Sürekli darbelerle gündemde olan ve 62 yıllık tarihinde 5 kez darbe yaşayan Mali, son dönemde Fransa başta olmak üzere Batılı ülkelerle Rusya arasında yeni bir mücadele alanı oldu.
Eski Fransız sömürgesi Mali Fransa’dan 1958’de iç işlerinde bağımsızlığını, 22 Eylül 1960’ta da Fransız Sudanı olan ismini Mali Cumhuriyeti olarak değiştirerek tam bağımsızlığını elde etti.
Kurulan yeni devletin ilk Başkanı Modibo Keita, Batı ile dengeli ilişkiler kurarak, sosyalist politikalar izlemesine rağmen, ekonomik başarı elde edemedi.
Ancak, Keita’nın yürürlüğe koyduğu kemer sıkma politikalarının ardından, 19 Kasım 1968’de darbeyle yönetimin kontrolü ordunun eline geçti.
Ordu oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Askeri Komitesinin başındaki isim Albay Musa Traore’yi devlet başkanlığı görevine getirdi.
Mali-Burkina Faso sınır problemleri, bağımsızlık sonrası Fransa’yla gerginleşen ilişkiler ve iktisadi problemlere çare bulamayan Albay Traore, 23 yıllık iktidarının ardından, Mart 1991’de 4 gün süren kanlı protestolar sonrası, bir başka askeri darbeyle devrildi.
Darbe sonrası Yarbay Amadou Toumany Toure’nin liderliğinde kurulan Geçici Halk Selamet Komitesi (GHSK), yeni anayasa, seçim ve siyasi partiler yasası hazırladı. Komite, 1992’de ülkedeki ilk demokratik seçimleri organize etti.
Seçimleri kazanan öğretim görevlisi Alpha Oumar Konare devlet başkanı oldu.
Konare’den sonra 2002 ve 2007 seçimlerini kazanan General Amadou Toumani Toure ise ülkenin kuzeyindeki Tuareg isyanı olarak da bilinen ayrılıkçı gruplarla mücadelede başarılı olamadığı gerekçe gösterilerek, 22 Mart 2012’de Albay Amadou Haya Sanogo komutasındaki askeri birlik tarafından darbeyle devrildi.
Darbe sonrası 2013’te seçimleri kazanarak devlet başkanı olan Ibrahim Boubacar Keita ise 18 Ağustos 2020 darbesiyle, zorla istifa ettirildi.
Darbeciler kendi kurdukları hükümete darbe yaptılar
Mali’de 18 Ağustos 2020’de Devlet Başkanı İbrahim Boubacar Keita, Albay Assimi Goita’nın liderliğindeki askeri cunta tarafından devrildi.
Askeri yetkilerin kontrolünde yeniden Ulusal Geçiş Konseyi kuruldu.
Albay Goita, kendi kontrolünde kurulan Ulusal Geçiş Konseyinde usullere uygun kabine değişikliği yapılmadığını gerekçe göstererek, 24 Mayıs 2021’de tekrar darbe yaptı.
Cumhurbaşkanı Bah N’daw ve Başbakan Moctar Ouane’nin de aralarında bulunduğu çok sayıda üst düzey yetkilinin gözaltına alınması emrini veren Goita, 7 Haziran 2021’de cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi.
Mali’de cunta yönetimiyle seçim takvimi tartışmaları
Mali’de askeri darbeyle iktidara gelen cunta yönetimi seçimlerin en kısa sürede yapılacağı sözü vermesine rağmen, 2 Ocak’ta seçimleri 5 yıl erteleme kararı aldı.
Bunun üzerine, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) Mali’ye yaptırım uygulayacağını açıkladı, Mali ile diplomatik ilişkileri askıya aldı ve bütün sınırları kapattı.
ECOWAS’ın sert yaptırım kararına ABD ve Batılı Ülkelerden destek gelirken, Rusya ve Çin karşı çıktı. Mali’nin komşusu Cezayir ise diyalog çağrısı yaparak taraflar arasında ara buluculuk rolü üstlendi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) Fransa tarafından hazırlanan ECOWAS’ın Mali’ye yaptırım kararına destek teklifi ise Rusya ve Çin’in oylarıyla engellendi.
– Yeni askeri yönetimin Rusya’ya yakınlığı Batılı ülkelerle gerginliği tırmandırıyor
Ülkedeki yeni yönetiminin Rusya ile yakın ilişkiler kurması, başta eski sömürgecisi Fransa olmak üzere Batılı ülkelerle arasının açılmasına sebep oldu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Mali’deki Barkhane Operasyonunu 2022’nin ilk çeyreğinde sonlandıracaklarını duyurmasının ardından, Rus paralı askerleri Wagner grubunun Mali’de konuşlandığı iddialarının gündeme gelmesi, Mali ile Batılı ülkeler arasındaki gerginliği tırmandırdı.
Mali cunta yönetiminin ülkelerinde Rus paralı asker varlığını ısrarla yalanlamasına rağmen Belçika, Kanada, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Fransa, Almanya, İtalya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Portekiz, Romanya, İspanya, İsveç ve İngiltere’nin de aralarında yer aldığı Batılı ülkeler, yaptıkları ortak yazılı açıklamada, Wagner Grubunun Mali’ye asker konuşlandırdığını iddia ederek tepki gösterdi.
Macron’un yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Sahraaltı Afrika’da bölge halkı nezdinde artan Fransa karşıtlığını önlemek amacıyla askeri güç kullanmaktan kaçınmasıyla oluşan boşluğu, Rusya’nın doldurmaya çalıştığı belirtiliyor.
Afrika’da Libya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Çad, Mali ve Kongo Demokratik Cumhuriyeti gibi ülkelerde etkinliğini artıran Rusya, eski Çad Cumhurbaşkanı İdris Deby’nin öldürülmesi ve Mali’de gerçekleştirilen askeri darbenin arkasındaki güç olmakla suçlanıyor.