Enflasyon beklentilerindeki artışın para politikalarında sıkılaşma baskılarını artırdığı mevcut ortamda, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında ortaya çıkan yeni varyantlar merkez bankalarını atacağı adımlar konusunda zorda bırakmaya devam ediyor. Bu durum yatırımcılar açısından ise fiyatlama belirsizliği yaratıyor.
Gelinen noktada bu hafta aralarında ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB), İngiltere Merkez Bankası (BoE), Japonya Merkez Bankası (BoJ) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) da bulunduğu 20’ye yakın merkez bankasının faiz kararını açıklaması bekleniyor.
Bir taraftan salgında yeni çıkan varyantların para politikasında teşviklerin devam etmesi gerektiğine ilişkin beklentileri artırması, diğer taraftan devam eden yüksek enflasyon endişeleri belirsizliklerin sürmesine neden oluyor.
Ülkelerin kendine has dinamikleri doğrultusunda karar alan merkez bankalarının, enflasyondaki yükseliş ve yeni varyantın ekonomik etkilerine bir yanıt olarak vereceği mesajların, 2022’ye dair para politikası beklentilerini de şekillendireceği öngörülüyor.
Bu doğrultuda yarın kararlarını açıklayacak olan Pakistan Merkez Bankası, Macaristan Merkez Bankası ve Şili Merkez Bankası’nın politika faizini artıracağı öngörülüyor.
Merkez bankalarının öncüsü konumunda bulunan Fed ise faiz kararını çarşamba günü açıklayacak. En son salgının ortaya çıktığı Mart 2020’de politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 0-0,25 aralığına çeken Fed’in, bu ay da oranlarda değişikliğe gitmemesi bekleniyor. Buna karşın son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaşan enflasyon baskıları karşısında bankanın geçen ay açıkladığı tahvil alımlarının azaltılması konusunda hızı yeniden belirleyeceği düşünülüyor.
Sözle yönlendirmeler konusunun daha fazla önem kazandığı son dönemeçte, Fed Başkanı Jerome Powell’ın şahin tutumunu sürdürüp sürdürmeyeceği ve gelecek yıla ilişkin faiz patikasına dair bir ipucu verip vermeyeceği ise yakından takip edilecek.
Avrupa’da gözler ECB ve BoE’de
Haftanın ikinci yarısında ise ECB ve BoE’nin faiz kararları yatırımcıların odak noktasında olacak. ECB’nin en son Mart 2016’da yüzde 0’a çektiği politika faizinde değişikliğe gitmesi beklenmezken, piyasaların esas odak noktası Pandemi Acil Alım Programı (PEPP) konusunda izlenecek yola dair sinyaller olacak. Son durumda, artan enflasyonist baskılar karşısında PEPP’de bir genişlemeye gidileceği beklentileri, Avrupa’da yayılımı hızlanan Omicron varyantı ile gelecek yıla ötelenmiş vaziyette…
Aynı şekilde geçen aydan bu yana faiz artırım beklentilerinin dalgalı bir seyir izlediği İngiltere tarafında da Omicron varyantına karşı alınan sert tedbirler ile tüm beklentiler 2022 yılının şubat ayında yoğunlaşmış durumda. Bu kapsamda perşembe günü bankanın faizlerde değişiklik yapmayacağına neredeyse kesin gözüyle bakılırken, sözle yönlendirmeler kritik nitelikte olacak.
Aynı gün kararlarını açıklayacak Filipinler, İsviçre, Endonezya, Tayvan ve Mısır merkez bankalarının faiz oranlarında bir değişikliğe gitmesi beklenmezken, Norveç ve Meksika’nın sınırlı da olsa faiz artırımına gideceği fiyatlanıyor.
TCMB’nin perşembe günü gerçekleştireceği Para Politikası Kurulu toplantısına ilişkin beklentiler ise, bankanın politika faizini indirim sürecine devam edebileceği ya da sabit bırakabileceği yönünde şekilleniyor.
BoJ’dan değişiklik beklenmiyor
Haftanın son işlem gününde ise piyasalar açısından kritik toplantı BoJ tarafından gerçekleştirilecek. Negatif faiz oranları ve ultra gevşek para politikasında değişikliğe gitmesi beklenmeyen bankanın, salgın sonrası kurumsal şirketlere yönelik devreye aldığı ve Mart 2022’de sona erecek destekleri tartışmaya açabileceği dile getiriliyor.
Aynı gün toplantı kararlarını açıklayacak olan Kolombiya ve Rusya merkez bankalarının da faiz artırımlarına devam edebileceği tahmin ediliyor.