Maldivler Devlet Başkanı Muhammed Muizzu, X sosyal medya hesabından başvuruya ilişkin paylaşım yaptı.
Muizzu, ülkesinin, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde İsrail’e açtığı davaya katılma talebinde bulunduğunu belirtti.
Müdahillik bildiriminin, üçüncü devletlere “uyuşmazlık konusu sözleşmenin yorumuna ilişkin beyanda bulunma amacıyla müdahil olma hakkı veren” Divan Statüsü’nün 63. Maddesi’ne dayandığını kaydeden Muizzu, İsrail’in Gazze’deki kanunsuz eylemlerinden sorumlu tutulması gerektiğini vurguladı.
Muizzu, “Hukukun üstünlüğü sağlanmalı ve İsrail, Filistin halkına yönelik soykırımcı eylemlerine son vermelidir. Maldivler her zaman insanlık, barış ve adaletten yana olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Filistin halkına destek verdiklerini belirten Muizzu, “1967 öncesi sınırlar temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin’in tanınması ve kurulması gerektiğini” kaydetti.
UAD’de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle 29 Aralık 2023’te İsrail aleyhine UAD’de dava açmıştı.
Güney Afrika, Gazze’deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle ihtiyati tedbir talep ettiği Divan, 26 Ocak’taki kararında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemleri almasına ve Gazze’de ihtiyaç duyulan temel hizmetlere ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılan acil ve etkili önlemleri almasına hükmetmişti.
Güney Afrika’nın 6 Mart’ta Gazze’de baş gösteren kıtlık nedeniyle yaptığı ek tedbir başvurusunu kabul eden Divan, 28 Mart’ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasını sağlaması için ek tedbirlere karar vermişti.
Güney Afrika’nın, 10 Mayıs’ta Gazze’deki durumun telafisi mümkün olmayacak derecede kötüleştiği gerekçesiyle üçüncü kez yaptığı ek tedbir başvurusuna ilişkin olarak Divan, 24 Mayıs’taki tedbir kararında, İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını derhal durdurmasına, insani yardımları engellememesine ve suçlarını araştıracak BM görevlilerinin Gazze’ye girişine izin vermesine hükmetmişti.