Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan’a “Açık Mektup” gönderdi. 2020 yıl sonu enflasyonunun hedef aralığının üzerinde gerçekleştiği belirtilen mektupta, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemler yer aldı.
Mektupta, 2020 yılında enflasyonu belirleyen faktörler hakkında bilgi verildi. Hedefe ulaşmak için alınan önlemlere ilişkin de değerlendirmelerin yer aldığı mektupta, geçen ay, sıkı para politikası duruşunun enflasyonda kalıcı düşüşe ve fiyat istikrarına işaret eden güçlü göstergeler oluşana kadar “uzun bir müddet” korunacağı ve “gerekmesi durumunda ilave sıkılaşma yapılacağı” yönündeki sözlü yönlendirmeyle sıkı duruşun güçlendirildiği ifade edildi.
Mektupta, şunlar kaydedildi:
“Kasım ve aralık Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarında gerçekleştirilen güçlü parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin daha belirgin hale gelmesi beklenmekte, böylelikle enflasyon üzerinde etkili olan talep ve maliyet unsurlarının kademeli olarak zayıflayacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun 2021 yılı sonunda yüzde 9,4 olarak gerçekleşeceği, 2022 yıl sonunda yüzde 7’ye ve 2023 yıl sonunda ise orta vadeli hedef olan yüzde 5 seviyesine gerileyerek istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir.
Tahminler enflasyonun 2021 ve 2022 tahmin hedefleriyle uyumunu sağlayacak bir parasal sıkılık düzeyi varsayımı altında üretilmiştir. Ayrıca, küresel büyüme ve dış talep görünümünde salgın kaynaklı olumsuz bir şokun tekrar yaşanmayacağı, küresel risk iştahında yaşanan olumlu gelişmeler ile birlikte Türkiye’ye özgü risk algılarında iyileşmenin devam edeceği bir görünüm esas alınmaktadır. 2021 yılı için oluşturulan tahmin patikasında ücretler, gıda fiyatları ve uluslararası emtia fiyatları enflasyonu yukarı yönlü, yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ile enflasyon beklentileri ise enflasyonu aşağı yönlü etkilemektedir. Bu etkileşim içerisinde sıkı parasal duruşun oluşturacağı güçlü etkinin, 2021 yıl sonu enflasyonunun yüzde 9,4 düzeyine gerilemesini sağlayacağı öngörülmektedir. Ancak, bu tahminler üzerinde yukarı yönlü riskler belirgin bir şekilde önemini korumaktadır. Bu nedenle, güçlü sıkı para politikası duruşunun devam ettirilmesi zorunluluk arz etmektedir.”
“Enflasyonun öngörülen tahmin patikası çerçevesindeki gelişimi sürekli ve yakından izlenecek”
Mektupta, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda TCMB’nin uygulayacağı para politikasının temel prensiplerinin 16 Aralık 2020’de açıklanan Para ve Kur Politikası metninde yer aldığı hatırlatıldı.
Enflasyon hedeflemesi rejiminde merkez bankalarının, para politikası aktarımının süresini dikkate alarak, orta vadeli bir perspektifle gelecekteki enflasyonu kontrol etmeye çalıştığı belirtilen mektupta, para politikası kararlarının toplam talep ve enflasyon üzerindeki etkileri gecikmeli olarak görüldüğünden, politika duruşunun enflasyon tahminlerine yönelik oluşturulmasının daha etkin bir uygulama olduğu bildirildi.
Mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Bu çerçevede, Enflasyon Raporlarında paylaşılan tahminler aynı zamanda bir ‘tahmin hedefi’ ve enflasyon beklentilerine referans oluşturmak suretiyle ara hedeftir. Bir diğer ifadeyle, orta vadeli enflasyon hedefine yakınsarken beklentileri daha etkin şekilde yönetebilmek için, enflasyonun gelecek dönemdeki seyri konusunda iktisadi birimler için referans olacak değer kısa vadede enflasyon tahminleri, orta vadede ise enflasyon hedefidir. Enflasyonda mevcut seviyeler, yukarı yönlü riskler ile birlikte değerlendirildiğinde, yüzde 5 hedefinin oldukça uzağında olunduğu açıktır.
