Martın ilk günlerinden bu yana Lübnan lirasının dolar karşısında yaşadığı aşırı değer kaybına ve alım gücünün düşmesine tepki gösteren eylemciler, başkent Beyrut’un birçok bölgesinde yolları trafiğe kapattı.
Ülkenin kuzeyindeki Trablusşam ve Akkar ile güneydeki Sayda ve Sur kentlerinde de gerçekleştirilen eylemlerde, iç savaşın sona erdiği 1990 yılından bu yana yönetimi paylaşan mezhep eksenli siyasi güçler aleyhinde sloganlar atıldı.
Ülkede gıda, ilaç ve akaryakıt gibi temel ihtiyaç maddelerinin dolarla ithal edilmesi nedeniyle karaborsadaki kur, doğrudan hayat pahalılığına sebep oluyor.
Lübnan’daki ekonomik ve siyasi durum
Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.
Sermayenin çıkışına karşı sert uygulamalara başvuran bankalar, 17 Ekim 2019’dan bu yana yurt dışı havalelerini askıya almış ve müşterilerin hesaplarındaki dövizleri çekmelerine kısıtlamalar getirmiş durumda.
Yerel para birimi Lübnan lirası, Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybıyla farkı fiyatlardan işlem görüyor. Merkez Bankasının belirlediği resmi kur 1500, bankalardaki geçerli kur 3 bin 900 lira iken, karaborsada dolar bugün 15 bin liranın üzerinde işlem gördü.
Beyrut Limanı’nda Ağustos 2020’de meydana gelen büyük patlama Lübnan’daki ekonomik sıkıntıları büyütürken yeni bir hükümet krizi de doğurdu.
Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020’de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.
Siyasi güçler ile yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.