MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Kızılcahamam’da bir otelde düzenlen “Merkez Yönetim Kurulu, Merkez Disiplin Kurulu ve Milletvekilleri Ortak Toplantısı”nın kapanışında yaptığı konuşmada, 3 günlük bilgilendirme ve istişare toplantılarının sonuna geldiklerini belirterek, çalışmalarının başarılı, verimli ve son derece yararlı geçtiğini dile getirdi.
MHP’nin Türkiye’nin ana meselelerine bütünüyle hakim, gündemi meşgul eden konu başlıklarına dört başı mamur şekilde hazırlıklı, haysiyetli mücadelesiyle öne çıktığını vurgulayan Bahçeli, “Sevda bayrağımız Türkiye’dir. Mensubiyet kaynağımız, medarıiftiharımız büyük Türk milletidir. Milletimizin her güzel insanı özbeöz kardeşimizdir, aramızdaki bağ ortak tarih, ortak kültür, ortak inanç, ortak medeniyet hazinesiyle güçlendirilmiştir.” ifadelerini kullandı.
Karamsarlık aşılayanlara karşı umutla diri olduklarının altını çizen Bahçeli, şunları kaydetti:
“Kutuplaşmayı arkalayanlara ülkülerimizle duruş gösteriyoruz. Huzurumuzu karıştıranların, milli birliğimizin hukuk ve hudut hatlarını kurcalayanların tam karşı cephesinde dağ gibi, dev gibi duruyoruz. MHP’nin sözü senet, özü serdengeçtidir. MHP’nin siyaseti dürüst, çizgisi duru ve dengelidir. MHP, Cumhur İttifakı’nın birlik ve beraberlik şuuru içinde Türkiye ve Türk milletine hizmetkarlık derdindedir. Yolumuz çetin, yükümüz ağır olsa da inancımızın kudretiyle, irademizin kuvvetiyle tuzakları bozuyoruz, engelleri kaldırıyoruz, mütecaviz dayatmaları yerle yeksan ediyoruz. Başarmanın haricinde bir seçeneğimiz olmadığını biliyoruz. Çünkü bizim başarımız milletimizin başarısıdır, ülkemizin bahtiyarlığıdır, istikbalimizin tam bağımsızlığıdır. MHP, bir siyaset mektebi, bir irade mefkuresi, bir akıl methiyesi, millete duyulan engin ve ebedi sevginin markalaşmış bir merkez değeridir.”
Bahçeli, 9 Şubat’ta kurulan MHP’nin 53’üncü kuruluş yıl dönümünü kutladı.
“Heyecanımız ve hızımız günbegün artacak”
Bahçeli, bugün değeri çok daha iyi anlaşılan bir mücadelenin kahramanı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile silah ve dava arkadaşlarının muhterem hatırasını saygıyla andığını belirterek, tarih boyunca Türklüğü yaşatmak uğruna hayatlarını feda eden aziz ecdadı, bugünün şartlarında terörle mücadele ederken şehit düşen kahramanları rahmetle, gazileri minnetle yad etti.
Bahçeli, ömrünü Türklük ve Türkiye ülküsüne adamış Başbuğ Alparslan Türkeş ve ebediyete irtihal etmiş bütün dava arkadaşlarına Allah’tan rahmet diledi.
Kızılcahamam’da oturumlar halinde yaptıkları toplantılarda takdir ve tebrik edilecek çalışmaların paylaşıldığını, aralarında Başkanlık Divanı üyeleriyle alanlarında yetişmiş akademisyenlerin bulunduğu kişilerin iç ve dış gelişmeler hakkında sunum yaptığını aktaran Bahçeli, yorumların isabetli, analiz ve tespitlerin memnuniyet verici olduğunun altını çizdi.
