Uluslararası şirketler, feci patlamada neredeyse tamamen yıkılan Beyrut Limanı’nın yeniden imarına yönelik hazırladıkları milyarlarca dolarlık yatırım projelerini sunmak için son zamanlarda birbirleriyle yarışıyor.
- Beyrut patlaması neden Lübnan’ın miladı olamadı?
- Alman firmaları, Beyrut Limanı’na yönelik yeniden imar planını Lübnan makamlarıyla paylaştı
Siyasi ve ekonomik krizler nedeniyle çok zor günler geçiren Lübnan yönetimi ise konuya ilişkin henüz bir karar almadı.
Liman gelirlerine dayanan imar projesi
AA muhabirine konuşan Beyrut ve Trablusşam limanlarındaki iki konteyner terminalinin kurucusu Antoine Amaturi, maliyeti limanın gelirlerine dayanan bir proje sunduklarını söyledi.
Projesine göre, Beyrut Limanı’ndan elde edilen gelirlerin en fazla üç yıllık bir süre için finans kaynağı olarak kullanılacağını belirten Amaturi, “Yeniden imar projesinin ana hedefi, uzun vadeli finansman sonucunda Lübnanlı yetkililere borç biriktirmeden limanı yeniden inşa etmek.” ifadelerini kullandı.
Limanın iki kısımdan oluştuğunu, ilk yüzde 30’luk kısmın konteyner, geriye kalan yüzde 70’lik kısmın da nakliye için kullanıldığını kaydeden Amaturi, ikinci bölgenin imarını yapacaklarını ve buna uygun projeyi devlete sunacaklarını aktardı.
Yetkililer sessiz
Stratejik planlama ve kriz yönetiminde uzman Carlos Nafa da tüm dünyanın hala Beyrut’un “Doğu’nun Kapısı” olduğuna inandığını, ancak buradaki üzücü faktörün, yeniden imar taleplerinin çoğunun dışarıdan gelmesi olduğunu söyledi.
“Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa ve Rusya’dan şirketler imar için tekliflerde bulundu.” diyen Nafa, tüm tekliflerin memnuniyet verici olduğunu ancak Lübnanlı yetkililerin bu konuda sessizliklerini koruduğunu kaydetti.
Liman stratejik öneme sahip
Ekonomi uzmanı Casim Accaka, Beyrut Limanı’nın stratejik açıdan sahip olduğu önemli konum nedeniyle yeniden imar çalışmalarını üstlenmek isteyen şirketlerin bulunduğunu ifade etti.
“İmar çalışmaları yaklaşık 500 milyon dolara mal oluyor. Yabancı şirketler de Lübnan’ın bunu yapabilecek gücü olmadığını biliyor.” diyen Accaka, yabancı şirketlerin limanı yeniden inşa ederek yatırım yapacaklarını, kamu ve özel sektör arasında bir tür ortaklık olacağını ve limanı işletirken daha önce ödemiş oldukları parayı alacaklarını anlattı.
Accaka, henüz imar için bir karar alınmadığını ancak İsrail’in emellerine karşı durabilmek için bir an önce bu kararın verilmesi gerektiğini belirtti.
Trablusşam Limanı Genel Müdürü Ahmed Tamir ise sunulan teklifleri değerlendirecek ve uygun kararı alacak mercilerin hükümet yetkilileri olduğunu söyledi.
Tamir, “Tekliflerin yeni olması nedeniyle değerlendirme süreci vakit alabilir.” dedi.
Beyrut Limanı’ndaki patlama
Beyrut Limanı’nda 4 Ağustos 2020’de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.
Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.
Patlamada 190’dan fazla kişinin hayatını kaybettiği, 6 bini aşkın kişinin yaralandığı ve 300 bin kişinin yerinden olduğu açıklanmıştı.
Başbakan Diyab, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos’ta istifa etmişti. Cumhurbaşkanı Mişel Avn da eski Başbakan Hariri’yi 22 Ekim 2020’de yeniden hükümeti kurmakla görevlendirmişti.
Ancak ülkedeki mezhep eksenli siyasi güçlerin bakanlık paylaşımında yaşadıkları anlaşmazlıklar nedeniyle hükümet kurma çalışmalarında aylardır bir ilerleme kaydedilmedi.