Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 8-9 Temmuz’da ülkesini ziyaret eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi kucaklayarak karşılaması, Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un iki lider arasındaki ilişkinin 20 yılı aşkın süreye dayandığını ifade etmesi, Yeni Delhi ile Moskova arasında samimi mesajları ön plana çıkardı.
Her iki liderin görüşmeleri sırasında sergiledikleri sıcaklık, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin sert tepkisini çekti.
Ukrayna ve Batılı müttefiklerinin Moskova’yı suçladığı ancak Moskova’nın iddiaları reddettiği Kiev’deki bir çocuk hastanesine yapılan füze saldırısına atıfta bulunan Zelenskiy, X’ten yaptığı açıklamada, “Dünyanın en büyük demokrasisinin liderinin böyle bir günde Moskova’da dünyanın en kanlı suçlusuyla kucaklaştığını görmek büyük bir hayal kırıklığı ve barış çabalarına vurulmuş yıkıcı bir darbedir.” ifadelerini kullanmıştı.
Modi, son 10 yılda 6 defa Rusya’yı ziyaret etti
Modi, geçen 10 yıl içinde Rusya’ya 6 kez gitti ve Putin ile en az 17 kez görüştü.
Modi’nin ziyareti, Hindistan Başbakanı’nın geçen ay üst üste üçüncü kez göreve gelmesinden bu yana gerçekleştirdiği ilk yurt dışı ziyareti olması açısından da büyük bir önem kazanıyor.
Hindistan’ın Batı’daki yeni stratejik müttefiki ABD, Modi’ye, Moskova’da geçirdiği zamanı Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü vurgulamak için kullanmaya çağırdı. Bu çağrı, Batılı güçlerin Hindistan’ın Rusya’ya uyguladıkları baskıya karşılık vermek için yeterince çaba göstermediğine inandıklarını gösteriyor.
Hindistan şu ana kadar Batı’nın Ukrayna savaşını kınaması yönündeki taleplerini reddetti ve bunun yerine uluslararası hukuka, egemenliğe ve toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiğine işaret etti.
Modi, Moskova ziyaretinde bu cümleyi tekrarlayarak, “savaşın sorunları çözemeyeceğini” ve ilerlemenin yolunun diyalog ve diplomasiden geçtiğini belirtti.
“Modi’nin dengeleri gözetmesi sürpriz değil” vurgusu
Uluslararası Kriz Grubu’nun Hindistan uzmanı Praveen Donthi, AA muhabirine, Modi’nin dengeleri gözetmesinin sürpriz olmadığını söyledi.
Donthi, Hindistan’ın en güvenilir ve zaman içinde kendini kanıtlamış ikili ilişkisinin Rusya ile olduğunu ifade ederek, “Bu ilişki uzun zamandır Hindistan’ın dış ve stratejik politikasının merkezinde yer alıyor.” dedi.
Hindistan’ın dış politika kurumları arasında Rusya’ya yönelik güçlü bir yakınlık ve Batı’ya yönelik bazı güvensizliklerin olduğunu dile getiren Donthi, “Moskova, Batı isteksizken nükleer teknolojiyi paylaşarak Hindistan’a yardım etti.” diye konuştu.
Donthi, “Hindistan giderek ABD ve diğer Batılı müttefiklerine yaklaşsa da bu durum Hindistan-Rusya ilişkilerinin önüne geçmeyebilir.” ifadesini kullandı.
Savunma, iş dünyası ve ötesi
Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün verilerine göre, savunma ithalatındaki payı 2013-2017 döneminde yüzde 62’den 2019-2023 döneminde >yüzde 36’ya gerilemiş olsa da Rusya, Hindistan’ın en büyük silah tedarikçisi olmaya devam ediyor.
Yeni Delhi ayrıca Rusya’dan kalan iki adet S-400 hava savunma füze sisteminin de teslim edilmesini bekliyor. ABD, Hindistan’a bu sistemi tedarik etmesi için muafiyet tanımıştı.
Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Batı ile Hindistan arasındaki bir diğer sorun da Yeni Delhi’nin Batı’nın yaptırımlarının ardından Rus petrolünü yüksek indirimlerle satın alması oldu.
Savaştan önce Hindistan’ın Rusya’dan petrol ithalatı yüzde 2 civarındaydı. Bu oran savaşın ardından yüzde 40’a yükselerek Hindistan’ı Rus petrolünün en büyük alıcısı haline getirdi.
Modi’nin ziyaretinin sonunda yapılan ortak açıklamada, iki ülkenin halihazırda 65 milyar dolar olan ikili ticareti, 2030 yılına kadar 100 milyar dolara çıkarma konusunda anlaştığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca tarife dışı engellerin kaldırılması, “ulusal para birimlerini kullanan ikili bir ödeme sistemi” geliştirilmesi, gümrük prosedürlerinin düzeltilmesi ve Chennai-Vladivostok deniz yolu, Kuzey Deniz Rotası ve İran üzerinden Uluslararası Kuzey-Güney Ulaşım Koridoru dahil olmak üzere yeni bağlantı yollarının kullanılması planları da yer aldı.
Nükleer enerji de dahil olmak üzere enerji sektöründeki yatırımlar, altyapı geliştirme ve yatırım teşviki “öncelikli alanlar” olarak belirlendi.
Batı, Hindistan’ın Rusya’nın dostu olmasının faydalarını görmeye başladı
Uzman Donthi’ye göre bu işbirliği, Hindistan’ın “Rusya’yı Çin’le baş başa bırakmak yerine Moskova’ya daha fazla seçenek ve ilişki kurabileceği yollar sunmaya inandığını” gösteriyor.
Batı’nın bile “Hindistan’ın Rusya’nın dostu olmasının faydalarını görmeye başladığını belirten Donthi, Avrupa Birliği’nin (AB) Hindistan üzerinden çok sayıda Rus petrolü satın almasının da bunu gösterdiğini ileri sürdü.
Donthi, “Hindistan çok kutuplu dünyada bir kutup olmayı arzuluyor. Bu nedenle Batı ve Rusya arasında bir denge kurmaya devam edecek.” dedi.
Çok kutuplu dünyada Hindistan seçeneklerini açık tutuyor
Uluslararası ilişkiler uzmanı Wajahat Kazi ise Hindistan’ın giderek çok kutuplu hale gelen dünyada seçeneklerini açık tuttuğunu düşünüyor.
Kazi, Batı’nın Hindistan’ı kendi yörüngesine çekmesine rağmen Yeni Delhi’nin farklı kombinasyonlarla stratejik özerk dış politika paradigmasına bağlı kalmaya devam ettiğini söyledi.
Ziyaretin zamanlamasının ilginç olduğunu ifade eden Kazi, Batı’nın Putin’i “gözüne kestirdiği” bir dönemde Modi’nin bu ziyaretinin bir destek gösterisi gibi göründüğünü belirtti.
Modi’nin ziyaretinin Çin ve iç politika gibi başka boyutları bulunuyor
Siyasi analist Suvojit Bagchi, Hindistan ve Çin arasındaki sınır anlaşmazlığı sırasında Rusya’nın ara bulucu rolü oynadığına dikkati çekti.
Bagchi, Modi’nin ülke içinde Putin gibi “güçlü bir adam” olarak görüldüğünü ve uluslararası forumlardaki eylemlerinin bu imajı desteklediğini söyledi.
Koalisyon baskılarıyla gelen üçüncü döneminde Modi’nin ülke içinde iktidarını güçlendirmek için güçlü adam imajını artırması gerektiğini dile getiren Baghci, “Rusya ziyareti de bu yönde atılmış bir adım.” diye konuştu.
Hindistan Başbakanı Modi, 8-9 Temmuz’da Rusya’yı ziyaret etmişti.