Toplantılarda, MHP’nin Meclis faaliyetleri ile ilgili bilgilendirme yapıldığını, Türkiye ekonomisindeki gelişmeler, Seçim ve Siyasi Partiler Kanunu’ndaki değişiklikler ve farklı alanlardaki parti çalışmaların ele alındığını dile getiren Bahçeli, dış politikada ufuk açan bir değerlendirmede bulunan, milletvekillerinin, MYK ve MDK üyelerinin geniş bir şekilde bilgilenmesini sağlayan Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran’a teşekkür etti.
MHP’nin Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümüne muazzam ve muhtevalı bir hazırlık içinde olduğunu ifade eden Bahçeli, heyecanlarının ve hızlarının günbegün artacağına işaret etti.
“CHP’ye oy veren kardeşlerimiz aldatılmaktadır”
Bahçeli, 4 Eylül 2021’de Afyonkarahisar’da başlayan, 9 ayrı ilde komşu illerin katılımıyla icra edilen bölge toplantılarının milletten müstesna bir destek bulduğunu, ilgi gördüğünü belirterek, “Güçlü Siyaset, Lider Türkiye, Hedef 2023, Siyasette Yeni Dönem: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve Stratejik Hedefler” konseptiyle Türkiye’nin her yerine ulaşıldığını, gönül kapılarının muhabbetle çalındığını söyledi.
Beklenen sonuçların alındığını, samimiyetle çıktıkları yolun kendilerini muhteşem bir kucaklaşmaya taşıdığını dile getiren Bahçeli, 30 Ekim 2021’den itibaren ise “Adım Adım 2023, İl İl Anadolu” temasıyla 9 Aralık 2021’e kadar 81 ilin tamamında vatandaşlarla birebir temas kurulduğunu aktardı.
“Elbette durmayacağız, beklemeyeceğiz, yorgunluk emaresi göstermeyeceğiz. Devamlı bir adım önde olacağız. Devamlı daha iyisini yapmayı düşüneceğiz.” diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
“19 Şubat 2022 tarihinde başlamak suretiyle, en son seçimlerde CHP’nin sandıktan birinci çıktığı 6 il ve 125 ilçeyi kapsamına alan 131 ayrı seçim bölgesinde, bu partinin gerçek yüzünü, zillete nasıl düştüğünü, bölücülüğe nasıl teşne olduğunu, karanlık yönlerini birer birer anlatacağız, milletimizi aydınlatacağız. Bunun yanında bütün ilçelerimizde çalışmaları yoğunlaştıracağız. Bu defa da temamızı, ‘Adım Adım 2023 İlçe İlçe Anlatma ve Aydınlatma Toplantıları’ olarak belirlemiş durumdayız. CHP, tarihine sırt dönmüş, istikametinden şaşmış, Aziz Atatürk’le yollarını ayırmış, Türkiye’nin kuyusunu kazmak için kolları sıvamış siyaset yozlaşması, siyasi yıkım müteahhididir. Kaldı ki eylem ve emelleriyle bunu defalarca ispat, hatta tescil etmiştir. ‘Kuvayımilliyeyiz’ demelerine hiç kimse aldanmamalıdır, tam tersine CHP ‘kuvayı militanlık, kuvayı miskinlik, kuvayı melanetlik’tir. CHP, HDP ve zilletin diğer çıkar ortakları emperyalizmin mızrak ucudur. Zillet ittifakı Türkiye’ye doğrultulmuş kanlı silahın pas tutmuş tetiğidir. Zillet ittifakı, küresel ve bölgesel nifak üretim lobilerinin içimize sızdırılmış truva atı, aramıza yerleştirilmiş saat ayarlı bombasıdır. Zillet ittifakı, Türk demokrasi ve siyaset hayatına dış güçler tarafından döşenmiş mayın tarlası, imal edilmiş maymuncuk anahtarıdır. Maalesef CHP’ye oy veren kardeşlerimiz aldatılmaktadır. Onların tertemiz iradeleri karalanmaktadır.”
