MOGAN Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Aygün, yenilenebilir enerji alanında faaliyet gösteren ve Borsa İstanbul’da işleme başlayacak şirketin halka arz amacının kurumsallaşma olduğunu belirterek, “Böylelikle hem Borsa İstanbul hem de Sermaye Piyasası Kurulunun mevcut regülasyonları kapsamında daha şeffaf ve tanımlanmış çerçeveler içerisinde şirket yönetiminin uzun vadede daha sağlıklı olabileceğini düşünüyoruz.” dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Aygün, Borsa İstanbul’a kurumsallaşma amacıyla gireceklerini söyledi.
Aygün, “Halka arzımızın yüzde 80’i sermaye artışıyla olacak, yüzde 20’si de ortak satışı şeklinde gerçekleştirilecek. Sermaye artışından sonra toplam sermayenin yüzde 10,76’sını halka arz etmiş olacağız.” diye konuştu.
Halka arz kapsamında pay başına 11,33 liradan 28 Şubat-1 Mart’ta talep toplanacağını aktaran Aygün, “Halka arzda fiyat istikrarıyla ilgili işlemlerimiz de olabilecek. Bu kapsamda harcanacak parasal tutar tamamen ortak satışıyla elde edilecek gelirden yapılacak. MOGAN’ın kendi bünyesi içerisine girecek halka arz gelirinden bu konuda hiçbir harcama yapılmayacak.” ifadelerini kullandı.
Şirketin sermayesinin 2 milyar 230 milyon liradan, 2 milyar 440 milyon 108 bin liraya yükseltileceğini ifade eden Aygün, artırılacak 210 milyon 108 bin liralık nominal değerli pay ile mevcut ortaklara ait 52 milyon 527 bin lira nominal değerli payın halka arz edileceğini belirtti.
Aygün, halka arzdan gelecek gelirin de üç ana başlıkta değerlendirilmesinin planladığını anlatarak, şöyle devam etti:
“Gelirin yüzde 45’ini yeni yatırımların hayata geçirilmesi, yüzde 45’ini de halihazırda kullanılmış uzun vadeli proje finansman kredilerinin bir kısmının vadesinden önce kapatılması yönünde kullanacağız. Yüzde 10’luk kısmı da genel işletme sermayesi ihtiyaçlarının kullanımına yönelik olacaktır. Çok sağlıklı bir bünyemiz var. Halka arzın asıl amacı kurumsallaşma yolunda adım atmak. Böylelikle hem Borsa İstanbul’un hem de Sermaye Piyasası Kurulunun mevcut regülasyonları kapsamında daha şeffaf ve tanımlanmış çerçeveler içerisinde şirket yönetiminin uzun vadede daha sağlıklı olabileceğini düşünüyoruz.”
“Portföyün tümü yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapmaktadır”
MOGAN Enerji’nin, İdris Yamantürk tarafından 1958’de kurulan Güriş Grubu altında faaliyet gösterdiğini belirten Aygün, Güriş’in inşaat faaliyetlerinden elde edilen fonlarla başka alanlara da yatırım yaptığını söyledi.
Müteahhitlik hizmetlerinden gelen bilgi birikimi ve tecrübelerini yenilenebilir enerji kaynaklarına yönlendirdiklerini dile getiren Aygün, “Geldiğimiz noktada toplamı yaklaşık 1,025 megavat kapasitede, içerisinde jeotermal santral, rüzgar enerji santralleri ve hidroelektrik santralleri olan büyükçe bir portföy oluşturduk. Bugün itibarıyla toplamda 9 rüzgar enerji santralimiz, 8 jeotermal santralimiz, 4 de hidroelektrik santralimiz var. Bunlarla yıl boyunca toplamda yaklaşık 3 milyar 750 milyon kilovatsaat elektrik üretim kapasitesine sahibiz.” dedi.
Şirketin santrallerinin kurulu güç paylarına da değinen Aygün, “Yaklaşık yüzde 67’si rüzgar enerji santrallerinden, yüzde 25’i jeotermal enerji santrallerinden ve yüzde 8’i de hidroelektrik santrallerden oluşuyor.” bilgisini verdi.
Aygün, üretimin de yaklaşık yüzde 51’inin jeotermal, yüzde 44’ünün rüzgar enerji ve yüzde 5’inin hidroelektrik santrallerinden karşılandığına işaret ederek, “Portföyün tümü yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapmaktadır. Hem dünyadaki hem de Türkiye’deki çevreyle ilgili politikaların bu yönde ilerlemesi, bize büyük destek sağlamakta.” değerlendirmesinde bulundu.
İhracatçı şirketlerin karbon emisyonu nedeniyle ilave yükümlülükler ve vergilerle karşı karşıya geleceğine de değinen Aygün, şöyle konuştu:
“Herkes bu konuda tedbirlerini almak durumunda. Biz sanayi grubu şirketlerimizde tükettiğimiz elektriğin tamamını, yenilenebilir kaynaklardan üretilen elektrikten temin ediyoruz. Ülke olarak bu konuyu çok dikkatlice takip etmek gerekir. Bu da bizim gibi yenilenebilir enerji sektörüne yatırım yapan firmalara gelecekte ilave avantajlar sağlayacaktır. Dünyadaki eğilim de bu yönde, herkes yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini teşvik etmeye ve çoğaltmaya çalışıyor. Türkiye’de de 2053’te net sıfır karbon emisyon hedefimiz var.”
Aygün, MOGAN Enerji’nin gelecek dönemde hem yurt içi hem de yurt dışında sağlıklı büyümeyi hedeflediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Şimdiye kadar karlı olduğunu düşündüğümüz projelerde rol aldık, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz. Halka arz gelirlerinden, yüzde 45’lik civarında yeni yatırım harcamaları olacak. Bu kapsamda, kısa vadede mevcut rüzgar enerji santralimiz kapsamında, ilave 32,5 megavat kapasiteli hibrit güneş enerji santrali yatırımımız olacak. Daha sonra da Balkanlar’da yaptığımız iş takipleri var. Bunlardan biri sonuç verdi. Arnavutluk’ta Enerji Bakanlığının çıkmış olduğu bir ihale, Güriş Grubu olarak girmiştik, bizde kaldı. Bu ihalede MOGAN’ın yüzde 40 payı olacak. Bu sene içerisinde izinler ve sözleşme görüşmelerini tamamlayıp 2025 yılı içerisinde de o yatırıma başlamayı hedefliyoruz.”