Makine İhracatçıları Birliği’nden (MAİB) yapılan açıklamaya göre, ocak-mart döneminde makine ihracatı yıllık bazda yüzde 2,5 düşerek 6,9 milyar dolara geriledi.
İlk çeyrekte başlıca mal gruplarından türbin ve turbojetlerde yüzde 25, ısıtıcılar ve fırınlarda yüzde 17, tekstil ve konfeksiyon makinelerinde yüzde 16 artış görüldü.
Türkiye’nin en fazla makine ihracatı gerçekleştirdiği ülkelerden ABD’ye yönelik dış satımda artış devam ederken, Rusya ve İtalya pazarlarında düşüşler yaşandı.
Açıklamada görüşlerine yer verilen MAİB Başkanı Kutlu Karavelioğlu, temkinli olma halinin küresel yatırımlarda tepe noktasına ulaştığı ilk çeyreği, makine ve teçhizat ihracatında sınırlı bir gerilemeyle atlattıkları için memnuniyet duyduklarını belirtti.
Dünyada Kovid-19 salgınından bu yana makine teçhizat yatırımlarının ilk kez geçen yıl daraldığını anımsatan Karavelioğlu, şunları kaydetti:
“Önümüzdeki aylarda ekonomilerde yaşanacak hızlanmayla beraber, bu verilerin 2022 performansını yakalayacağını düşünüyoruz. 2023’ün son çeyreğinde yataya dönen trendlerin etkileri tam manasıyla silinmese de yatırımlarını yüzde 13’e, üretimini ise yüzde 9’a yakın büyüten ve bunun sonucunda ihracatını yüzde 11 artırabilen bir sektör olarak kaygı duyulacak bir ataletten bahsedemeyiz. Türk makine sektörü gelişmiş ülkelerle entegrasyon düzeyi sayesinde, Avrupa Birliği ve ABD’de faiz indirimleriyle başlayacak toparlanmadan çabuk etkilenecektir. Türkiye rekabetçi yapısıyla, ortalamanın üzerinde artış sağlayan ülkeler arasındaki yerini koruyacaktır.”
“Koruyucu politikaların ülkemize yatırım çekmesi doğal bir netice olacak”
Kutlu Karavelioğlu, Türkiye’nin geçen yıl makine ticaretinde Çin’e karşı 11,7 milyar dolar açık verdiğini belirterek, bu ülkenin uyguladığı yüksek gümrük duvarları nedeniyle ihracatta ciddi sıkıntılar yaşadıklarını belirtti.
Türkiye’nin ciddi ithalat yaptığı bu ülkede karşılaştığı engelleri anlatan Karavelioğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir yanda ihracatımızın yüzde 41’ini yaptığımız AB’nin katma değeri en yüksek makinelerimize gösterdiği teveccüh, diğer yanda ithalatımızın yüzde 26’sını yaptığımız Çin’de karşılaştığımız engellemeler… Senelerdir muzdarip olduğumuz tek taraflı ticaretten nihayet AB’nin de şikayet eder hale gelmesinin, Çin’in Türkiye’ye yatırım konusuna bakışında mutlak bir farklılık oluşturmasını bekliyoruz. İthalat rejimindeki tedbirlerin de etkisiyle ilk iki ayda ülkemizin Çin’den gerçekleşen makine ithalatında yüzde 9,1, Hindistan’dan ithalatında ise yüzde 33,9 düşüş oldu. Küresel trende uygun koruyucu politikaların, başta sektörümüze olmak üzere ülkemize yatırım çekmesi doğal bir netice olacaktır.”