Emiroğlu, AA muhabirine, Türkiye’nin ciddi bir maden potansiyeli bulunduğunu, bu potansiyelin yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisine bağlı olduğunu söyledi.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi gerektiğine işaret eden Emiroğlu, madenciliğin gelişmesini engelleyen faktörlerin başında özellikle son dönemde hızla artan enerji maliyetlerinin olduğunu anlattı.
Emiroğlu, bu kapsamda birçok madencilik şirketinin enerji maliyetlerini düşürmek ve karbon ayak izini azaltmak amacıyla son yıllarda yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneldiğini dile getirdi.
Madencilik faaliyetlerinin genellikle kırsal bölgelerde ve altyapı hizmetlerinin bulunmadığı yerlerde yapıldığını aktaran Emiroğlu, şunları kaydetti:
“Bu yerlerde üretilen madene dayalı tesis kurulmak istenildiğinde, maden üretimi ve bu tesislerin enerji ihtiyacının karşılanmasının maliyetleri karşılanamadığından madencilik yatırımları cazibesini kaybediyor. Madencilik yatırımlarını teşvik etmek için madenciliğin yapıldığı hazine arazisi, mera, orman alanlarında madencilik faaliyetlerinde ihtiyaç duyulan elektrik enerjisini karşılamak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız enerji üretim tesisleri kurulması amacıyla ‘altyapı tesisleri’ tanımına ekleme yapılması sektörümüz adına son derece olumlu bir gelişme.”
Söz konusu düzenleme sayesinde elektrik enerjisi üretimi konusunda gerekli izinlerin daha hızlı alınabileceğine dikkati çeken Emiroğlu, “Böylece madencilik sektörü, yenilenebilir enerji yatırımlarını daha hızlı hayata geçirebilecek ve enerji maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle zayıflayan rekabet gücünü bir nebze olsun geri kazanabilecek. Ülkemizde madencilik sektörünün gelişmesi ve yatırım ortamının iyileştirilmesi için atılacak her türlü adımı destekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Organize sanayi bölgeleri ve enerji alanına yönelik düzenlemeler içeren kanun teklifi TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu’nda 14 Mart’ta kabul edildi. Buna göre, madencilik faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimini karşılamak için kurulacak yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik üretim tesisleri de “altyapı tesisi” kapsamına alınacak.