Ocak Enflasyon Raporu’nda sunduğumuz tahminler yüzde 5 enflasyon hedefine 2023 yılında ulaşabileceğimizi göstermektedir. Bu nedenle, para politikasındaki sıkı ve ihtiyatlı duruşun, yüzde 5 hedefine ulaşılması beklenen 2023 yılına kadar, uzun bir süre kararlılıkla sürdürülmesi gerekmektedir. Orta vadeli yüzde 5 hedefine varmak amacıyla, enflasyon hedeflemesi rejimi tüm unsurlarıyla uygulanacaktır. Bu süreçte, enflasyonun öngörülen tahmin patikası çerçevesindeki gelişimi sürekli ve yakından izlenecektir. Yüzde 5 hedefine varıncaya kadar gerçekleşen ve beklenen enflasyon oranı patikası ile para politikası faiz oranı patikası arasındaki düzey güçlü bir dezenflasyonist denge gözetilerek oluşturulacak ve bu denge sürekli korunacaktır. “
“Açık, samimi ve etkili bir iş birliği ve iletişim politikası yürütülecek”
Hükümete gönderilen mektupta, mevcut verilerin yanı sıra elde edilecek her türlü yeni verinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarında orta vadeli hedef patikasından sapma riskine işaret etmesi durumunda ilave sıkılaştırma önden ve kararlılıkla yapılacağı vurgulandı.
Bu kapsamda, enflasyonun ana eğilimi ve fiyatlama davranışlarına ilişkin göstergelerin, yayılım endekslerinin, talep ve maliyet unsurları ve enflasyon beklentilerinin tahmin ufku içerisinde hedefleriyle uyumunun yakından izleneceği belirtilen mektupta, “Para politikasındaki bu sıkı duruş, hedef ufku içerisinde ülke risk priminin düşmesine, Türk lirası tasarrufların özendirilmesine, ters para ikamesinin başlamasına, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesine ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesine katkı yapacaktır. Bu durum, bir yandan makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkilenirken, diğer yandan para politikasının sıkılık düzeyinin bu koşullar altında uyarlanmasına da imkan sağlayacaktır.” ifadeleri kullanıldı.
Mektupta, orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşmada güçlü politika koordinasyonu dahilinde para ve maliye politikası arasındaki eş güdümün güçlendirilmesiyle sağlanacak mali konsolidasyonun enflasyon hedeflerine varılmasında çok önemli bir girdi sağlayacağının altı çizildi.
Bu çerçevede mali disiplinin kararlılıkla sürdürülmesinin kritik bir öncelik olarak önemini koruduğu kaydedilen mektupta, şu değerlendirmeler yapıldı:
“Mali duruşun yanı sıra yönetilen/yönlendirilen fiyat ve vergi ayarlamaları, gelirler politikası ve kamu borçlanma stratejisinin de para politikası hedefleriyle uyumlu bir şekilde belirlenmesi, enflasyonla mücadelemizi destekleyecektir. Ayrıca hukuk ve ekonomi alanında atılacak reform adımları beklenti kanalıyla dezenflasyonist sürece önemli bir destek sağlayacaktır. Enflasyondaki katılık ve oynaklıkları azaltacak yapısal adımlara devam edilmesi, fiyat istikrarına ve dolayısıyla toplumsal refaha olumlu katkıda bulunacaktır. Bu kapsamda TCMB, yapısal unsurları analiz etmeye, politika önerileri geliştirmeye ve enflasyonla mücadelenin önemi konusunda ilgili paydaşlar ve kamuoyu nezdinde farkındalık oluşturmaya yönelik çalışmalarına devam edecektir.
Diğer taraftan, para politikasının kurgulanması ve uygulanmasında, şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verebilirliğin artırılması ve geliştirilmesi suretiyle para politikasına olan güvenin iyileştirilmesi yönünde de adımlar atılacaktır. Sonuç olarak, fiyat istikrarının sağlanması hedefi doğrultusunda Merkez Bankası elindeki tüm araçları tam, zamanlı, etkili, güçlü ve kararlı bir şekilde uygulamaya devam edecektir.”
Enflasyon hedeflemesi rejiminde toplumun bütün katmanlarının fiyat istikrarı hedefine odaklanması, buna inanması, karar alıcıların ve politika üretenlerin bu yönde adımları kararlı bir şekilde atmalarının esas olduğu belirtilen mektupta, “Bu çerçevede, enflasyonla mücadele sürecini tüm tarafların da sahiplendiği bir sürece dönüştürmek üzere açık, samimi ve etkili bir iş birliği ve iletişim politikası yürütülecektir.” ifadelerine yer verildi.