Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin hedeflerinden birinin, “büyük ve güçlü Türkiye” ideali olduğunu belirterek “Bu idealin gerçekleşmesi için ister Meclis’te ister Meclis dışında olsun, iktidarda kimin olduğuna bakmadan, bu ideale hizmet eden kim varsa hep destek verdi. Bugün de Büyük Birlik Partisi aynı çizgisini devam ettiriyor.” dedi.
Muhsin Yazıcıoğlu liderliğinde, 6 Aralık 1992’de Ankara Söğütözü’nde yapılan Siyasi Karar Kurultayı’nda kurulma kararı alınan BBP, “milliyetçi”, “maneviyatçı”, “sivil” ve “katılımcı” kavramlar üzerinden 29 Ocak 1993’te siyaset arenasına çıktı.
Yaklaşık 16 yıl BBP genel başkanlığını yapan Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009’da Kahramanmaraş’tan Yozgat’ta yapacağı mitinge giderken helikopter kazası sonucu hayatını kaybetti.
Yazıcıoğlu’nun vefatından sonra partinin genel sekreterliğini yürüten Yalçın Topçu, 24 Mayıs 2009’da BBP Genel Başkanlığını üstlendi.
Genel başkanlığını 3 Temmuz 2011’den bu yana Mustafa Destici’nin sürdürdüğü BBP, 30’uncu kuruluş yıl dönümünü kutluyor.
BBP Genel Başkanı Destici, partisini anlattı
Destici, AA muhabirine yaptığı açıklamada, partinin kurulduğu yıllarda Türkiye’nin karanlık günlerden geçtiğini, partinin kurucu kadrolarının “sivil inisiyatif”, “milli mutabakat”, “çokluk içinde birlik” diyerek inisiyatif aldıklarını ve Türkiye’de mevcutlardan farklı bir siyasi parti kurma özlemini gerçekleştirdiklerini söyledi.
O dönem siyasi partilerin birbirleriyle uğraşarak ve popülist politikalar uygulayarak Türkiye’nin ekonomik ve siyasi krizlerle kaos yaşamasına çanak tuttuğunu belirten Destici, BBP’nin bunun dışında tertemiz yeni bir sayfa açtığını dile getirdi.
BBP’nin, 30 yıllık serüveni içerisinde, hep doğrunun yanında, yanlışın karşısında, kuruluş felsefesine uygun olarak hep milli iradenin yanında yer aldığını anlatan Mustafa Destici, “Darbeler kimden gelirse gelsin ve kime karşı yapılırsa yapılsın buna şiddetle karşı çıktı ve sözle söylemesi gerektiği yerde sözünü söyledi, tavır alması gerektiğinde tavır aldı, sokağa inmesi gerektiğinde de sokağa indi.” diye konuştu.
Mustafa Destici, BBP’nin sadece partiye gönül verenlerin, milliyetçilerin ya da ülkücülerin değil 85 milyonun tamamının birliğini hedeflediğini, parti olarak farklılıkları zenginlik olarak gördüklerini aktardı.
Partisinin kırmızı çizgisinin “terör ve şiddete bulaşmamak” olduğunu vurgulayan Destici, bunlara bulaşmadan her türlü fikrin söylenebileceğini ifade etti.
“Büyük Birlik Partisi aynı çizgisini devam ettiriyor”
BBP’nin 30 yıldır sağduyuyla hareket ettiğini kaydeden Destici, şöyle devam etti:
“Büyük Birlik Partisinin hedeflerinden biri de ‘büyük ve güçlü Türkiye’ idealiydi. Bu idealin gerçekleşmesi için ister Meclis’te ister Meclis dışında olsun, iktidarda kimin olduğuna bakmadan bu ideale hizmet eden kim varsa hep destek verdi. Bugün de Büyük Birlik Partisi aynı çizgisini devam ettiriyor. Cumhuriyet tarihinden bu tarafa baktığımızda büyüyen ve güçlenen bir Türkiye var. Ekonomik, siyasi, savunma sanayisi, sanayi, turizm anlamında, her anlamda büyüyen ve güçlenen bir Türkiye var. Enerji alanında atılan adımların hitama ermesi noktasında da Büyük Birlik Partisi, Cumhur İttifakı ile büyük bir gayretin ve ortak bir çalışmanın içerisinde.”
Partisinin, “i’la-yı kelimetullah” yani Türk ve İslam coğrafyasındaki bütün mazlumlara sahip çıkmak ve onların sesi olmak hedefiyle de hareket ettiğini bildiren Destici, bu hedefin aynı zamanda 2018’de Cumhur İttifakı protokolünde de yer aldığını bildirdi.
Destici, Türkiye’nin tüm dünya mazlumlarına en fazla yardımı yaparak bu hedefi gerçekleştirdiğini söyledi.