“Bu nasıl bir küstahlıktır”
Bahçeli, bugünkü CHP’nin, 1920’li yıllardaki CHP’yle uzaktan yakından alakası kalmadığını ifade ederek, “Nitekim Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimi altındaki CHP tanınmaz halde, tarif edilemez kırattadır. Nerede bir bozgunculuk, hangi alanda bir buhran varsa CHP oradadır. Nerede bir tehdit varsa CHP ve yandaş partileri kıyısında veya köşesinde, eşiğinde veya tam ortasındadır.” dedi.
Bahçeli, CHP’nin, Türk milletinin hassasiyetleriyle alenen oynadığını, bunu siyaset zannedecek kadar da ateşle oyun halinde olduğunu kaydederek, şöyle konuştu:
“CHP Genel Başkanının fotoğrafının ve imzasının bulunduğu bir afiş son günlerde billboardlarda gösterime sunulmuştur. Bu afişte ilamı yapılan ve vahameti iflah olmaz düzeylerde olan ibareler şu şekildedir: ‘Etnik köken, inanç, engellilik, cinsel yönelim yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacaktır.’ Türkiye’de dezavantajlı hiçbir kesim yoktur. ‘Var’ diyenler, bunu ısrarla iddia ve ifade edenler, Türkiye düşmanlarının değirmenine altı delik kovalarıyla su taşıma gayretkeşliğinde olan bir avuç kiralık kalem, üç beş kibirli sözde aydın, kuklalaşmış siyaset artıklarıdır. ‘Etnik kökenin dezavantaj olduğunu’ söylemek Türk milletine meydan okumak, milli kimliği yok saymaktır. Bunun adı bölücülüktür, Anayasa’nın 66’ıncı maddesini kasten çiğnemektir. İnanç konusunda dezavantajdan bahsetmek tepeden tırnağa iftiradır, izansız ve iffetsiz bir yalandır. Engelliğin dezavantaj olduğunu ileri sürmek saptırmadır, hiçbir temeli olmayan uydurmadır. Cinsel yönelim hususundaki dezavantajdan dem vurup bunun yasal güvenceye alınacağını vaat etmek ahlak ve maneviyatımıza sürülmüş kara bir lekedir. Kılıçdaroğlu böyle bir tarihi hatanın ve haya noksanlığının nasıl figüranı olabilmiştir? CHP, Müslüman Türk milletinin itibarıyla irfanıyla ihlasıyla itikadıyla manevi ihtişamıyla hesaplaşmaya nasıl cüret ve cesaret edebilmiştir? Bu nasıl bir küstahlıktır? Bu ne biçim bir siyaset küçüklüğüdür?”
“Biz MHP’yiz, dedik mi yaparız”
Milletleri ayakta tutan en önemli unsurun ahlak olduğunun altını çizen Bahçeli, ahlak bozulmaya yüz tuttuğunda, toplumda bir boğuşmanın başlayacağına, haklılığın kuvvete dayanacağına dikkati çekti.
Bunun, yıkımı kaçınılmaz hale getireceğine işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:
“CHP, milli ahlaka el kaldırmıştır. CHP, milli birliğe kaş çatmış, yüz asmıştır. CHP, Türkiye’ye yumruk sallamış, bunun adına da demokrasi diyecek kadar zırvalamış, rezaletin dibine yuvarlanmıştır. Cenabı Allah Enfal Suresi’nde bizlere şunu emretmişti, ‘Birbirinize girmeyin ki maneviyatınız sarsılmasın, devletiniz gitmesin.’ CHP milleti birbirine düşürmek, milletin birbirine girmesini temin etmek için korkunç bir provokasyonun yüklenicisi ve siyaset temsilcisidir. Buna seyirci kalmayacağız. Bu zillete ve yakın tehlikeye asla müsaade etmeyeceğiz. MHP ve Cumhur İttifakı geçilmeden, Başkent Ankara’yı geçmek hayal ürünüdür, Türkiye’nin başına musibetleri sarmak da hiç kimsenin, hiçbir siyaset kokuşmuşunun yapacağı bir şey olamayacaktır. CHP’nin maskesini düşüreceğiz, ipliğini pazara çıkaracağız, kalelerine teker teker girip bu partiye oy veren kardeşlerimize gerçekleri tüm çarpıcılığıyla anlatacağız, inanıyorum ki hepsini de ikna edeceğiz. Biz MHP’yiz, dedik mi yaparız. Hem insanımızı canımızdan aziz bilir, hem de yaptığımızı seve seve sahipleniriz. Serok Ahmet’in, ‘Oyunu Millet İttifakı’yla kuracağız’ sözlerini sanıyorum her vicdan sahibi duymuştur. Onlar oyun kurmakla uğraşadursunlar, oyunu bozacak, oyunculara bedel ödetecek kutlu millet iradesi ayaktadır, sefer halindedir, zafer de elhak Allah’tandır.”
