Lübnanlı askeri uzmanlar, AA muhabirine, İsrail’in ülkenin güneyinde işgal ettiği bölgelerden çekilme sürecini ve Lübnan ordusunun bölgede konuşlanmasını değerlendirdi.
Gazze Şeridi’ne İsrail’in saldırılarının ardından 8 Ekim’de, Hizbullah ve İsrail arasında yaşanan çatışmalarda 4 binden fazla Lübnanlı hayatını kaybederken, İsrail eylül ayında başlattığı saldırılarla Lübnan’ın güneyini karadan işgal etti.
İsrail, Lübnan’ın güneyine, başkent Beyrut’a ve birçok bölgeye yönelik saldırılar düzenlerken, Hizbullah bu süreçte Genel Sekreteri Hasan Nasrallah başta olmak üzere birçok önemli ismi ve mensubunu kaybetti.
Lübnan ve İsrail arasında 27 Kasım’da yapılan ateşkes anlaşması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 kararı gereğince, İsrail’in işgal ettiği bölgelerden çekilerek bölgenin kontrolünü Lübnan ordusuna bırakması gerekiyor. Hizbullah da İsrail işgalinin sonlanması için Lübnan ordusunun bölgede kontrol sağlaması yönünde açıklamalar yapıyor.
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün yaptığı açıklamada Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde kontrol sağlaması konusunda “Lübnan ordusu konuşlandı ve hazır.” diyerek, Lübnan’ın İsrail’e karşı “kararlı duruş sergilemesi gerektiğini” söylemişti.
Hizbullah’ın Lübnan ordusu lehine çekilmesi
Emekli General ve güvenlik uzmanı Naci Melaib, Hizbullah’ın Litani Nehri’nin güneyinden güçlerini çekmeye razı olduğunu belirtti.
Melaib, Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım’ın “BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 kararının uygulanmasına karşı değiliz.” sözlerini hatırlatarak, “1701 sayılı karara göre, Litani Nehri’nin güneyinde, Lübnan’ın resmi ordusu dışında kimsenin silahlı gücünün bulunmaması gerekir. Lübnan ordusu dışında bir askeri güç bölgede olmamalı.” şeklinde konuştu.
“Hizbullah, siyasi ve askeri liderlerini kaybettikten sonra eskiden olduğu gibi güçlerini yeniden toparlayamıyor.” diyen Melaib, bu sebepten Hizbullah lideri Kasım’ın da “güneyindeki sorumluluğun Lübnan ordusuna ait olduğu” yönündeki açıklamasını hatırlattı.
Melaib, İsrail’in ateşkese rağmen saldırılarını sürdürdüğüne dikkati çekerek, “Sadece bir taraf için ateşkes var. Hizbullah karara uyuyor ama İsrail, su depolarını, altyapıyı ve yolları yıkarken evleri de yakıyor.”
Melaib, “İran, Kudüs Gücü ve Direniş Eksenini oluşturdu ama bugün ne Kudüs Gücü ve de Direniş Ekseni kaldı.” değerlendirmesini yaparak, İran’ın Suriye ve Irak’taki gelişmeler ışığında “ılımlı” bir tavır aldığını kaydetti.
Öte yandan, İsrail’in Lübnan’ın güneyinde evlere, altyapıya ve su kaynaklarına saldırılarla ateşkesi ihlal ettiğinin altını çizen Melaib, “İsrail, Lübnan’ın güneyindeki 5 tepeye askerlerini konuşlandırmak istediğini Lübnan’ın ise bunu kabul etmediğini” ifade etti.
İsrail işgali bitecek mi?
Emekli Tuğgeneral ve askeri uzman Andre Ebu Maşer, Lübnan ordusunun ülkenin güneyinde ve sınırda kontrolü sağlayabilecek durumda olduğunu söyledi.
Ebu Maşer, “Lübnan ordusu, savaşma kapasitesi, inancına ve yeterliliğine sahip. Gerektiği durumda İsrail’in saldırganlığına karşı koyma imkanı da var. Ancak, bunu siyasi kararlar ve Lübnan toprakları sınırları dahilinde icra eder.” dedi.
İsrail’in ateşkese bağlı olmadan bölgede hareket ettiğini dile getiren Ebu Maşer, “İsrail, 18 Şubat sonrasında ele geçirdiği bölgeleri işgalde ısrar ederse, buna karşı direniş olur. İsrail’in alacağı karara göre yeniden çatışma çıkabilir.” ifadelerini kullandı.
Lübnan’ın güneyinden İsrail’in çekilme süreci
Lübnan ile İsrail arasında 27 Kasım 2024’te ateşkese varılmıştı. Anlaşma kapsamında İsrail ordusunun 60 gün içinde Lübnan’ın güneyinde işgal ettiği noktalardan çekilmesi gerekiyordu. Ancak İsrail, Lübnan ordusunun ülkenin güneyine “tam olarak yerleşmediğini” ileri sürerek, işgal süresini 18 Şubat’a kadar uzatmıştı.
İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Aytarun, Et-Taybe, Rab Telatin, Tallusa ve Beni Hayyan beldelerinden çekilirken, bu bölgelere Lübnan ordusu konuşlandı.
Anlaşmaya göre işgal ettiği bölgelerden çekilmesi gereken sürenin bir kez daha uzatılmasını isteyen İsrail, Lübnan sınırı yakınlarında stratejik önemi olan Hamamis Tepesi, Aziyye Tepesi, Telle Uveyda, Uveyda Tepesi, Balat Dağı ve Lebbuna Tepesi olmak üzere 5 askeri nokta kurmak istediği belirtiliyor. Lübnanlı yetkililer buna karşı çıkıyor.
Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girdiği 27 Kasım 2024’ten bu yana birçok defa anlaşmayı ihlal eden İsrail ordusunun saldırılarında, 74 kişi hayatını kaybederken, 265 kişi yaralandı.