Zirve kapsamında gerçekleştirilen “Dijital Teknolojilerde Gelecek Trendleri” başlıklı oturumun başkanlığını, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan yaptı.
Oturuma konuşmacı olarak katılan Türk Telekom CEO’su Ümit Önal, şirketlerin, dijital dönüşüme yönelik harcamalarını artırdığına dikkati çekti.
Kendilerinin de bu değerin farkında olduğunu dile getiren Önal, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin yerli ve milli dijital dönüşümü için bütün hızımızla çalışmalara devam ediyoruz. Ülkenin 81 ilinde 30,6 milyon haneyi kapsayacak fiber altyapıya sahibiz. Her gün bu fiber altyapımızı artırmaya devam ediyoruz. Aynı şekilde 5G yapay zeka, IOT, akıllı şehirler, akıllı alan teknolojileri alanında özellikle yatırım yapıyoruz. Türkiye’nin 2005 yılından bu yana en büyük teknoloji yatırımı yapan şirketlerinden biriyiz.
Ülkemizin dijital dönüşümü için Türk Telekom’un 18,7 milyar dolarlık yatırımı var. Tabii yerli ve milli kaynaklarla geliştirdiğimiz teknolojiler burada çok önemli. 5G alanında sadece Türkiye’de değil, dünyada bu konuda öncü şirketlerden biriyiz diyebilirim.”
“Yerli ve milli ürün geliştirmeyi biz de destekliyoruz”
Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy da dijital altyapı dendiğinde 5G ile fiber konusunun akla geldiğini belirterek “Türkiye’de son yıllarda dijital altyapı konusunda çok önemli çalışmalar yapıldı ve bugün dijital altyapımız son 10 yılda hızla artıyor ve büyüyor. Önümüzde gidecek yol da var. Bunlardan bir tanesi 5G.” diye konuştu.
Birçok sektörde yenilikçi yaklaşımlarla iş yapış modellerinin değiştiğine, üretim, lojistik ve sağlıkta verimliliğin arttığına işaret eden Aksoy, “Uluslararası çalışmalara baktığımızda da 5G değer zincirinin 2035 yılına kadar dünya ekonomisine 3,8 trilyon dolar katkı sağlayacağı var sayılıyor, 22,8 milyon da istihdam yaratacağı düşünülüyor. Ülkemiz de burada kendisine düşen payı alacaktır.” dedi.
Dünyada 5G yatırımlarının hızlıca ilerlediğini aktaran Aksoy, 83 ülkede 209 operatörün bu hizmeti verdiğini bildirdi.
Aksoy, Vodafone olarak dünyada 12 ülkede İtalya, İspanya, Almanya ve İngiltere başta olmak üzere 5G deneyimini tüketicilere ve kurumlara yaşattıklarını belirterek “Türkiye’de de bununla ilgili bazı örneklerimiz var. En son 23 Nisan’da dünyanın 11 ülkesinden çocuğun hologramlarını Vodafone Park’ta bir araya getirdik. 23 Nisan kutlamasını 11 ülkeden çocuğun hologramlarıyla ve Nil Karaibrahimgil’in hologramıyla yaptık. Bu ancak 5G teknolojisiyle mümkün.” diye konuştu.
Yerli ve milli ürün geliştirmeyi kendilerinin de desteklediğini dile getiren Aksoy, şöyle devam etti:
“2021 yılında Vodafone Türkiye olarak yüzde 45’i geçen oranda yerli ürün tedariki yaptık. Bunun dışında tüm satın alımlarında Türkiye’nin KOBİ’lerini önceliklendiriyoruz. Tüm satın alım süreçlerinde binlerce KOBİ’ye ihalelerimize katılması için davetiye gönderiyoruz. Mevcut KOBİ’leri önceliklendiriyoruz. Sadece ürün satın alımında değil, hizmette de aynı şekilde. Yerli çözüm odaklarına yöneldik ve ilave olarak yıllık 192 milyon liralık hizmeti de yerli çözüm ortaklarından alıyoruz.”
“Uzaktan sürücüsüz araba teknolojilerinin entegre olduğu noktadayız”
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan da Kovid-19 salgınının etkisiyle dijital dönüşümün hızlandığını, bu kapsamda Ar-Ge ve dönüşüm alanında ciddi faaliyetler göstermeye başladıklarını anlattı.
Şirketin dijital dönüşüme katkısını örneklerle anlatan Erkan, “Fiber güvenlik alanında, televizyon, müzik, anlık mesajlaşma, bulut teknolojileri gibi konularda ve bunlarla beraber siber güvenlik konusunda ciddi Ar-Ge yapan şirket haline dönüştük. Yani bir cep telefonu operatöründen, müthiş teknoloji vizyonuyla önemli dönüşüme imza attık. Turkcell bu konuda her zaman kendisini öne çıkardı. Bilişim Vadisi’nde 5G test ortamımız var. Bu test ortamında da 5G teknolojisini, yapay zekayı kullanıyoruz.” dedi.
Erkan, uzaktan sürücüsüz araba teknolojilerinin entegre olduğu bir noktada olduklarını vurgulayarak bunların Türkiye’de geliştirilmesi ve patentleştirmenin çok önemli olduğunu kaydetti.
Dünyada bulut ile veri merkezi teknolojilerine doğru müthiş trendin varlığına işaret eden Erkan, katılımcılarla şu bilgileri paylaştı:
“Verilerin güvenliği konusunda da ‘Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın’ söylemiyle yola çıktık. Bu söylem sadece bizim söylemimiz değil, bütün ülkeler artık kendi verilerine sahip çıkma vizyonu içindeler. Bunun en temel yolu da veri merkezi yatırımları. Biz bu yolculuğa çok erken çıktık. Bu konuda çok önemli yatırımlar yaptık. Ve verilerin Türkiye’de güvenli şekilde kalması için en temel ihtiyaç olan bu veri merkezlerine yatırım yaptık.”