Lübnan’daki Doğu Akdeniz fay hattı üzerinde uzun yıllardır çalışmalar yapan Nemer, AA muhabirine Kahramanmaraş merkezli deprem hakkında değerlendirmede bulundu.
Dünya genelinde böylesi büyük depremlerin yılda iki defa meydana geldiğini ancak insanların bunları hissetmediğini veya can kaybı yaşanmadığını belirten Nemer, “Büyük depremler genellikle insan nüfusunun yaşamadığı bölgelerde (okyanusların altında) gerçekleşiyor. Burada da herhangi bir can ve mal kaybı yaşanmıyor. Bu yüzden hissetmiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Büyük depremlerin sebebini katmanların üst üste çıkması olarak açıklayan Nemer, “Ancak bizim bölgemizde bu tür katman hareketleri yok. Bizdeki katmanların hareket türü kaymadır.” dedi.
Lübnanlı jeolog, merkez üssü Kahramanmaraş olan Doğu Anadolu fay hattındaki 7,7 büyüklüğündeki depremin, Lübnan’dan geçen Doğu Akdeniz fay hattında en son 1202 yılında 7,8 büyüklüğünde meydana geldiğini hatırlattı.
Nemer, ardından kademeli bir şekilde deprem şiddetinde düşüşler yaşandığını ifade etti.
“Çok şükür bu deprem deniz altında değildi”
Özellikle sosyal medyada çok fazla dezenformasyon bulunduğunu aktaran Nemer, Türkiye ve komşu ülkelerde bir tsunami tehlikesi iddialarına ilişkin şunları kaydetti:
“Bölgede deprem sonrası tsunaminin yaşanması için deprem üssünün deniz kıyısında olması lazım. Yani merkez üssü deniz altına çok yakın yer olmalı. Çok şükür bu deprem deniz altında değildi. Aksi takdirde, denizde ciddi çalkalanma ve ardından büyük dalgalarla Doğu Akdeniz’de tsunami yaşanacaktı.”
“(Depremin etki alanı) Lübnan’ın tamamının iki katına denk geliyor”
Depreme neden olan Doğu Anadolu fay hattının büyüklüğü ve etki alanının göz ardı edilmemesi gerektiğine vurgu yapan Nemer, “Türkiye’de kırılan fay hattı yaklaşık 350 kilometre uzunluğunda. Büyük bir alanı kapsayan çok uzun bir fay hattı. Daha iyi bir perspektif için şu örneği verebilirim: (Depremin etki alanı) Lübnan’ın toplam alanının iki katı kadar.” diye konuştu.
Nemer, bu depremde Doğu Anadolu fay hattının sadece bir kısmının kırıldığını diğer kısmında ise henüz bir hareketlilik yaşanmadığını aktararak “Fay hattının neredeyse yarısında bir hareketlilik yok. Şimdi Türkiye’deki yetkililerin ikinci kısma dikkat etmeleri gerekiyor. Fay hattının doğu kısmından söz ediyorum. Ne zaman hareketlilik olacağı öngörülemez. Hemen şimdi kısa bir süre içerisinde veya birkaç yıl sonra demiyorum.” ifadelerini kullandı.