Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) verilerine göre, Türkiye’nin makine ihracatındaki geçen ay da devam etti. Makine imalat sanayisinin ocak-eylül ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,4 artarak 18,4 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Yılın 9 ayında Rusya’ya ihracat yüzde 37,6 artarken, en çok makine satışı yapılan ülkeler Almanya, ABD ve İtalya olarak sıralandı.
Almanya 2,2 milyar dolarla zirvedeki yerini korurken, resesyon beklentilerinin arttığı Avrupa ülkeleri bu dönemde Türkiye’den 10,5 milyar dolar tutarında makine satın aldı.
Kilogram başına düşen ihracat 6,1 dolara yükseldi”
Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, geçen yıl 5,8 dolar olarak gerçekleşen kilogram başına düşen ihracat gelirlerinin bu sene yüzde 5,5 artışla 6,1 dolar olarak seyrettiğini söyledi.
Söz konusu artışın bu yılki toplam makine ihracatına 1,2 milyar dolarlık katkı vereceğini dile getiren Karavelioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Talebin miktar bazında durağanlaştığı bir ortamda fiyatları yükseldiği seviyede koruyabilmek önemli bir başarı ve destekleyici bir unsur. Fakat biz fiyat artışlarıyla elde ettiğimiz fazla gelirle sene boyunca pariteden kaynaklanan kaybımızın ancak yarısını kapatabileceğiz. Toplam ihracat gelirinin yüzde 70’ten fazlası avro cinsinden gerçekleşen bir sektörüz. Sterlin ve avronun dolar karşısında değer kayıplarının makine sektörü için külfetinin 9 ayda 1,5 milyar doları bulduğunu hesaplayabiliyor, sene sonunda ise 2 milyar doları aşacağını tahmin ediyoruz.”
“Siparişlerdeki yavaşlama hissedilir hale geldi”
Kutlu Karavelioğlu, Ukrayna-Rusya savaşının başlamasının ardından küresel sanayide ihracat siparişlerinin düşmeye başladığını, dünya ekonomisinde üçüncü çeyrekte yavaşlayan büyümenin yerini son çeyrekte durağanlığa bıraktığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“İlk iki çeyrekte yüzde 9,6 ve yüzde 6 büyüyen dünya makine teçhizat yatırımlarındaki büyümenin son çeyrekte yüzde 1’e kadar gerilemesi, 2023’ün ilk çeyreğinde ise tamamen durması bekleniyor. Bunda küresel enflasyon ve maliyet artışı yanında, finansmanın çok pahalı hale gelerek yatırımcıların risk iştahını kaçırmasının önemli etkisi var. Gelecek yıl küresel ihracatın miktar olarak aynı kalacağı, fakat tüm sektörlerdeki ortalama ihracat birim fiyatlarının yüzde 5 kadar gerileyeceği öngörüleri karşısında, sene bitmeden alınacak her yeni iç veya dış sipariş işletmelerin ölçek verimliliği ve rekabetçiliği açısından büyük önem taşıyor.”
“Türkiye’nin makine teçhizat yatırımlarındaki sıra dışı performansı sürüyor”
MAİB Başkanı Karavelioğlu, makine teçhizat yatırımlarındaki küresel gerilemenin muhtemel etkilerinden bahsederek, Türkiye’nin makine teçhizat yatırımlarındaki sıra dışı performansının bu sene de sürdüğünü, yılı yüzde 12 büyümeyle kapatmayı öngördüklerini söyledi.
“Dünya ortalamasını ikiye katlayan cazip bir ülke olarak, tüm rakiplerimizin de odağında olacağız.” diyen Karavelioğlu, son 12 ayda 35,9 milyar dolara ulaşan ithalatın baskısına rağmen, ilk iki çeyrekte sağlanan yüzde 12,8 ve yüzde 14 üretim artışında makine ihracatında elde edilen başarının payı olduğunu anlattı.
Karavelioğlu, küresel ticaretin daraldığı bu gibi dönemlerde iç pazarda zaafa düşmemek için önlemler alınması gerektiğine işaret ederek, şu açıklamalarda bulundu:
“Başta devlet destekli Uzak Doğu malları ve kullanılmış makineler olmak üzere her konudaki mevzuat rakip ülkelerde olduğu gibi tahkim edilmelidir. Yatırım teşvik mevzuatının bu perspektifte elden geçirilmesini bekliyoruz. Hazır güncellenme dönemine girilmişken, ithalatı desteklenmeyecek makineler listesinin kapsamının genişletilmesini ve ithal ikamesinde ihtiyaç duyduğumuz bütün ürünlerin Uzak Doğu’nun niteliksiz ve dampingli mallarının haksız rekabetinden korunmasını istiyoruz. Özellikle de küresel rekabette ileri gitmiş makine dalları için bu düzenlemenin önceliklendirilmesi gerekir.”