Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, komisyona yaptığı sunumda, kadın hakları konusunda sağlıklı bir duruş belirlemek ve bunun etik zeminini oturtmanın sadece akademik çevrelerin veya üçüncü sektörün vazifesi olmadığını, kamu kurumları açısından da bunu ısrarla ele alıp tartışmak ve yeniden değerlendirmeler yapmakta yarar bulunduğunu söyledi.
Selçuk, kadın haklarının geniş bir toplumsal düzlemde derinden kavranması, bu hakların gerekliliğinin bireysel düzeyde bir zihniyet dönüşümüne hizmet edecek şekilde kendi mecrasını bulmasının da kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Kadına yönelik şiddetin Türkiye ve dünyada önemli ölçüde mevcudiyetini sürdüren temel bir sorun olduğunu belirten Selçuk, şöyle konuştu:
“Çözümü konusunda acilin çok ötesinde ele almamız gereken bir mesele diye görüyoruz. Aile içinde yetişen çocukların topluma katılma süreci, çocuğun sosyalleşme süreci, çocuğun karşılaştığı rol modellerin bize gösterdiği hususiyetler, bunların hepsi aileyi de bir şekilde öne çıkartıyor ve sağlıklı aile ortamı içinde büyüyen çocuklarımızda şiddet davranışlarının gözlemlenmiyor olması ve oralarda daha sağlıklı çocukların yetişiyor olması elbette bize çözüm anlamında bir ışık tutuyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve bu süreci etkin bir şekilde yürütebilmek için başlangıç noktası elbette çocukluktur ve bir çocuğun doğumuyla beraber aslında biz koskoca bir ağacın büyümesini gözlemliyoruz. Kadına ve çocuğa yönelik şiddette eğitim yoluyla mücadelenin aslında en tabii mücadele olduğu ve işin kendi akışkanlığı içerisinde doğal bir yaklaşımı sergilediği de çok net. Milli Eğitim Bakanlığı olarak kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve sürecin sahici ve etkin bir şekilde yürütülebilmesi için mevcut unsurlar seferber edilmiştir.”
“Kadınlara sunulan her destek çocuklar için yeni bir alan”
Selçuk, kadınlara sunulan her yeni desteğin, her yeni yaklaşımın, her yeni gülümsemenin aslında çocuklar için bir alan açtığının farkında bulunduklarını vurgulayarak, o yüzden özellikle kadın öğretmenler marifetiyle bu meseleleri çok daha iyi algılayabildiklerini ve onların desteğiyle çeşitli projelerde güçlü şekilde yer aldıklarını anlattı.
Geleceğin dünyasında daha mutlu ve müreffeh, doğaya saygılı bir şekilde dünya ortaya koymak için eğitimin öneminin yadsınamayacağına işaret eden Selçuk, “Kadınlarımız bu konuda hem biçimlendirici, hem yol gösterici hem de gerçekten eğitimle alakası bakımından kadın dokunuşunun çok daha farklı, çok daha gerçekçi olduğunu da görme imkanına sahibiz. Kadına yönelik şiddet konusunda mücadelenin sadece toplumsal, hukuki olmadığı, bir şekilde kurumsal olmadığını, aslında bireysel olduğunu ve küçük gruplar üzerindeki oluşumların bunda daha etkili olduğunu da fark ediyoruz.” diye konuştu.
Selçuk, Milli Eğitim Bakanlığının başka bakanlık ve kurumlarla birlikte kadına yönelik şiddetle mücadeleyle ilgili bir protokole dahil olduğunu ve protokol çerçevesinde bakanlığının hedeflerine değindi.
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planının da önemli olduğuna dikkati çeken Selçuk, meselenin özünün riski yönetmek, problem çıkmadan gereken zemini oluşturmak için gayret etmek olduğunu dile getirdi.
Selçuk, ihmal ve istismarın önlenmesine yönelik yürütülen çalışmalar çerçevesinde yaklaşık 2 milyon öğrenciye, 45 bin öğretmene ve 345 bin veliye sadece bu konuya özel eğitim düzenlendiğini aktardı.
Halk Eğitim Merkezlerinin sayısı arttı
Bakanlığa bağlı 24 olgunlaşma enstitüsü ve her ilçede bir halk eğitim merkezi bulunduğunu bildiren Selçuk, yeni halk eğitim merkezleri ve binaları oluşturmak yerine belirledikleri 15 bin mahallede 15 bin okulun seçilip bunların akşam ve hafta sonları halk eğitim merkezine dönüştürüldüğünü, halk eğitim merkezlerinde verilen eğitimlerin aile bireyleri için de önemli olduğunu kaydetti.
Selçuk, 25 bin köy muhtarına yazdığı mektupla, eğitimlerin her birinin şehre gelemeyecek olanlara ücretsiz verilebileceği bilgisini paylaştıklarını, 60 binin üzerindeki köyde eğitimlere başlandığını dile getirdi.
Bu merkezlerde kadın kursiyerlerin becerilerinin arttığını ve ekonomik özgürlüklerini kazanabildiklerini ifade eden Selçuk, mesleki, sosyal, toplumsal, ekonomik, sportif, kültürel olmak üzere 72 ana alanda 3 bin 645 kurs programı olduğunu anlattı.
Selçuk, 2019’da bu kurslardan 3 milyon 224 bin erkek, 5 milyon 111 bin 250 kadının yararlandığını dile getirerek, “Halk eğitim merkezlerine kadınlarımızın müracaatı erkeklerin 2 katına yakın bir şekilde devam ediyor.” dedi.
Kişisel gelişimle ilgili Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü tarafından yapılan çalışmalar olduğunu da dile getiren Selçuk, kadına şiddetin önlenmesi noktasında 2021 Mayıs itibariyle 48 kurs açıldığı bilgisini verdi.
Henüz yeni açılan bu kurslarda 322 kadın 198’i erkek olmak üzere 520 kursiyere ulaşıldığını anlatan Selçuk, kadın konukevlerinden hizmet alan kadınların ebeveynlik becerilerini geliştirme konusunda da kursları bulunduğunu ifade etti.