Bahçeli, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Türkeş’in kabrine karanfil bıraktı, bakır ibrikle su döktü.
Çıkışta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bahçeli, Türk milleti ve İslam aleminin bayramını kutlayarak, hayırlara vesile olması temennisinde bulundu.
Bayramların, toplumsal barış, huzur ve kardeşliğin yayılmasında önemli fırsatlar olduğunu vurgulayan Bahçeli, bunu değerlendiren toplumların geleceğe daha umutla baktığını söyledi.
Gelişmişlik seviyesi ne olursa olsun yeryüzündeki ülkelerin büyük çoğunluğunda bir toplumsal çalkantı, şiddet, çatışma, kamplaşma ve kavga görüldüğünü belirten Bahçeli, bunun en son örneğinin İngiltere, Arnavutluk ve Türk devlet teşkilatlarının bulunduğu bazı ülkeler olduğunu ifade etti.
Türkiye’de bazı grupların bayramlar fark etmeksizin bir toplumsal gerilim, çatışma ve kamplaşma ortaya koymaya gayret ettiğini dile getiren Bahçeli, şunları söyledi:
“En son olarak bir doktor kardeşimizin Hakk’ın rahmetine kavuşması, bir cinayetle muhatap olması sonucu hayatını kaybetmesi sonucunda millet olarak büyük bir üzüntü içerisinde olmamız gerekirken, her alandaki şiddeti topluca nasıl kınayacağımızı, barış ve huzura nasıl kavuşacağımızı ortaya koymamız gerekirken, bazı sözde meslek grupları toplumsal kargaşa yaratmak, siyasi iktidarı istifaya davet edecek tarzda küstahça, zillet ittifakının yandaşları gibi hareket etme gafletine düşmüşlerdir.”
Toplumsal kargaşanın ülke için yararlı olmadığını vurgulayan Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye’nin ülke içinde ve dışında şehitleri varken, terörle mücadelede üstün bir başarının işaretleri görülürken, Türkiye’de şiddetten yararlanarak, kadına, meslek kuruluşlarını şiddeti fırsat bilip bunlarla ilgili toplumsal değerlendirmelere şiddeti nasıl önlememiz gerektiği konusunda milletimizi aydınlatma ve onların huzura davet etme çabaları varken, Türkiye’nin her tarafında 50-60’ı geçmeyen doktoruyla avukatıyla gösterilere ve bu arada da polis kardeşlerimizle çatışmayı tercih edecek ve onlara hakaret edecek durumlara düşmeye kimsenin hakkı yoktur. Bir meslek grubunu savunurken Türkiye’nin güvenlik kuruluşlarını muhatap alarak bunlara hasımlık yapmak hiçbir kimseye inandırıcı gelmez.”
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin beşinci yılında olduğunu anımsatan Bahçeli, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin muhtemelen 18 Haziran 2023’te genel seçim yaşayacağı için her şeyi millet iradesine bırakmayı, tercihi milletimizin yapmasını arzulamalıyız. Yoksa üç-beş ne idiği belirsiz, her olayda millete ters düşen ve siyasete alet kuruluşlarla bir yere varmak mümkün değildir. Her defasında söylüyorum; Tabipler Birliği kapatılmalıdır. Hekim kardeşlerim, kendi kuruluşlarını yeniden sahiplenmeli ve yeni bir organizasyona gitmelidir. Bir avuç ne idiği belirsiz doktor kılıklı anarşist ruhlu insanlardan mesleği kurtarmak lazım.”