Coşkun, AA muhabirine, ekim ayının Meme Kanseri Bilinçlendirme ve Farkındalık Ayı olduğunu anımsattı.
Meme kanserinin kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden olduğuna dikkati çeken Coşkun, Türkiye’de her yıl yaklaşık 20 bin yeni vaka görüldüğünü aktardı.
Özellikle yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hastalığın teşhisi konusunda bazı sıkıntılar yaşandığına değinen Coşkun, “Normalde bizim ilerlemiş, başka organlara yayılmış hastalık oranı yaklaşık yüzde 8 civarındayken salgın döneminde maalesef teşhislerde gecikmeler oldu. İnsanlarımız hastaneye gitmekten, ‘Kovid-19 enfeksiyonu kapar mıyım?’ diye korktu. Bu süreçte özellikle daha riskli kişilerde kontrolleri ve takipleri arttırmamız ve insanları bilinçlendirmemiz lazım. Teşhisimiz ne kadar erken evreye doğru kayarsa aldığımız neticeler o kadar iyi olmakta.” diye konuştu.
Coşkun, erkeklerde de meme kanserinin görüldüğünü ancak kadınlardan farklılıkları olduğunu söyledi.
Tüm meme kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 1 ila 2’sinin erkeklerde görüldüğünü anlatan Coşkun, “Erkeklerde biraz daha kondurulmadığı ve akla gelmediği için geç teşhisler olabilmekte ayrıca erkeklerde biraz daha agresif ve hızlı seyredebilmekte.” dedi.
Ailesinde meme kanseri öyküsü olanlara uyarı
Coşkun, Sağlık Bakanlığının yaptığı araştırmalara göre genetik yatkınlığın önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
“Tüm meme kanseri hastalarının yaklaşık yüzde 10’u ailesel meme kanseri. Bunların da yüzde 80’ninden BRCA dediğimiz genler sorumlu. Birinci derece akrabasında erken yaşta meme kanseri olanlar, ailesinde bir veya daha fazla meme kanseri olanlar, ailesinde iki taraflı meme kanseri olanların genetik testlerinin yapılması gerekiyor. Ülkemizde de genetik danışmanlık gelişti. Bu tür aile öyküsü olanların mutlaka analizlerinin yapılması gerekiyor. BRCA testleri pozitif olanlarda 70 yaşına kadar yaklaşık yüzde 70-80 meme, rahim, yumurtalık gibi kanserlerin gelişme riski var. Önceden saptanırsa ameliyatlarla, sıkı takiple ve birtakım ilaçlarla bunun önüne geçilebilir.”
Meme kanserinin her safhasında çok büyük gelişmelerin yaşandığını belirten Coşkun, birçok hastada artık memenin tamamını almadıklarını, tedavilerin çok ilerlediğini ve kişiye özel tedavi seçenekleri sunduklarını sözlerine ekledi.