kendini savunma hakkını engellemeyecek.
Ayrıca, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) haricinde Lübnan ile İsrail sınırındaki Mavi Hat’ta tek silahlı unsur Lübnan ordusu olacak.
İsrail’in Yedioth Ahronoth gazetesi ise ismi açıklanmayan üst düzey bir İsrailli yetkiliye dayandırdığı haberinde, “ABD arabuluculuğuyla Lübnan’la nihai bir anlaşmanın son aşamalarında olduklarını ve bunun Hizbullah’ın Litani Nehri’nin kuzeyine çekilmesini kapsayacağını” aktarmıştı.
BMGK’nin 1701 sayılı kararı
BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararı, İsrail’in Mavi Hat’tın gerisine çekilmesini ve bu hat ile Lübnan’daki Litani Nehri arasındaki bölgenin silahsızlandırılmasını, burada sadece Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) ait silah ve askeri araç-gerecin bulundurulmasını öngörüyor.
Ancak Lübnan’ın güneyindeki Litani Nehri ve İsrail ile sınır olarak belirlenen Mavi Hat arasındaki neredeyse tüm bölgeler 2000 yılından bu yana Hizbullah’ın güçlü askeri nüfuzu altında.
İsrail’in Lübnan’da şiddetlenen saldırılarında 3 bin 445 kişi öldü
Hizbullah’la 8 Ekim 2023’ten beri kontrollü çatışmalara devam eden İsrail ordusu, 23 Eylül’de Lübnan’ın güney kentlerinin yanı sıra Bekaa ve Baalbek bölgelerine yüzlerce hava saldırısı düzenledi.
Lübnan Sağlık Bakanlığı verilerine göre, İsrail’in 8 Ekim 2023’ten bu yana Lübnan’a düzenlediği saldırılarda 889’u kadın ve çocuk, 208’i sağlık çalışanı olmak üzere 3 bin 445 kişi öldü, yaralı sayısının da 14 bin 599 kişi yaralandı.
Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, İsrail ordusunun 27 Eylül’de Beyrut’a düzenlediği hava saldırılarında öldürüldü.
Hizbullah ise İsrail’e roket ve füzelerle karşılık veriyor. İsrail tarafında çoğunlukla ordu üslerini hedef alan bu saldırılarda büyük bir hasar bildirilmedi.
İsrail bombardımanı nedeniyle Lübnan’da 100 binlerce kişinin yerinden edildiği tahmin ediliyor.
Ülkenin güney kesimlerinden başkent Beyrut ve kuzeye göç dalgası devam ediyor. Birleşmiş Milletler’in verilerine göre, İsrail’in saldırıları sebebiyle Lübnan’da 1 milyon 400 binden fazla kişi yerinden edildi. Lübnan hükümeti ise yerinden edilen kişilerden 585 binden fazlasının Suriye’ye göç ettiğini açıkladı.