MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Türkiye’nin önü açıktır, istikbal Türk milletinindir. 14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yarıda kalmamalıdır.” dedi.
Partisinin Bartın Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlediği “14 Mayıs’ta Aziz Milletim Sıra Sende” temalı açık hava toplantısında konuşan Bahçeli, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekilliği Genel Seçimleri’nin milletin birliği, insanların huzur ve refahı için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni etti.
Türkiye’nin, Kızılelma’nın izinde olduğunu ve yeni bir Türk asrının kapısının açıldığını ifade eden Bahçeli, “Cumhur İttifakı’nın emsalsiz uzlaşmasıyla, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uyum ve geniş imkanlarıyla Türkiye, sorun yumağı haline gelen, kriz üreten, demokrasimize tehdit eden Parlamenter Sistem’in prangalarından kurtulmuş ve ufku aydınlanmıştır. Bu başarı milletimizin başarısıdır.” diye konuştu.
Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın şartlar ne kadar ağır olsa da devletin ve milletin bekasını esas aldığını, egemenlik ve güvenlik haklarını tehdit eden provokasyonlarla mücadele ettiğini vurgulayarak, İttifakın, Türk mucizesinin şahlanışı, dünyaya vurulacak Türk mührünün müjdecisi, milli istiklalin namusu, milli istikbalin müdafaa ruhu olduğunu dile getirdi.
“Kötü niyetli hiç kimse boş hayale kapılmasın”
Türkiye’yi bağımsız, demokratik, parlak ve müreffeh geleceğe kavuşturma azminin, Türk milletinin hainlere, işbirlikçilere gösterdiği milli tepkinin adının, ülkenin kalkınmasının, milletin refah ve huzurunun güvencesinin Cumhur İttifakı olduğunu anlatan Bahçeli, “Bizim ittifakımız kutlu bir diriliş ve yükseliş seferberliğidir. Bizim ittifakımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin beka ve birliğini sadakatle savunarak, 14 Mayıs’ta yeni bir demokrasi zaferi sonucunda Türkiye’yi ileriye taşıma mücadelesine kararlılıkla devam edecektir. Kötü niyetli hiç kimse boş hayale kapılmasın, boşuna heves etmesin. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı alayına birden göğüs germeye, kirli oyunlarını birer birer bozmaya muktedirdir.” şeklinde konuştu.
Bahçeli, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli depremlerin geniş bir alanda yaygın kayıplara ve yıkımlara yol açan son bir asrın en büyük felaketi olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:
“Zillet ittifakı çarpıtıp her türlü karalamaya tevessül etse de devletimiz bütün kurumlarıyla, bütün imkanlarıyla deprem anından itibaren bölgede arama kurtarma çalışmalarına başlamıştır. Kısa süre içinde binlerce vatandaşımız enkaz altından kurtarılmıştır. Ardından da beslenme ve barınma başta olmak üzere depremzede vatandaşlarımızın tüm ihtiyaçları karşılanmıştır.
Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremesek de devletimizin gücüyle yıkılanlar mutlaka yapılacak, eksikler giderilecek, nihayet bu badireden de güçlenerek çıkılacaktır. Nitekim ülkemiz ve milletimiz kutlu yolculuğuna devam edecektir. ‘Yeni Yüzyıl, Yeni Türkiye, Yeni Hayat’ anlayışıyla hep birlikte huzurlu bir hayat kurulacak, buna ilişkin siyasi, sosyal ve ekonomik politikalar, yasal düzenlemeler ve mekanizmalar seri halde hayata geçirilecektir.”
Deprem, yangın, hastalık, sel ve su taşkınlarında hayatlarını kaybedenler ile Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında yaşanan faciada hayatlarını kaybeden maden işçilerine rahmet dileyen Bahçeli, kömürün karasından ekmeğini çıkaran madencilerin her zaman yanlarında olduklarını ve haklarını da sonuna kadar savunacaklarını kaydetti.
Bahçeli, Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, güçlü ve muktedir devleti hep birlikte inşa ve ihya edeceklerine inandıklarını, günün yaraları sarma, eksik ve gediklerimizi kapatma günü olduğunu söyledi.
“Rejim değişti’ diyerek yaygara koparanlar gafillerdir”
Felaketler üzerinden cepheleşme üretmeye çalışanların insafsız, izansız ve vicdansız olduğunu kaydeden Bahçeli, şunları kaydetti:
“Maden felaketinden sel felaketine, yangın felaketinden deprem felaketine kadar maruz kaldığımız her acı milletimizin tamamını hüzne boğmuştur. Türkiye güçlü bir devlettir. Her sorunu çözecek kabiliyettedir. Her müşkülatın üzerinden Allah’ın izniyle gelinecektir. Yeter ki bir olalım, dayanışma içinde bulunalım. Yeter ki tek ses, teke nefes, tek yürek halinde mücadele edelim. Özellikle Kahramanmaraş merkezli depremden kısa süre sonra, güvenli konutların temelleri atılmış, 319 bini bir yılda bitirilmek üzere 650 bin konutun yapılarak hak sahiplerine teslimi kararlaştırılmıştır. Deprem bölgesinde ilk etapta 105 binden fazla konutun yapım süreci de başlamıştır. Bu tablo büyük diriliş hamlesidir. Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır. Başarırsa sayın Recep Tayyip Erdoğan başaracaktır. Milliyetçi Hareket Partisinin ve Cumhur İttifakı’nın sözü sözdür, hiçbir insanımızı açıkta bırakmayacağız.”
