Kudüs Yüksek İslam Heyeti Başkanı Şeyh İkrime Sabri, yaptığı yazılı açıklamada, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın doğru yolda olan olumlu tutumlarını takdir ediyoruz. Bu tutumlar, Filistin davasının adaletine inanan bir kalpten geliyor.” ifadelerini kullandı.
Şeyh Sabri, Türkiye’nin Filistin davasına ilişkin diplomatik ve medya alanında ortaya koyduğu faaliyetlerin önemli olduğuna dikkati çekerek, Filistin halkının haklarını ve Mescid-i Aksa’nın İslami statüsünü koruyan adımların artırılması çağrısında bulundu.
Filistin halkına yönelik saldırıyı durdurmak ve İsrail’i soykırım savaşından caydıracak bir İslam birliği oluşturmak için Arap ve İslam dünyasını Türkiye ile işbirliği yapmaya davet eden Şeyh Sabri, İsrail’in, Filistin halkına karşı bu savaşında ABD ve Batı’nın sınırsız desteğinden yararlandığına vurgu yaptı.
Şeyh Sabri, Arap ve İslam ülkelerinin İsrail’e destek veren ülkelere her türlü baskıyı yapmaları gerektiğini belirterek dünyanın dört bir tarafında Filistin halkına destek amacıyla gösteri düzenleyen halkları selamladı.
İsrail’in yalanlarını ve suçlarını ortaya çıkarmak için her türlü çabayı gösteren aktivistleri, basın mensuplarını ve bağımsız karar vericileri de takdir eden Şeyh Sabri, Filistin halkının İsrail ve müttefiklerinin yürüttüğü savaş karşısında gerçek bir destek olmaksızın direndiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün düzenlenen Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Tüm imkansızlıklara rağmen Filistinli kardeşlerimiz tam 203 gündür tek başlarına direnirken, hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez.” demişti.
Müslüman olmanın, Müslümanca yaşamanın, hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın zor olduğu günlerden geçildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürmüştü:
“Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın mahremiyetine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs’ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz. Haçlı seferleriyle yakılıp yıkılan Kudüs’ü tekrar ayağa kaldıran ve dört asır boyunca bir esenlik diyarı haline dönüştüren ecdadın torunları olarak Filistin’de yaşanan menfi, müspet her gelişmeyi yakından takip ediyoruz.
Resulü Ekrem Efendimizin aleyhissalatu vesselam, şu tavsiyesi Kudüs davasında ecdadımız gibi bizim de rehberimizdir; ‘Beytü’l-Makdis’e gidin ve orada namaz kılın. Şayet oraya gidemez ve orada namaz kılamazsanız oranın kandillerini aydınlatacak yağ gönderin.’ Evet, Mescid-i Aksa bizim sadece ilk kıblemiz değildir. Aynı zamanda Hazreti Nebi’nin ve ondan önce gelen peygamberlerin de bize emanetidir. Kudüs-ü Şerif’in her köşesinde bu kutlu beldeye 400 yıl boyunca büyük sevda ile hizmet etmiş kahraman ecdadımın izi, eseri ve mührü vardır. Kimse bu izleri silemez, hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez.”