Amasra’da meydana gelen maden kazasının tüm yönleriyle araştırılarak benzer kazaların önlenmesine yönelik tedbirlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonunun taslak raporunda, maden kazalarının önlenmesine ve maden sektöründe iş sağlığı ve güvenliği ikliminin iyileştirilmesine yönelik öneriler yer aldı.
Toplam 120 maddelik önerilerin ilk sırasında, iş kazalarında ihmal ve kusuru bulunanlara uygulanan cezai müeyyideler ile iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye atan eksiklikler konusunda ihmal ve sorumluluk sahibi olanlara uygulanan idari yaptırım caydırıcılığının artırılması gerektiği belirtildi.
Raporda, ruhsatsız işletildiği tespit edilen ve kapatılan madenleri işleten kişilere hapis cezası verilmesi ve bu kişilerin ömür boyu madencilik faaliyetlerinden men edilmesine yönelik yasal düzenlemeler yapılması gerektiği kaydedildi.
Madencilik mevzuatının gözden geçirilmesi, kömür madenciliğine ilişkin tüm faaliyetler için ayrı bir mevzuat düzenlemesine ihtiyaç olduğu ifade edilen raporda, “Madenlerde iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin oluşturulması, iş güvenliği ikliminin iyileştirilmesi ve bunun sürdürülebilir kılınması için madencilik faaliyetlerinin tek bir çatı kuruluş altında toplanmasını sağlayacak uluslararası standartlarda, bağımsız bir Ulusal Maden İş Sağlığı ve Güvenliği Kurumu kurulmalıdır.” denildi.
Gazlı ocaklar için ayrı bir havalandırma mevzuatı hazırlanması gerektiği belirtilen raporda, havalandırma projelerinin, her ocağın özel şartları dikkate alınarak hazırlanması, ocak faaliyet değişikliklerine bağlı olarak güncellenmesi ve ilgili kurum veya kuruluşlar tarafından onaylanarak uygulamaya geçirilmesi gerektiği vurgulandı.
“Ocak girişlerine kamera sistemleri kurulmalı”
Türkiye’de metan içeren linyit/taşkömürü sahaları için metan drenajını da içeren metan yönetim sistematiği geliştirilmesi ve uygulanması gerektiğine yer verilen raporda, metan drenajı ile ilgili mevzuat düzenlemesi yapılması gerektiği dile getirildi.
İlgili mevzuat hükümlerine yer altı kömür işletmelerinde merkezi gaz izleme sensörlerinin lokasyonları ile ilgili belirleyici bir mesafe standardı getirilmesi, ocağa giriş ve çıkış kontrolünün daha etkin sağlanabilmesi için ocak girişlerine kamera sistemleri kurulması gerektiği ifade edilen raporda, ayrıca yer altı madenlerindeki tozla mücadele için ocaktaki bütün çalışma alanlarına taş tozu serpilmesi gerektiğinin altı çizildi.
Raporda, yer altı maden işletmelerinde, hayat hattına ulaşım ve geçiş yolları ile hayat hattının bulunduğu güzergahta düzgün zemin şartlarını sağlayan, hiçbir engel barındırmayan bir yürüme hattı oluşturulması için mevzuatta ek bir düzenleme yapılması önerisinde bulunuldu.
Maden sahalarının, yapısal jeolojileri dikkate alınarak, faylara ve diğer düzensizliklere göre mümkün olan en büyük ölçekte ruhsatlara ayrılıp rezerv kaybının en aza indirilmesi ve sahaların güvenli projeler ile işletilmesinin sağlanması gerektiği vurgulanan raporda, “Ülkemiz yer altı kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde çıkarılabilmesi için havza madenciliği ön planda tutulmalıdır.” ifadesine yer verildi.