“Önceliğimiz sayın Cumhurbaşkanı’mızın tekrar seçilmesi”
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin, Cumhur İttifakı’nın bir parçası olduğunu anımsatarak bundan sonraki yol haritalarına ilişkin şunları kaydetti:
“Seçimler inşallah 14 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Cumhur İttifakı’nda olduğumuz için bizim cumhurbaşkanı adayımız net, sayın Cumhurbaşkanı’mız. Milletvekili seçimlerinde de Büyük Birlik Partisi olarak Cumhur İttifakı çatısı altında kendi amblemimiz ve kendi adaylarımızla seçime katılmak arzusundayız. Önceliğimiz Sayın Cumhurbaşkanı’mızın tekrar seçilmesi ve Cumhur İttifakı’mızın da total olarak Meclis’te bugün sahip olduğu çoğunluğu koruması hatta mümkünse bunun üstünde, en azından mesela 360 sayısını geçmek lazım ki anayasa değişikliklerinde referanduma götürecek sayıya ulaşalım.”
Cumhur İttifakı olarak başörtüsü ve ailenin korunmasıyla ilgili verdikleri teklifin, TBMM’de komisyonda kabul edildiğini hatırlatan BBP Genel Başkanı Destici, “Ama Genel Kurul’da 360’ı bulamama gibi bir riskle karşı karşıyayız. İşte bu riski ortadan kaldıracak bir sayıya inşallah ulaşmayı hedefliyoruz. Bunun yanında arzumuz, BBP’nin güçlü bir grupla Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil edilmesi olacaktır.” dedi.
“Kuruluş yıl dönümü programında vizyonumuzu ortaya koyacağız”
Partinin 30. kuruluş yıl dönümünü 29 Ocak’ta Ankara’da düzenleyecekleri bir programla kutlayacaklarını söyleyen Destici, bu programda partinin geleceğe dair vizyonunu da ortaya koyacaklarını ifade etti.
Mustafa Destici, “2023 seçimlerinde kullanacağımız müzikler başta olmak üzere sloganlarımızı, ana hedeflerimizi, fikirlerimizi, vaatlerimizi, bugüne kadar Büyük Birlik Partisinin katkısıyla gerçekleşmiş yasa değişikliklerini ya da toplumun belli kesimlerinin taleplerinin karşılanması noktasında ortaya koyduğumuz gayreti, Meclis performansımızı, saha performansımızı, medya performansımızı hem arkadaşlarımızla hem de bütün Türkiye’yle paylaşacağız.” ifadelerini kullandı.
Muhsin Yazıcıoğlu davası
Helikopter kazasında kurucu genel başkanları Muhsin Yazıcıoğlu’nu kaybetmelerinden dolayı çok büyük acı yaşadıklarını dile getiren Destici, kazanın yaşandığı günden bu yana davanın takipçisi olduklarını ve olmaya devam edeceklerini ifade etti.
BBP Lideri Mustafa Destici, dava sürecine ilişkin şu bilgileri paylaştı:
“Şimdi yaklaşık 20 kişinin yargılandığı Kahramanmaraş ağır cezada süren bir dava var. Bir de ana soruşturma dosyası var. Ana soruşturma dosyasıyla ilgili bizim başından itibaren bir tezimiz ya da talebimiz vardı. Burada kurulan kaza kırım ekibi en az 9 kişiden oluşması gerekirken 3 kişi olarak kurulmuştu. İki sene önceki girişimlerimizle, Adalet Bakanlığımızın ve Başsavcılığın yaptığımız başvuruları kabul etmesi neticesinde 9 kişilik yeni bir kaza kırım ekibi ya da olayın başından itibaren bugüne kadarki serüvenini araştıracak etkin ve yetkin bir komisyon kuruldu. Şimdi bu komisyon çalışmalarını bitirmek üzere. Bu komisyon çalışması bittiğinde ve rapor açığa çıktığında şu anda şüpheli olarak baktığımız pek çok şeyin aydınlanmış olduğunu görmek arzusundayız, görmek istiyoruz.
Bu olayda, bir kazadan ziyade geniş bir aklın arkasında olabileceği bir sabotaj ve suikast ihtimali daha güçlü gözüküyor. Buradaki bütün şüpheler, hem biz hem ailelerde hem toplumda toplu iğne ucu kadar şüpheye yer vermeyecek şekilde araştırılmalı ve her şey hukuk içerisinde ortaya çıkarılmalıdır. Bu süreçte kimin hatası, ihmali ve kastı varsa ortaya çıkarılmalı ve hukuk önünde hak ettikleri cezayı almalıdırlar diye düşünüyorum. Büyük Birlik Partisi olarak, camia olarak başından itibaren bu işin takipçisi olduk. Bundan sonra da aynı şiddetle takipçisi olmaya devam edeceğiz. Bu mesele, Büyük Birlik Partililerin, camiamızın en önemli meselesidir.”