Almanya Başbakanı Angela Merkel, derin görüş farklılıklarına rağmen Rusya ile diyaloğun sürdürülmesini stratejik gereklilik olarak gördüğünü ve bunun, diplomatik bir görev olduğunu belirtti.
Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile video konferans yoluyla yaptığı görüşmenin ardından basın toplantısı düzenlendi.
Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın hapis cezası almasını ve Rusya’nın bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin diplomatlarını ülkeden sınır dışı etme kararını kınadığını belirten Merkel, Rusya’daki gelişmelerden dolayı bu ülkeye yönelik yaptırımların genişletilebileceğine ilişkin kararı kendilerinde saklı tuttuklarını yineledi.
Şansölye Merkel, Rus gazını Almanya’ya taşıması planlanan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesinin bundan etkilenmediğini vurgulayarak, “Bu projeyle ilgili Alman hükümetinin tutumunu biliyorsunuz.” dedi.
Kuzey Akım 2 projesinin yapımını eleştirenlere yanıt veren Merkel, gaz tedariki konusunda tek taraflı olarak Rusya’ya bağımlı olunamayacağı yönündeki düşünceyi Macron ile paylaştığını ve Ukrayna’nın transit ülke olarak Rusya’dan gaz alması için Almanya’nın her zaman çaba sarf ettiğini anlattı.
Merkel, farklılıklar olmasına rağmen, yine de Rusya ile birçok konu hakkında diyaloğu sürdürmeyi stratejik olarak gerekli gördüğünü belirterek Merkel, bu konular arasında Ukrayna’da, Belarus’ta, Suriye’de ve Libya’daki gelişmeleri gösterdi ve Rusya’nın AB’nin komşusu olduğuna işaret etti.
Şansölye Merkel, “Bundan dolayı derin görüş ayrılıklarına rağmen diyaloğu devam ettirmek diplomatik görevdir.” değerlendirmesinde bulundu.
Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile uçak, drone ve tank gibi ortak silah projeleriyle ilgili konuların da ele alındığını belirten Merkel, bu projelere ilişkin görüşmelerin devam ettiğini, bazı projelerde açıklığa kavuşması gereken soruların bulunduğunu ifade etti.
AB Komisyonunun AB ülkeleri için Kovid-19 aşısı tedarik etmesini doğru bulduğunu belirten Merkel, ancak AB’de aşı üretim kapasitesinin düşündüklerinden az olduğunu gördüklerini belirtti.
Merkel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in çalışmalarını desteklediğini, üye ülkeler olarak aşı üretim kapasitesini artırmak için çaba sarf ettiklerini kaydetti.