“Aşçılar Diyarı” olarak bilinen ilçede ilköğretimi tamamladıktan sonra 15 yaşındayken Antalya’nın Manavgat ilçesine giden Aksu, komi olarak başladığı meslek hayatında çıraklık ve kalfalığın ardından usta aşçılığa yükseldi.
Bölgedeki otellerde şef olarak uzun yıllar görev yapan, koronavirüs salgını döneminde annesinin vefatı üzerine eşi ve 2 çocuğuyla Bolu’ya gelen Aksu, bir süre demirci babasıyla dükkanı işlettikten sonra Nijerya’da aşçılığa başladı.
Burada 3,5 yıl geçirdikten sonra babasının hastalanması üzerine kente dönen Aksu, geçen mart ayında babasını kaybetmesinin ardından ata yadigarı dükkanın kepenklerinin açık kalması için 23 yıl süren aşçılık kariyerine son verdi.
“Demircilik mesleğinde de çıraklıktan yetiştim”
Mengen’de demirciliğe başlayan Aksu, AA muhabirine, uzun yıllar turizm sektöründe hizmet verdiğini, şef düzeyindeyken gittiği askerlik sonrası da turizm sektöründe çalışmaya devam ettiğini anlattı.
Babası vefat etmeden kısa süre önce dükkanı kapatmak zorunda kaldıklarını belirten Aksu, dükkanı ve demircilik mesleğinin devamı için yaklaşık 1 ay önce kepenkleri yeniden açtığını söyledi.
Aksu, demirciliği çocukken babasının yanında öğrendiğini dile getirerek, “Demircilik mesleğinde de çıraklıktan yetiştim. Antalya’da da bu mesleği bırakmadım, orada devam ettim. Turizm sezonlarının kapalı olduğu dönemlerde oralarda iş yaptım, çalıştım. Şimdi de kendi dükkanımı açarak işimin başına geçtim.” diye konuştu.
Aşçılık mesleği çok güzel olmasına rağmen zorluklarının bulunduğuna değinen Aksu, “Çalışma saatleri maalesef uzun. Bir geçmişim var aşçılıkta. Sıcak yemek ustasıyım, kasaplık yaptım, soğuk yemek üzerine çalıştım. Sağlam ustaların, şeflerin yanında çalıştım. Çekirdekten yetiştim ama bundan sonra kendi işimi devam ettirmek istiyorum.” şeklinde konuştu.
“Bir matkabı var, 70 yıllık. Örsü var, ustasından kalma”
Aksu, babasının yaklaşık 55 yıl demircilik yaptığından bahsederek, zaman zaman çocuklarını da dükkana getirip eğitimler verdiğini, okul hayatına devam etseler bile bu mesleği öğrenmelerini istediğini dile getirdi.
Babasının kendisi ve kardeşini bu dükkandan kazandığı parayla yetiştirdiğini ifade eden Aksu, şöyle devam etti:
“Özellikle bu dükkan sayesinde okudum, kendimi gelişirdim. Babam bu dükkanla bizi yetiştirdi. Bunu çocuklarım için de devam ettirmek istiyorum. Onun eşyalarını görünce tuhaf oluyorum. Bir matkabı var, 70 yıllık. Onu buraya nasıl koyacağım, insan düşünüyor. Örsü var, ustasından kalma. Şimdi onları kullanıyorum. İster istemez üzülüyorum. Zor, yeni vefat ettiği için zor.”
Römork, çatı, garaj, ferforje demir, masa, sandalye, kameriye ve karavan demir işçiliklerini yaptığını anlatan Aksu, kendisini daha da geliştirip demircilikle ilgili her şeyi yapmak istediğini sözlerine ekledi.