Kovid-19 vakalarındaki artışın önüne geçmek için 14 Ocak’ta hayata geçirilen 10 günlük olağanüstü halin uzatılmasına ve yaşanan ekonomik krize tepki olarak Trablusşam’da pazartesi günü başlayan protesto eylemleri, üçüncü gününde güvenlik güçleri ile şiddet olaylarına dönüştü.
Trablusşam’ın merkezindeki Nur Meydanı’nda akşam saatlerinden itibaren toplanan kalabalık, meydanın yanı başındaki hükümet binasının bahçesine ait demir kapıyı sökerek içeri girmek istedi.
Ülkedeki siyasi güçler ile yöneticileri yolsuzluk ve ekonomik krizden sorumlu tutan sloganlar atan göstericiler, çevrede birkaç günden beri önlemleri yoğunlaştıran güvenlik güçlerinin müdahalesiyle karşılaştı.
Gecenin geç saatlerine kadar süren eylemlerde polis ve ordu, kalabalığı yoğun göz yaşartıcı bomba kullanarak dağıtmaya çalışırken, göstericiler de taş, molotofkokteyli ve havai fişeklerle karşılık verdi.
Güvenlik güçlerinin üzerine üç el bombası atıldı
Lübnan İç Güvenlik Biriminin Twitter hesabından yapılan açıklamada, güvenlik güçlerinin üzerine el bombalarının atıldığı bildirildi.
Güvenlik unsurlarının üzerine üç Rus yapımı RGD-5 el bombasının atıldığı ifade edilen açıklamada, söz konusu el bombalarından ikisinin patladığı aktarıldı.
El bombalarının atılması sonucu güvenlik unsurlarından 9 kişinin yaralandığı belirtilen açıklamada, Nur Meydanı yakınındaki askeri araçların hasar gördüğüne işaret edildi.
Lübnan Kızılhaç Örgütü de kentteki olaylarda yaralanan 102 kişiye müdahale ettiğini bildirdi. Kızılhaç, yaralılardan 67’sine olay yerinde müdahale ettiği, 35’inin ise çevredeki hastanelerde tedavi altına alındığı bilgisini paylaştı.
Ülkenin resmi haber ajansı NNA, Lübnan Acil Müdahale Birimlerinin müdahale ettiği 124 yaralıdan 31’inin hastanelere nakledildiğini aktardı.
NNA, Trablusşam’da bu akşam yaşanan olaylarda toplam 226 kişinin yaralandığı bilgisini paylaştı.
Ülkedeki ekonomik ve siyasi durum
Kamu borcunun 90 milyar doları aştığı Lübnan, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük ekonomik krizlerden birini yaşıyor.
İşsizliğin yüzde 35’i, yoksulluğun yüzde 50’yi aştığı ülke, Ağustos 2020’de Beyrut Limanı’nda meydana gelen büyük patlamayla ekonomik açıdan daha da zor duruma düştü.
Siyasi güçler ile yöneticileri, ülkedeki mevcut ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır yönetimi paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.
Ülkede siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle 10 Ağustos 2020’den bu yana yeni hükümet kurulamıyor.