Yaşar Doğu İlkokulu’nda görevli Çuğu, bestelediği şarkılarla özellikle matematik derslerini çocukların daha kalıcı şekilde öğrenmesini sağlıyor.
“Bakkal Amca” ismini verdiği kuklayı da kullanarak öğrencilerin ilgisini çeken Çuğu, zaman zaman farklı enstrümanlar çalarak ders işliyor.
Önemli gün ve haftalarda değerler eğitimini aşılayabilmek için çocuklarla tiyatro senaryosu yazan Çuğu, senaryoyu da oyun haline getirip sınıfta öğrencileriyle sahneliyor.
Çuğu, AA muhabirine, dersleri eğlenceli hale getirerek hem kendisi hem de çocukların güzel vakit geçirmesini sağladığını söyledi.
Sadece sunuş şekliyle anlatılan derslerin kalıcı olmadığını belirten Çuğu, “Önemli olan öğrenmeyi öğretmek, öğrenmeyi sevmek, okumayı sevmek. Ben çocuklara balık tutmayı öğretmeye çalışıyorum, tutup hazır vermek istemiyorum. Çocuklarda şöyle bir psikoloji vardır; bir şeyi onun için yaparsanız kendisi hiçbir zaman öğrenemez.” ifadesini kullandı.
Çocuklara yardımcı olunabileceğini, destek verilebileceğini, işlerinin kolaylaştırılabileceğini ama yapabilecekleri şeylerin onlar adına yapılmaması gerektiğini vurgulayan Çuğu, şöyle devam etti:
“Çocukların eğlenerek bir şeyi başarmaları, başarı duygusunu hissetmeleri, kendilerini ifade edebilmeleri, hayatlarında çok önemli yer tutuyor. Bu başarıya erişen çocuk zaten kendi kapasitesini genişletiyor, konfor alanını aşarak keşiflere çıkıyor. Sonuçta amacımız ülkemize, vatanımıza, yurdumuza her şeyden önce iyi, dürüst, namuslu insanlar yetiştirmek. Daha sonra sorgulayan, bilinçli, yardımsever, özverili insan oluşuyor zaten. Duygusal bağ kurmak gerekiyor çocuklarla. Duygusal bağ kurduğun zaman, öğrettiğin kalıcı oluyor. Diğer türlü öğrettiğin sıradan oluyor. Çocuk bir şeyi mecbur olduğu için öğrenmemeli, istediği, merak ettiği için öğrenmeli.”
“Kalbine erişebilirseniz, o çocuğu fethetmişsinizdir”
Çuğu, derste sanat dallarından faydalandığını dile getirerek, “Sanat bir çocuğun kendisini ifade etmesi için çok önemli. Açılan bir kapı var, kendini gerçekleştirme sürecine giden kapı. O kapı sanatla açılabiliyor, başka şeyle değil. Bir insanın kalbine erişebilirseniz, o çocuğu fethetmişsinizdir. Onda başarmak istediğiniz şeylerin yüzde 90’ını zaten yapmışsınızdır.” diye konuştu.
Sınıf öğretmenliğinin öğretmenlik mesleği içinde ayrı yerinin bulunduğuna işaret eden Çuğu, şunları kaydetti:
“Senin her dersine giren, senin her şeyinle ilgilenen, anneden babadan sonra evin her daim konuğu olan bir kişi. Hepimizin ilkokul öğretmeninin evimizde fotoğrafı vardır. Sınavları okurken 100 verdiğim öğrenci olduğunda ayağa kalkıp göbek atıyorum. ‘Bunu da başardık, bu öğrenci de şunu yaptı, bu bilgiyi de verebildik’ diye. Hem kişilik hem de öğretim kazanımlarını verebilmek başarı ama nerede ve nasıl olursa olsun, öğrencilerime her zaman güveniyorum. Gelecekte ülkemizin hayırlı, iyi vatandaşları olacaklar.”
Öğrencilerden Muhammet Ali Us ise “Dersler çok keyifli geçiyor. Bakkal Amca ve şarkılarla ders anlatması, bizim daha iyi algılamamızı sağlıyor.” dedi.
Emine Altunay da öğretmeninin konuları şarkılar ve kuklalarla anlattığını, böylece derslerin daha eğlenceli geçtiğini ifade etti.