Lübnan medyasında, Müstakbel Hareketi lideri Saad el-Hariri’nin hükümeti kurma görevini iade etmesinden yaklaşık iki hafta sonra görevlendirilen Mikati için krizi çözmek için “sihirli bir değneğe” sahip olmadığı, ülkenin içinden geçtiği çok zor koşullar altında “mucizeler yaratamayacağı” değerlendirmeleri yapıldı.
Ancak hükümeti kurma görevinin verilmesinin ardından Mikati’nin Baabda Sarayı’nda yaptığı konuşmada “Dışarıdan gerekli garantilere sahip olmasaydım bu yönde bir adım atmazdım.” yönündeki ifadeleri gözlerden kaçmadı.
Mikati, 29 Temmuz’da yerel bir televizyon kanalına verdiği demeçte yeni hükümetin 4 Ağustos’tan önce kurulmasının söz konusu olmadığını belirterek bu yöndeki beklentileri bitirmiş oldu.
Trablusşam milletvekili olarak parlamentoda yer alan ve saygın bir iş adamı olarak tanınan Mikati, 2005 ve 2011 yıllarında hükümete iki kez başkanlık etmişti.
Lübnanlı uzmanlar, AA muhabirine, Mikati’nin hükümeti kurma görevini alması ve başarı ihtimallerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mikati’nin hükümeti kurma şansı
Siyasi analist ve gazeteci Tony İsa, hükümeti kurma fırsatı konusunda Mikati ile Hariri arasında bir fark olmadığını belirtti.
Bu aşamada ülkede büyük bir kurtuluş ve reformun mümkün olduğunu düşünmediğini kaydeden İsa, “Hariri 9 ayı boşa harcadı. Mikati aynı süreci tamamlayacak ama bu gidişatı değiştirebilecek tek unsur, Mikati’nin ‘uluslararası garantiler’ ile ilgili sözleridir.” dedi.
Yazar ve siyasi analist İbrahim Bayram da verilerin yakında hükümetin kurulacağını gösterdiğini söyledi.
Bayram, “Dış garantiler olmasaydı, Mikati bu görevi kabul etmezdi. Hariri ve Mikati arasındaki fark Hariri’nin Lübnan’daki ilgililere Hariri’yi başbakan olarak istemediğini doğrudan bildiren Suudi Arabistan ile sorunu olmasıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Gazeteci ve siyasi analist Muhammed Nimr ise Cumhurbaşkanı Mişel Avn’ın partisi Özgür Yurtsever Hareketinin hükümeti kurma konusunda uğraşmadığına veya işleri kolaylaştırmadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Hükümet kurulmazsa ve engelleme sürecine tanık olmaya başlarsak Lübnanlılar, uluslararası toplum ve kamuoyu, asıl sorunun Cumhurbaşkanı ve damadı Özgür Yurtsever Hareketinin Başkanı Cibran Basil’de olduğunu anlayacaktır.”
Hükümeti kurmanın önündeki engeller
“Cumhurbaşkanının Hıristiyan bakanları belirlemek istediğine, Basil’in de gelecek yılki parlamento seçimlerinin çalışmalarını kontrol etmek için İçişleri, Savunma ve Adalet bakanlıklarını istediğine” işaret eden Nimr, aynı engellerin Mikati’nin önünde de bulunduğunu ve eğer bu engeller kaldırılmazsa hükümetin kurulamayacağını kaydetti.
Nimr, “Hükümeti oluşturma kararı bulunmuyor dolayısıyla Hariri ile Cumhurbaşkanının ekibi arasındaki anlaşmazlık gibi bahaneler üretiliyor.” diye konuştu.
Orta Doğu’da ABD’liler ile İranlılar arasındaki anlaşmanın henüz olgunlaşmadığını, bu nedenle Hizbullah’ın da ülkede hükümetin kurulmasını istemediğini vurgulayan Nimr, şöyle devam etti:
“Bu nedenle Hizbullah hangi yöne gitmesi gerektiğini bilmiyor. Anlaşma tamamlandığında Hizbullah çözüm hükümetini serbest bırakacak ancak zaman kaybı oluyor.”
Hükümeti kurmada zaman sınırı
Lübnan anayasasının, başbakanın hükümetini kurması için belirli bir son tarih öngörmediğini, bu nedenle ülkede hükümetlerin kurulmasının birkaç ay sürdüğünü ve bunun da ülkenin krizlerini artırdığına dikkati çeken Nimr, “Mikati, engelleme niyeti olup olmadığını ve hareket etmesi gereken esasları tespit etmek amacıyla kendisine bir zaman sınırı koydu.” dedi.