Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, müsilajla mücadele çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakan Kurum şunları kaydetti:
“Çözüm noktamız çok net; hakikaten hepimizin, 84 milyonun ve Marmara Bölgesi’nde yaşayan 25 milyon vatandaşımızın içini sızlatan o görüntüleri yok etmek, hedefimiz budur. Marmara Denizi’mizi bir seferberlik anlayışıyla tertemiz hale getirmek ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin üzerinde bir vazifedir, bir borçtur.”
Marmara Denizi Koruma Eylem Planı
Bakan Kurum, açıklamalarının devamında, Marmara Denizi Koruma Eylem Planına değinerek, “Marmara Bölgesi’nde kirliliğin azaltılması ve izleme çalışmalarının yürütülmesi amacıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşların, üniversitelerin, sanayi odalarımızın ve STK’larımızın da içinde olduğu bir Koordinasyon Kurulu oluşturacağız. Marmara Belediyeler Birliği bünyesinde ise Bilim ve Teknik Kurulu oluşturulacak. Koordinasyon Kurulumuzu önümüzdeki hafta itibarıyla oluşturuyoruz.” dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, plana ilişkin ayrıntılara da değindi. Kurum, “Acil müdahale kapsamında 8 Haziran 2021 tarihinden itibaren 7/24 esasıyla Marmara Denizi’ndeki müsilajın bilimsel temelli yöntemlerle tamamen temizlenmesine yönelik bir acil çalışma başlatacağız.” ifadelerini kullandı.
“2021 yılı sonunda 11 bin
350 kilometrekarelik yüzey alanına sahip olan Marmara Denizi’ni koruma
altına almış olacağız”
Bakan Kurum, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Marmara Denizi’nin tamamını koruma alanı olarak belirleme çalışmaları
başlatacağız, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayına bu çalışmayı sunacağız ve
kendisinin tensipleriyle, onaylarıyla inşallah 2021 yılı sonunda 11 bin
350 kilometrekarelik yüzey alanına sahip olan Marmara Denizi’ni koruma
altına almış olacağız. Bu çalışmalarımızla Marmara Denizi’nin biyolojik
çeşitliliğini de koruma altına almış olacağız. Bölgede bulunan mevcut atık su arıtma tesislerinin tamamı ileri
biyolojik arıtma tesisine dönüştürülecek. Atık suların ileri biyolojik
arıtım yapılmaksızın Marmara Denizi’ne deşarjını engelleyici hedefler
doğrultusunda bu projemiz yürütülecek. Marmara Bölgesi’ndeki atık
suların yüzde 53’ü ön arıtım, yüzde 42’si ileri biyolojik arıtım ve
yüzde 5’i biyolojik olarak arıtılmaktadır. Bu arıtma tesislerimizde
yapacağımız teknolojik dönüşümle, ileri biyolojik arıtma ve membran
arıtma sistemlerine dönüşümünü sağlamış olacağız.”