Türkiye Okçuluk Federasyonu Başkanı Abdullah Topaloğlu, Japonya’nın başkenti Tokyo’da düzenlenen 32. Yaz Olimpiyat Oyunları’nda şampiyon olarak Türkiye’ye tarihinde okçulukta ilk madalyasını kazandıran milli okçu Mete Gazoz ve karışık takımda 4. olan Yasemin Ecem Anagöz’ün başarılarını AA muhabirine değerlendirdi.
Başarının temelinin 8 yıl öncesine dayandığını ifade eden Topaloğlu, “2013 yılında yaptığımız değerlendirmeler sonucunda yeni bir teknik ekip göreve getirdik. O günden bugüne yaptığımız planlamalarla geldik. 2013’te bu programı yaptığımızda 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda madalya alacağımızı yüzde 90 ihtimalle biliyorduk, tahmin ediyorduk. Çünkü plan, program bizi oraya götürüyordu, götürecekti ondan da emindik ve sonuçta bu madalya ülkemize geldi.” diye konuştu.
Bu süreçte en büyük desteklerinin Gençlik ve Spor Bakanlığı olduğunu dile getiren Başkan Topaloğlu, “Sayın Bakanlarımızın destekleri, Sayın Genel Müdürümüzün destekleri her zaman yanımızda oldu, çok büyük bir destekti bu ama onun yanında kendi ekibinize güvenmek, Türk çocuklarına güvenmek, doğru planlama, doğru ekip, doğru malzeme bizi buralara getirdi. Bunların önemini artık tüm spor dünyası biliyor, planlı çalışmanın sonucudur bu.” dedi.
Topaloğlu, önemli bir faktörün daha olduğuna işaret ederek, “O da Türk okçuluk camiasının birlik ve beraberliği, bu çok önemli çünkü tüm kademelerde hepimiz bu desteği gördük, en küçükten, en büyüğe, kulüplerimiz, hakemlerimiz, antrenörlerimiz, velilerimiz, herkes bu programı destekledi, herkes milli takımımızı destekledi. Beraberlik içinde bugünlere ulaştık. Bu nedenle sporun içinde birlik ve beraberliğin ne kadar önemli olduğunu bu madalya ile anlamış olduk.” şeklinde görüş aktardı.
Tüm okçuluk camiasına teşekkürlerini ileten Topaloğlu, “Bu madalyanın onların eseri olduğunu hepimiz biliyoruz, hepimiz bu madalya ile gurur duymalıyız. Mete, son 5 yılda kendisi için hazırlanan plana harfiyen uyan bir sporcumuz. Bu plana bağlı kaldığı için bu başarıyı yakalamış oldu.” dedi.
Okçulukta gelen başarının arkasında çok önemli bir teknik ekibin olduğunu da kaydeden Topaloğlu, şöyle devam etti:
“Teknik direktöründen psikoloğuna kadar tüm ekip onlar için çalıştılar. Gece yok, gündüz yok, evlerine gitmek yok, 5 yıldır birlikte yaşadılar. Birbirlerine abi-kardeş, baba-anne oldular, dolayısıyla bunun da çok büyük bir önemi var. Bir aile gibi birlikte yaşadılar diyebiliriz. Bizlerin buradaki rolü onlara bu imkanları sağlamaktı, planlamayı yaparken onların ihtiyaçlarını düşünmekti. Bizler de bu yönde destek olduk, kamplarına gittik, geldik onları yalnız bırakmadık. Gördüğümüz eksiklikleri sürekli tamamlamaya çalıştık. Hep birlikte bu başarıya ulaştık. Tabii ki bu madalya tüm ülkenin madalyası, milletimizin madalyası onların desteğiyle bu madalya geldi. Gördük ki televizyonda bu maçlar yayınlanırken tüm ülke hepimiz bir olduk, hep birlikte bir amaca dua ettik, tüm millet olarak bu da ülkemizi, milletimizi birleştiren unsur oldu.”
Topaloğlu, Türkiye’nin orman yangınlarıyla büyük bir üzüntü içerisinde olduğu zamanlarda, Mete Gazoz’un olimpiyat altın madalyasını getirerek herkese büyük bir moral ve sevinç yaşattığını söyledi.
“Türk okçuluğu adına yeni bir sayfa açılıyor bu madalya ile”
Türk milletinin okçu bir geleneğe sahip olmasına karşın bugüne kadar okçuluk branşında ciddi bir başarının sağlanamadığına yönelik soruya da Topaloğlu, şunları söyledi:
“Şimdi bu madalya ile birlikte Türk okçuluğu adına yeni bir sayfa açılıyor. Artık okçulukta beklentiler daha yükseklere çıktı. Altını bireysel olarak aldık, artık hedefimiz kadın takım ve erkek takımda da olimpiyat madalyası olacak. Tabii ki bu madalyayla birlikte okçuluğa olan ilgi de tüm ülke genelinde çok fazla arttı, artmış görünüyor, biz de federasyon olarak bu talebe cevap vermeye çalışacağız, okçu sayısını daha fazla artırmaya çalışacağız. Çünkü bin kişi arasından iyi okçuları seçmek farklı, 50 bin kişi arasından iyi okçuları seçmek farklı, dolayısıyla Türk okçuluğuna çok büyük bir ivme kazandıracak bu madalya.”
Gelecek adına bütün planlarının hazır olduğunu da kaydeden Topaloğlu, “Sportif performansı yeniden yukarlara taşımak adına planlarımız şimdiden hazır teknik heyetimiz ileriye dönük planlarını hazırladı, ekim ayı sonundan itibaren 2024 Paris Olimpiyatları hazırlıklarına başlayacağız. Ne yapacağımızı, nasıl yapacağımızı biliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yasemin kızımız da çok önemli başarılara imza attı”
Topaloğlu, “İleriye dönük Türk okçuluğu artık hem takım bazında hem bireysel bazda olimpiyat madalyalarının en büyük adayıdır” dedi.
Karışık takımda milli okçu Yasemin Ecem Anagöz’ün Mete Gazoz ile birlikte olimpiyat dördüncülüğü kazanmasının da küçümsenmeyecek bir başarı olduğunu vurgulayan Topaloğlu, şunları dile getirdi:
“Takımımız olimpiyat dördüncüsü oldu, bu da çok önemli ve çok büyük bir başarı. Olimpiyat dördüncülüğüne madalya verilmiyor ama bizim açımızdan gerçekten çok büyük bir başarı. Yasemin de Mete de büyük bir mücadele verdiler, başarılı bir savaş verdiler. Olimpiyatlarda biliyorsunuz dünyanın en iyi sporcuları var, bunların 64 tane sporcunun içinden gelip de ilk 4’e girmek de küçümsenecek bir başarı değildir. Yasemin kızımız da çok önemli başarılara imza attı, burada 3 tur geçti, dolayısıyla bizim için o da madalya almış kadar başarılı bir sporcumuzdur. 2024’te madalya alacak sporcuların en önünde gelen isim de Yasemin Ecem Anagöz olacaktır. Bundan sonra Yasemin’i herkesin takip etmesini tavsiye ediyorum.”