MHP Genel Başkanı Bahçeli, Cumhur İttifakı’nın, gizli kapaklı ilişkilere heveslenmeyen, işgüzarlığa tamah etmeyen, tavşan aday çıkarmanın peşinden gitmeyen, ahlak ve aidiyet krizine düşmeyen, ittifak ortaklarının birbirine çalım atmadığı, bunun yanında öngörülen, hedefleri bilinen, ilke ve esaslarının çatısı önce “ülkem ve milletim’ anlayışıyla örülen bir fazilet ve fedakarlık meşalesi olduğunu söyledi.
“Bizimkisi bir demokrasi zenginliğidir”
MHP için Cumhur İttifakı’nın bir vatan ittifakı, bir istiklal iradesi olduğunun altın çizen Bahçeli, “Bizim için Cumhur İttifakı’nın devamlılığı stratejik mahiyetli, aynı şekilde siyasi ikbal hesaplarının üstünde diriliş ve yükseliş muvaffakiyetidir. Cumhur İttifakı, cumhurun ruh kökünden doğup, yine cumhura ve onunla mündemiç Cumhuriyet’e hizmeti ihmal edilemez görev ve sorumluluk addeden bir ahlak, bir onur, bu erdem mukavelesidir.” dedi.
“Çanakkale’yi geçilmez yapanların mirası bizimledir. Kurtuluş Savaşı’nı yöneten kahramanlar kuşağının emaneti bizim baş tacımızdır.” ifadelerini kullanan Bahçeli, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi, kurucu değerleri, istiklal ve istikbal definelerinin göz nuru, gönül ufku olduğunu vurguladı.
Cumhur İttifakı’nın geldiği yerin de ulaşmak istediği menzilin de belli olduğunu dile getiren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İttifakımızın ana fikri ecdadımızın imrenilecek duyuş ve hissiyatıyla müteselsil, siyaset ve hedeflerimizin sayfaları cumhurun muazzez vicdanıyla mühürlüdür. Cumhur İttifakı her konuda öncülük yapan halkın, haklının ve hakikat özleminin ittifakıdır. Bizimkisi bir demokrasi zenginliğidir. Adımız bilinmektedir, adayımız berraktır, aklımız milli ve yerli kavrayışla billurlaşmıştır. Buna karşılık zillet ittifakı belirsizliklerle, bilinmezliklerle, uyumsuzluklarla, uygunsuz siyasi taktik ve tavırlarla doludur. Meçhule yelkensiz, dümensiz, motorsuz açılan metruk tekne neyse zillet ittifakı aynısıdır. Cumhurbaşkanı adayları henüz karanlıktadır. Aday adayları arasında insafsız ve merhametsiz bir rekabet günden güne kamçılanmaktadır. Bunların birbirine hayrı yokken millete hayırları nasıl dokunacaktır? Serok Ahmet, ittifakın yeniden yapılanması, yeni bir perspektifle yeni baştan kurulması düşüncesindedir. İttifak içindeki partilerin eşit olarak temsili görüşünü seslendirdiği anlaşılmaktadır. Yani marjinalleşmiş küsurat partileri CHP ile aynı temsil noktasında olduklarına inanacak kadar gemi azıya almışlar, siyaseten de azıtmışlardır.”