Bugüne kadar vaatleri yerine getirdiklerini ve sözlerini tutuklarını, hiç kimseye sırt çevirmediklerini vurgulayan Bahçeli, “Türkiye’nin önü açıktır, istikbal Türk milletinindir. 14 Mayıs’tan sonra eser ve hizmet siyaseti kesintiye uğramamalıdır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yarıda kalmamalıdır. Yazılan dış menşeli karanlık senaryolarda figüranlığa talip olan zillet partilerine Bartın’dan çığ gibi bir tepki gelmelidir.” dedi.
Anadolu topraklarındaki Türk varlığının son 100 yıllık döneminin Cumhuriyet yönetimi altında geçtiğini ve yüzüncü yıla da ulaşıldığını anımsatan Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Cumhuriyet rejimi, demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Cumhuriyetin mümeyyiz vasfı, millet egemenliğine dayanması, demokrasiyi sistem olarak benimsemesidir. Rejim ile hükümet sistemi arasındaki farkı çarpıtmak için kara propaganda yapanlar, özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni devamlı surette hedef tahtasına koymuşlardır. ‘Rejim değişti’ diyerek yaygara koparanlar iflah olmaz yalancılığa, inkar edilemez önyargı hastalığına yakalanan gafillerdir.
Halbuki gerçekte yegane değişen yönetim sistemidir, bu da cumhurun cumhuriyetle kenetlenip kucaklaşmasıyla başarılmıştır. Rejim başka hükümet ve yönetim sistemi başkadır. Türkiye’de rejimin adı cumhuriyettir, hükümet sisteminin adı da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu ikisini birbirine karıştıranların zihinleri fukara olduğu için akılları da ukaladır.”
Bahçeli, 20. yüz yılın ilk çeyreğinde cumhuriyet rejimini kuran büyük Türk milletinin, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde de milli ve tarihi emanetlerle uyumlu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğini belirtti.
Cumhuriyet ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin milli bekanın, özlemlerin, hedeflerin icra ve ihata azmiyle perçinlendiğini anlatan Bahçeli, “Cumhuriyetin ardında Çanakkale Zaferi’nin heybeti, Milli Mücadele’nin haşmeti varken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ardında 15 Temmuz ihanet ve işgal hevesine karşı milletin kahramanca direnişi bulunmaktadır. Samimiyetle tutan, safiyetle okşayan müşfik ellerin değerini bilmeyenler, tekme üstüne tekme atan menfur ayaklara kapanmaktan özel haz alan teslimiyetçi şarlatanlardır. Bu şarlatanlar kulübünün Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur.” diye konuştu.
Teslimiyetçi şarlatanların, her devirde farklı farklı isim, unvan ve kılıkta ortaya çıksalar da emellerine hiçbir zaman muvaffak olamadıklarını bundan sonra da olamayacaklarını ifade eden Bahçeli, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne itiraz edenlerin,15 Temmuz’un rövanşını almak için hazırda bekleyen, FETÖ ve PKK”nın dümen suyuna giren yozlaşmış siyasi partiler olduğunu iddia etti.
Kılıçdaroğlu’na terörle mücadele eleştirisi
Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara ve İstanbul büyükşehir belediye başkanlarıyla yaptıkları mitingleri eleştiren Bahçeli, şöyle konuştu:
“Kılıçdaroğlu yanına aldığı parti başkanları ve illerini bırakıp kaçak halde sağda solda nutuk atan malum belediye başkanlarıyla terörle mücadele edeceklerini ileri sürüyor. Terörist Demirtaş’ı serbest bırakacağım diyen bir cumhurbaşkanı adayı terörle mücadele değil, terörle müzakere ve mütarekeden başka hiçbir şey yapmaz, yapamaz. İhanet odağı HDP/PKK’nın desteğiyle adaylık pozu veren Kılıçdaroğlu özerklik emellerinin, bölücü hedeflerin ümididir. Cumhuriyet demokrasinin, demokrasi de cumhuriyetin güvencesi, bu iki değerin koruyucusu da aziz Türk milletidir. Karşımızdaki zillet cephesi Türkiye’ye karşıdır.”
Bahçeli, seçimin ardından en acil birinci gündemlerinin, depremin hasarlarını tümüyle onarmak, yaraları sarmak, yeni ve güvenli 650 bin konutu inşa ederek depremzedelere teslim etmek olduğunu anlattı.
