Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, kendisine karşı bir suikast girişimi planlandığını, organizatörlerin bu iş için 10 milyon dolar tahsis ettiğini ifade etti.
Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, yerel medyaya yaptığı açıklamada, kendisine yönelik birkaç suikast senaryosunun geliştirildiğini belirterek, “Bu amaçla 10 milyon dolar ayrıldı. 1 milyon dolar da keskin nişancı için tahsis edildi. Biz bunları çoktan fark ettik. Moskova’daki operasyonun rastgele mi yapıldığını düşünüyorsunuz? Onları takip ettik. Minsk’e gelip bu operasyonu hayata geçirmek istiyorlardı” ifadelerini kullandı.
Suikastçıların başlarda 9 Mayıs Zafer Geçidi sırasında saldırmak istediğini dile getiren Belarus lider, “Ardından konvoyuma saldırı değerlendiriyorlardı, bunun için bomba atarlar alınıp Belarus’a getirildi. Üçüncü senaryoya göre, silahlı insanlar şehir dışındaki rezidansıma saldıracaklardı” dedi.
Komplocu grubun içine bir istihbarat çalışanını yerleştirmeyi başardıklarını dile getiren Lukaşenko, suikast operasyonuna ‘Enver Sedat’ adı verildiğini söyledi.
Komplocuların, ordu yardımıyla başkent Minsk’i dış dünyaya kapatmayı planladığını belirten Belarus lideri, “Eğer ordu ve güvenlik güçlerini birbirine düşürmekte başarılı olsalardı, hiçbir ülkenin yaşamadığı en korkunç ve en sıcak iç savaş başlardı” diye kaydetti.
Darbe organizatörlerinin Minsk’in elektriğini de kesmek istediğini anlatan Lukaşenko, “Aslında ülkeye siber saldırı planlanıyordu. Bu tür operasyon ise ancak devlet düzeyinde hayata geçirilebilir, birkaç hackerle bu işi başarmaz. Yakın zamanda bununla ilgili tüm ayrıntılar açıklanacak” ifadelerini kullandı.
Suikast ve darbe hazırlayan kişilerin ülkeyi ‘çoktan sattığını’ söyleyen Belarus Devlet Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onlar 24 saatliğine iktidara gelip, ‘İktidardayız’ demek istiyorlardı. Ne için? NATO’dan ordusunu Belarus topraklarına yürütmesini istemek ve bu ordu birliklerini Rusya sınırına düzmek için. Ülkemiz Rusya’ya saldırı için köprü başı olacaktı. Bu ilk adımdı. Ne kadar inkar etseler de bugün bunun böyle olduğunu görüyoruz. İyi cevap aldılar. Biz kolay kolay yenemeyeceklerini anladılar.”