Dünya ve Avrupa üçüncüsü milli judocu Bilal Çiloğlu, antrenman sırasında geçirdiği ağır sakatlık sonrası başarılı bir tedavi süreciyle hafif antrenmanlara başlarken, kazanacağı madalyaları hasretle beklediğini ifade etti.
Ay-yıldızlı judocu, geçirdiği ciddi sakatlığın ardından tedavi sürecini ve yeniden antrenmanlara başlamasını AA muhabirine değerlendirdi.
Ocak ayında sezonun ilk milli takım kampında sakatlandığını ve çok zor bir süreç yaşadığını belirten Bilal, “Öncelikle riskli bir ameliyat geçirdim. Bypass ameliyatı oldum, atar damarlarımdan biri kopmuştu, buna nakil yapılarak tekrardan iyi bir ameliyat geçirdim. Sonrasında omuzla alakalı da sıkıntı yaşadığım için bu tedavi sürecinde hem damar hem sinirsel hem de omuz açısından ortopedik bir tedavi geçirdim. Uzun ve zor bir tedaviydi.” diye konuştu.
Ankara’da yaklaşık 5 ay tedavi gördüğünü dile getiren Bilal, “Kuvvet ve kondisyon antrenmanlarına başladım. Hedefimiz bir iki ay içerisinde tekrar geri dönmek, tekrar judoya ve mindere kavuşup antrenmanlarıma başlamak ve mücadele etmeye devam etmek.” ifadelerini kullandı.
Judo maçlarına sakatlığının tamamen geçtiğinden emin olduktan sonra başlayacağını kaydeden Bilal, “Judo eksiğimi, antrenman eksiğimi tamamlayıp, takvimimi önümüzdeki duruma göre oluşturup başlayacağım. Hedefim ekim ayındaki Dünya Şampiyonası’na yetişebilmek. Sonrasında da olimpiyat kalifikasyon maçları başlıyor, bu müsabakalarda puanlarımı toplayıp önümüzdeki sezona daha güçlü girmek, eski formuma ve eski dünya sıralamalarıma tekrardan kavuşmak istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“Her gün Paris 2024’ün hayaliyle uyuyorum”
2020 Tokyo Olimpiyatları’nın Türk judosu adına buruk geçtiğini belirten milli sporcu, şöyle konuştu:
“Tokyo’da kaybettikten sonra Paris için yolun yarısında olduğumu fark ettim. O günden beri de Paris için ter döküyorum, her gün Paris 2024’ün hayaliyle uyuyorum. Sakatlandığımda bile ameliyat sürecinde doktoruma sorduğum ilk soru, ‘Ne zaman spora dönebilirim?’ oldu. Bunu sormamın tek sebebi Paris Olimpiyatları’ndaki hayalim. Hiç motivasyonumu ve düşüncelerimi bozmadan ne zaman judoya döneceğimi, ne zaman performans yapabileceğimi sordum ısrarla. O motivasyonla da tedavimin de bu kadar hızlı ilerlediğini düşünüyorum ve şu an karşınızda daha güçlü ve iyi bir şekildeyim.”
Yaşadığı sakatlığın spor tarihinde örneği olmayan, zor bir sakatlık olduğunu vurgulayan Bilal, tedavi süreciyle ilgili, “Sadece omuz değil damarımın bu şekilde hasar görmesi, doktorların söylemesiyle imkansız bir durum ama sürece baktığımızda ‘Yüzde birlik bile bir ışık varsa ben bunu takip edeceğim.’ dedim. Doktorun yanına her gittiğimde onların bana verdiği olumlu tepki hoşuma gitmeye başladı çünkü ilerlemem çok iyi gidiyordu ve onların verdiği bu olumlu tepkiler bende iki kat daha fazla motivasyon kaynağı oluyordu.” şeklinde bilgi verdi.
“En çok özlediğim şey maç yapmak ve madalya kazanmak”
Ay-yıldızlı sporcu, 2024 Paris Olimpiyatları için gereken her şeyi yapacağını belirterek, “Artık judoya tam dönebilmek için yoğun bir şekilde çalışıyorum. Takımıma kavuşmayı da çok özledim. Asla umutsuzluğa kapılmadım, sağ olsun federasyonumuz da çok iyi destek verdi, tedavim, konaklamam, hiçbir eksiğim yoktu. Takım arkadaşlarım da destekleriyle hep yanımda oldu.” diye konuştu.
“Judogi”yi çok özlediğini kaydeden Bilal Çiloğlu, zihinsel olarak da hazır olduğunu belirterek, “Çok az kaldı gerçek judo yapmama. Yakın zamanda minderlere kavuştuğumda, judogiyi de giydikten sonra artık birçok şeyi geride bırakıp döndüm diyebileceğim. Umarım artık hedeflerime doğru sakatlıksız, daha güçlü bir şekilde devam edebilirim. Hayatım boyunca yaptığım tek şeyi, tatamiye çıkıp ter dökmeyi özledim, kıyafetimi giyip yorulmayı, buradan çıktıktan sonra o yorgunluğun haklı gururunu yaşamayı… Daha sonra tabii ki en çok özlediğim şey, maç yapmak ve madalya kazanmak. Buna da inanıyorum ki yakın zamanda kavuşacağım.” ifadelerini kullandı.
Doktorlarının şu anki sağlık şartlarına nasıl baktıklarına yönelik de milli sporcu, şöyle konuştu:
“Kalp damar doktorlarım başta sporla alakalı bir şey söylememi kabul etmiyorlardı ama ortopedi doktorumuz daha iyimserdi. Şimdi şunu gördük, kalp damar doktorlarım da benim ısrarımı ve çok istekli olmamı anladı. ‘Sen mucizesin, buradan dönüp başarırsan sen çok farklısın.’ dediler, kelimelerle anlatamıyorum. Ortopedi doktorumuz ise daha önce de benim sakatlıklarımı tedavi ettiği için güçlü biri olduğumu biliyor ve şu anki gelişmemde de aynı şekilde destek veriyor. O da inanıyor ki birlikte bunu aşacağız ve bu günleri geride bırakacağız. Süreç iyi gidiyor, Prof. Dr. Gazi Huri ortopedi doktorumuz başından beri yanımdaydı, kalp damar doktorum Mustafa Yılmaz Bey, ikisi de birlikte güzel bir şekilde tedavimi yaptı. Zor bir süreç olsa da benim inandığıma inanmaya başladılar.”
Fizyoterapisti ile çalıştığını, bütün planlamayı birlikte yaptıklarını anlatan Bilal, “Her zaman onu ‘Artık ben hazırım.’ diye sıkıştırıyorum. Ancak fizyoterapistim sabırla beklememi söylüyor. Bir iki ay içinde tekrar dönüp formumu yakalamak için daha çok çalışacağım. Dünya Şampiyonası’yla dönebilirsem o eski Bilal Çiloğlu’nu, madalyalarla olimpiyat için yarıştığını göreceksiniz inşallah.” diyerek açıklamasını tamamladı.