İkinci acil gündemlerinin, sosyal ve ekonomik reformlarla toplumsal refah ve rahatlamayı daha da güçlendirmek, genişletmek ve nihayet her kesime yaymak olduğunu aktaran Bahçeli, “Üçüncü acil gündemimiz, terörle mücadeleyi mutlak başarıyla sonuçlandırıp bu kanlı döngüyü milletimizin ve ülkemizin gündeminden tamamıyla çıkarmaktır. Dördüncü acil gündemimiz, yeni, demokratik, kapsayıcı, mutabakata dayalı, milletimizin beklentilerine uygun, yeni hükümet sisteminin doğasıyla uyumlu, yeniçağı kavrayan, Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın hukuki altyapısını kuran anayasayı ülkemize kazandırmaktır.” şeklinde konuştu.
Bahçeli, beşinci acil gündemlerinin de adaletten asayişe, enerjiden diplomasiye, sanayiden eğitime, ulaştırmadan sağlığa, spordan kültürel hayata, tarımdan teknolojiye, çevre ve iklim değişikliğinden kentsel dönüşüme, sanattan turizme, ekonomiden siyasete varıncaya kadar her alanda yeni yüzyılın ruhunu kavrayan, devam eden yapısal dönüşüm hamlesini hızlandıran, önümüzdeki yüzyılı Türkçe okuyan milli stratejiyi el birliğiyle hedefine ulaştırmak olduğunu aktardı.
Altıncı acil gündemlerini ise çevrelerini barış kuşağına alarak komşularla iyi ve dostane ilişkiler geliştirmek, Türk ve İslam dünyasıyla sıkı diyaloglar kurmak olduğuna değinen Bahçeli, “Bunu yapabilecek yegane irade Cumhur İttifakı’nda mahfuzdur. Türkiye’nin yürütmeyle yasama yapısı arasında tam bir dengenin tesisiyle, cumhuriyetin 110. yıl dönümü 2033’te temel meselelerini çözmüş, İstanbul’un fethinin de 600. yıl dönümü 2053’te süper güç seviyesine tırmanmış Türkiye asıl ve ortak gayemizdir. Yaparsa Cumhur İttifakı yapacaktır. ‘Hep Birlikte Türkiye’ inancıyla başaracak olan Cumhur İttifakı’dır.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin devamının yanı sıra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeni dönemde de çok güçlü şekilde seçilmesinin, Cumhur İttifakı’nın Meclis’te nitelikli çoğunluğa erişmesinin yeni yüzyıla Türk ve Türkiye mührünün vurulmasını sağlayacağını kaydetti.
“Küresel komplolara karşı devletin safındayız”
“FETÖ’cüleri, PKK’lıları serbest bırakacağını vaat eden Kılıçdaroğlu ve zillet partilerine haddini bildirmek için aziz milletim sıra sende.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Sizlerin iradesiyle zalimin zulmü yanına kalmayacak, zilletin zararı yarına bırakılmayacaktır. Milletimin her ferdini Milliyetçi Hareket Partisi’yle, Cumhur İttifakı’nın ahlaklı mücadelesine davet ediyorum. Herkesi Türkiye ve Türk milleti ortak paydasında buluşmaya çağırıyorum. Bizim çağrımız, halkın, haklının ve hakkı yenmiş gariplerin çağrısıdır. Bizim çağrımız, lider ülke Türkiye’nin tarihten gelen çağrısıdır. Bizim çağrımız, 85 milyon Türk vatandaşımızın huzur çağrısıdır. Bizim çağrımız, adil paylaşıma, adaletli bölüşüme, eşitlikle, kardeşçe, kişi hak ve hürriyetlerine saygıyla pekişmiş bir hayata çağrıdır. Bizim çağrımız, milli kararlılığın, milli doğruluşun, milli kucaklaşmanın gür çağrısıdır. Çağrımız sözdür, şerefimize emanet edilmiş manevi sözleşmedir.”
Kendileri için hiçbir siyasi hedef ve projenin Türkiye’nin egemen devlet vasfından, Türk milletinin var oluşundan, insanların huzur ve refah gayesinden daha önemli ve öncelikli olmadığına işaret eden Bahçeli, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz, tek devletin, tek milletin, tek bayrağın, tek vatanın tarafındayız. Biz tam bağımsız ve güçlü Türkiye’den, büyük Türk milletinden tarafız. İnancımıza göre feda edilecek, yok sayılacak, ihmaline göz yumulacak tek bir insanımız yoktur. Küresel komplolara karşı devletin safındayız.
Demokrasinin anaryası olmaz. Anarya nedir biliyor musunuz? Geri vites. Dolayısıyla demokrasinin geri vitesi olmaz. Demokrasinin olursa olmazı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Öyleyse anarya yok, onun için yola devam diyorum.”
Partisinin Bartın milletvekili adayları Cemal Akın ve Sezai Hangişi’yi de tanıtan Bahçeli’ye, MHP İl Başkanı Ercüment Özçelik Bartınspor forması ve atkısı hediye etti.