Birçok aşı çok düşük bağışıklık tepkisi yarattığından dozun artırılması gerekiyor, ancak bu her durumda uygun olmuyor. Bu tepkiyi artırmak için bir başka yöntem de aşıya bağışıklık güçlendirici (adjuvan) eklemek. Bu amaçla genellikle iyi araştırılmış ve birçok kez testleri de yapılmış olan, fakat organizma için toksik alüminyum bileşikleri kullanılıyor. Bu sebeple de adjuvan olarak alternatif bulmak önem taşıyor.
MGU’dan uzmanlarsa adjuvan olarak insan ve diğer memeliler için güvenlik bakımından avantaj sağlayan bitki virüslerine yöneldi. Tütün mozaik virüsü, patates X virüsü, yumuşak fasulye mozaik ve karnabahar mozaik patojenleri bilim insanlarının inceledikleri potansiyel adjuvanlar arasında yer aldı.
En iyi sonuçları ise tütün mozaik virüsü ve karnabağar mozaik patojenleri verdi. Bilim insanları tütüm mozaik virüsünde ilginç bir şey fark etti; çubuk şeklindeki virüslerden birini ısıtmaları neticesinde daha güçlü bağışık artırıcı özelliklere sahip küre biçimli parçacıklar elde etti. Yapılan karşılaştırmalı deneylerde bunların alüminyum bileşiklerinden daha iyi sonuç verdiği görüldü.
Bu parçacıkların yüzeylerinin SARS-CoV-2 dahil, herhangi bir tehlikeli virüsün antijenleri çekebildiği de anlaşıldı. Ayrıca insanlar için tamamen güvenli oldukları belirtiliyor, zira sadece viral zarf proteininden oluşuyor, nükleik asit, yani virüsün genomunu da içermiyor.
Virologlar böylelikle insan vücudundaki enfeksiyonlara karşı hem antijen hem de adjuvan barındıran yeni nesil aşılar geliştirmek için hazır bir platform elde etti.
Şimdiye kadar aşı geliştirilirken ya virüsün tamamı veya parçaları (protein, taşıyıcı olarak görev yapan genom parçacıkları) kullanılarak geliştiriyordu. Moskova’daki üniversiteden uzmanlar yeni bir buluşa imza atmış oldu.
Uzmanların elde ettiği yöntemle koronavirüs proteini, tütün mozaik virüsünden elde edilen küre biçimindeki parçacıkların üzerine konumlanıyor. Aslında bu virüs partikülünün bir taklidi niteliğinde, ancak tamamen güvenli. Vücutta gerçek enfeksiyona karşı koruyan antikorların gelişmesini sağlıyor. Küre biçimindeki parçacıklar sadece organizmaya antijen taşımakla kalmayıp aynı zamanda bağışıklık tepkisinin oluşumunu da teşvik ediyor.
Moskova Devlet Üniversitesi Viroloji Bölümü’nden Profesör Olga Karpova, “Bu teknoloji yardımıyla virüs veya bakteri fark etmeksizin neredeyse insanlardaki her türlü patojene karşı aşı geliştirmek mümkün. Aşıyı elde etmek için tütün bitkilerini enfekte ediyoruz, kuluçkadan sonra bunlardan saflaştırılmış tütün mozaik virüsü preparatını ayırıyoruz. Bunlar 94 santigrat derecede kısa bir süre ısıtılıyor. Bunun neticesinde de küre biçiminde, kontrol edilebilir boyutlarda parçacıklar oluşuyor. Genetik mühendislik yaklaşımlarını kullanarak, rekombinant protein genetik yapısını elde ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Uzmanlar bu tür aşının üretiminin maliyetinin düşük olacağını belirtiyor. Nitekim tütün mozaik virüsü, neredeyse tüm bitkileri etkiliyor ve doğal koşullarda hızla çoğalıyor. Bu virüsten elde edilen parçacıklar alışılmadık düzeyde kararlılık gösteriyor, ısıyı ve donmayı kolayca tolere edebiliyor ve biyolojik olarak parçalanabiliyor.
Bilim insanları, yeni aşının immünojenisite, güvenlik ve koruma gibi temel özelliklerini fareler üzerinde test etti. Rusya Savunma Bakanlığı’na bağlı 48 Merkez Araştırma Enstitüsü’nde de hayvanlar üzerindeki klinik öncesi denemeler başladı. Bu denemeler altı ay içinde tamamlanacak ve daha sonra sıra insanlar üzerindeki klinik testlere gelecek. Testlerin başarılı geçmesi durumunda R-Farm şirketine ait tesislerde endüstriyel ölçekte üretilecek.