Bahçeli, bu şaibeli tablonun Cumhur İttifakı’nın sorunu ve ilgi alanı dahilinde olmadığını belirterek, “Zillet ittifakında her koyun kendi bacağından asıla asıla ortada bacak falan da kalmamıştır. Serok Ahmet’in cumhurbaşkanı aday tarifi ise tamamen Kılıçdaroğlu’nu dışlama üzerine bina edilmiştir. Birbirlerine kulp takan bu komplo mucitlerine bundan sonra aldırış edecek ve aldanacak bize göre hiç kimse olmayacaktır. Zillet ittifakının cumhurbaşkanı adayını belirleme süreci her sarsıntıya, her sakatlığa meyyaldir, müsaittir, 7 parti için de bir kader ve kavşak mevkiidir.” diye konuştu.
“Gözün kesiyorsa Davutoğlu’na sormalısın”
“HDP’ye ısmarlanan sol ve bölücü bileşenlerden teşekkül edecek üçüncü ittifak çalışması ise sütre gerisindeki ucuz pazarlık ve uçuk mutabakatı perdeleme münafıklığıdır. Zillet ittifakı ağır hasarlıdır, kurumuştur, hastadadır.” diyen Bahçeli, şunları ifade etti:
“Henüz bir masa etrafında nasıl oturacaklarına bile karar verememişlerdir. Ağyarını mani, efradını cami bir şekilde ifade edecek olursak, zillet ittifakı samanlıkta olmayan iğneyi, karanlık odada bulunmayan kara kediyi araya araya tükenecek ve dibi boylayacaktır. Elbette bu da kendi bilecekleri bir şeydir. Kılıçdaroğlu geçtiğimiz Cuma günü televizyon kanallarından birinde yapmış olduğu değerlendirmede iktidarı eleştireyim derken kazaen serok Ahmet’e vurmuş, sonra da bu şahsın dönemin başbakanı olduğu hatırlatılınca kem küm etmiş, velakin iş işten çoktan geçmiştir. Demiştir ki ‘Kendi topraklarından Süleyman Şah Türbesini kaçırdılar. Sanki bir kahramanlık yapmış gibi. Kendi toprağından korkarak kaçan, bayrağını indiren bir iktidar düşünün.’ Sayın Kılıçdaroğlu bunu televizyon ekranında mırıldanacağına ciğerin varsa, gözün kesiyorsa Davutoğlu’na sormalısın, bu korkaklığı, bu kaçaklığı, bu acziyeti onun yüzüne yüzüne haykırmalısın. Aziz ecdadımızın kemiklerini önce sandukaya, sonra da bu sandukanın kamyon kasalarına koyulup nasıl kaçırıldığını, topraklarımızın terör örgütüne nasıl peşkeş çekildiğini ilk ağızdan duyacağın isim serok Ahmet’ten başkası değildir. Kılıçdaroğlu saymakla ve anlatmakla bitmeyecek tenakuz dehlizinde bir o yana bir buyana sallanmaktadır. Kafası karışık, kararsızlığı katı, kubbesi göçüktür. Yine mezkur televizyon programında İstanbul Belediye Başkanı’nın Birleşik Krallığın Ankara Büyükelçisiyle karın kışın tam ortasında yediği balıktan haberdar olduğunu açıklamıştır. Ancak İmamoğlu’nun konuyla alakalı itiraf ve ifşası ise Kılıçdaroğlu’nun hilafına, yani tam aksi yöndedir.”
Bahçeli, “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki gerilimin ana arterinin cumhurbaşkanı adaylığı hususunda temerküz ettiğini” söyleyerek, “İkisi de birbirini açığını kollamaktadır. İkisi de dışarıdan medet ummaktadır. İkisi de sivrilmek, birbirini rakip gördüğünden mütevellit tesirsiz hale getirmek için çırpınmaktadır.” dedi.