Hazine ve Maliye Bakanlığı, menkul satışlarda bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırıldığı sözleşmelerin ödemelerinde Türk lirası kullanma zorunluluğuna açıklık getirirken serbest piyasa koşulları çerçevesinde Türk lirası kullanımını önceliklendirmeye ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalar yürütüldüğünü bildirdi.
- Dövize endeksli menkul satışlarda ödemeler Türk lirasıyla yapılacak
Bakanlıktan yapılan açıklamada, 2018 yılında Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri belirli sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceğine ilişkin bazı düzenlemeler yapıldığı, söz konusu düzenlemeler sonrasında bazı istisnaların da belirlendiği anımsatıldı.
Ayrıca, 19 Nisan 2022’de söz konusu karara ilişkin tebliğ değişikliğinin de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğine dikkati çekilen açıklamada, bu kapsamda menkul satış sözleşmelerinde bedellerin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasına imkan tanıyan istisnanın, piyasanın işleyişini ve ticaretin devamlılığını sekteye uğratmamak amacıyla korunması ancak bu sözleşmeler konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesinin ve kabul edilmesinin zorunlu hale getirildiği belirtildi.
Kamu kurum ve kuruluşları ile Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı şirketlerinin bu zorunluluktan muaf tutulmasının hedeflendiği kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Türk parası kıymetini koruma amacıyla oluşturulan kambiyo mevzuatının temel amacına uygun olacak şekilde, serbest piyasa koşulları çerçevesinde Türk lirası kullanımını önceliklendirmeye ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalar yürütülmeye devam edilmektedir.”
“Kıymetli Madenler ve Taşlar Piyasası”nda TL ödeme şartı aranmayacak
Açıklamada, Türkiye’de yerleşik kişilerin, 19 Nisan’dan önce kendi aralarında akdettiği menkul satış sözleşmelerinin ifası kapsamında bu tarihten önce dolaşıma girmiş döviz cinsinden kıymetli evraklar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartı aranmayacağı bildirildi.
Bu tarihten önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin de Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının zorunlu olmayacağı belirtilen açıklamada, “Borsa İstanbul AŞ Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda döviz cinsinden gerçekleştirilen kıymetli maden ve kıymetli taş alım satım işlemleri ile bu işlemlerin takası kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartının aranmaması hususları Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.” ifadesi yer aldı.
“Gayrimenkul” tanımına girmeyen her türlü mal ve eşya kapsamda
Ayrıca, tebliğde geçen “menkul” ibaresinin gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsadığı vurgulanan açıklamada, yapılan değişikliğin Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerine ilişkin olması sebebiyle, Türkiye’de yerleşik kişiler ile dışarıda yerleşik kişiler arasındaki menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunun bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada, yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 19 Nisan 2022 tarihi ve bu tarih sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek gibi ödeme araçlarının Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılmasının mümkün olmadığı ifade edildi.
Yapılan değişikliğin taşıt satış sözleşmelerinin mevcut durumunu değiştiren bir hüküm içermediği belirtilen açıklamada, 19 Nisan 2022’de yapılan değişiklik öncesinde olduğu gibi yapılan değişiklik sonrasında da Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasının mümkün olmadığı bildirildi.
Açıklamada, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin yapılan sözleşmelerdeki yükümlülüklerin söz konusu tarihte yapılan değişiklik kapsamında olmadığına da dikkat çekildi.
Ayrıca, Sermaye Piyasası Kanunu ile bu kanuna dayalı yapılan düzenlemeler çerçevesinde sermaye piyasası araçlarının (yabancı sermaye piyasası araçları ve depo sertifikaları ile yabancı yatırım fonu payları da dahil) döviz cinsinden oluşturulması, ihracı, alım satımı ve yapılan işlemlere ilişkin yükümlülüklerin döviz cinsinden kararlaştırılmasının ve bu işlemlere ilişkin yükümlülüklerin söz konusu tarihte yapılan değişiklik kapsamında olmadığı bilgisi verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Menkul satış sözleşmeleri dışındaki sözleşmelere ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden kabul edilmesi ve yerine getirilmesine yönelik herhangi bir değişiklik yapılmadığının ve mevcut istisnaların geçerli olduğunun belirtilmesinde fayda görülmektedir.”