Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, 14 Haziran’da gerçekleştirilecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin, hem iş dünyasında kadının güçlendirilmesini hem de inşa edilen değerler zincirine katkı sağlamayı hedeflediğini belirterek, “Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin bu yılki çıkış noktası ise girişimcilik-dijital dünya, göç, çevre-sağlık olmak üzere 3 temel konuya odaklanıyor.” dedi.
MÜSİAD Kadın tarafından bu yıl ilk kez düzenlenecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi (IAS), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayelerinde 14 Haziran Salı günü Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleştirilecek.
Zirvenin tanıtım toplantısında konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, zirvenin “Dönüşüm Bizimle Başlar” sloganıyla gerçekleştirileceğini bildirdi.
Asmalı, iktisadi alanda etkin, dünyada saygın bir Türkiye hayaliyle yola çıkan hassasiyet sahibi iş insanlarının kurduğu MÜSİAD’ın, yurt içinde 83, yurt dışında ise 81 ülkede toplam 164 şube ve irtibat noktasına ulaştığını ifade ederek, farklı sektörlerde faaliyet gösteren 12 bin 500’ün üzerindeki üye ve 60 bini aşkın firma ile Türkiye ihracatının yüzde 20’sini gerçekleştirdiklerini söyledi.
“MÜSİAD Kadın, dünya genelinde de güçlü bir yapılanmayla yol alıyor”
Asmalı, MÜSİAD bünyesinde 2018 yılında hayata geçen MÜSİAD Kadın’ın ise nitelik ve nicelik bakımından kadın girişimci potansiyelinin yükselmesi, geliştirilmesi ve güçlendirilmesi amacıyla çalışmalarını sürdürdüğünü aktararak, şunları kaydetti:
“Toplumların müreffeh bir şekilde yükselebilmesinin yolunun, o toplumu oluşturan tüm unsurların dayanışması ile gerçekleşeceğine inanıyoruz. Bu vizyonla yol alan MÜSİAD Kadın, MÜSİAD çatısı altında faaliyet gösteren 300’ü aşkın kadın üyesiyle istihdam oluşturma, eğitim ve girişimciliği geliştirme, iş gücü piyasalarına daha iyi erişim sağlama konusunda önemli projeler yürütüyor. Fırsat eşitliği gibi yollarla kadın girişimcilere daha fazla imkan sağlanmasını hedefleyen MÜSİAD Kadın, yalnız Türkiye’de değil, dünya genelinde de güçlü bir yapılanmayla yol alıyor. Sadece iş kadınlarının mevcut potansiyelinin yükselmesi için değil, ülke genelindeki tüm kadınlarımızın aile hayatının, sosyal hayatının ve eğitim hayatının da aynı verimlilikle güçlenmesi adına sürdürülebilir projelere imza atılıyor.”
Kadın kooperatiflerini destekleme hususunda Anadolu’da etkin rol üstlenen MÜSİAD Kadın’ın, gelecek dönemde bu alandaki misyonunu daha da derinleştireceğini ifade eden Asmalı, “Kadın girişimcileri teşvik edecek, nitelikli projelerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesine destek olacak. Böylece ülkemizin ihracatına ve istihdamına katma değer sağlayacak.” dedi.
MÜSİAD Kadın’ın, Kuluçka Merkezi projesi ile kadın girişimciliğini geliştirme noktasında köprü görevi üstlendiğini aktaran Asmalı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“14 Haziran’da gerçekleştirilecek Uluslararası Farkındalık Zirvesi ise bu kapsamda hem iş dünyasında kadının güçlendirilmesini hem de inşa edilen değerler zincirine katkı sağlamayı hedefliyor. Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nin bu yılki çıkış noktası ise girişimcilik-dijital dünya, göç, çevre-sağlık olmak üzere 3 temel konuya odaklanıyor. MÜSİAD Kadın, bu zirve aracılığıyla girişimci kadınların iş hayatında karşılaştıkları zorluklara, topraklarından uzaklaşıp yeni bir ülkede yaşamak zorunda kalan göçmen kadınların kültürel entegrasyon ve sosyal uyum konusundaki beklentilerine ışık tutacak.
Bu çerçevede kadınların liderlik ettiği ve dahil olduğu sosyal uyum odaklı barış inşa çalışmalarında etkin roller üstlenecek. Farklı yaşam hikayelerinin ve deneyimlerin aktarılması ile kolektif bir bilinç oluşturulması ve bir eylem planı hazırlanması hedefleniyor. Zirvenin en önemli oturumlarından biri de küresel bir problem olarak tüm dünyayı tehdit eden çevre ve iklim krizi olacak. Bu çerçevede sıfır atık politikasından gıda atık yönetimine, iklim krizinden çevre sorunlarına kadar sürdürülebilir yaşamı etkileyen tüm süreçler, alanında uzman isimlerle masaya yatırılacak.”
“Gıda krizi, tüketim ekonomisi yerine kanaat ekonomisinin de önemini ortaya çıkardı”
Mahmut Asmalı, yeni dönemde genç ve kadın girişimcileri her alanda daha çok destekleme hedeflerinin olduğunu, gelecekte bu dünyanın öncüsü olacak kuşakları yetiştirmek adına Genç MÜSİAD ile tohumlar ektiklerini ve sayılarının 4 binleri geçtiğini, yani MÜSİAD’ın üçte birini Genç MÜSİAD’lıların oluşturduğunu bildirdi.
Sosyal sorumluluk projeleriyle insani diplomasiye, küresel hamleleriyle ticari diplomasiye katkıda bulunacaklarını anlatan Asmalı, MÜSİAD’ın, Anadolu’nun bereketini, merhametini ve medeniyet değerlerini dünyanın her köşesine taşıyacağını söyledi.
İklim değişikliğinin tetiklediği gıda krizinin, tarım ve çevre dostu iktisat anlayışını önemli hale getirdiği gibi tüketim ekonomisi yerine kanaat ekonomisinin de önemini ortaya çıkardığını belirten Asmalı, MÜSİAD olarak sadece ülkeyi değil, insanlığı ilgilendiren bu konuları her fırsatta dile getirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Asmalı, Türkiye’de kadın istihdamının 2005 yılında 5,2 milyon iken 2022 yılında 11,1 milyona çıktığına işaret ederek, “Türkiye’deki iş gücünün yüzde 34,4’ü gibi kadın istihdamı var ama bunlardan kendi işinin patronu olan kadınlarımızın oranı yüzde 1,7, Avrupa’da gelişmiş ülkelerde bu yüzde 34’ler mertebesinde. Dolayısıyla aslında kadınlarımız daha çok hizmet yoğun işlerde çalışıyor. Bu tarz farkındalık zirveleriyle, kadınlarımızın kendi startup şirketleriyle, kendi girişimcilik ruhuyla, kendi işinin patronu olmalarının farkındalığı da inşallah zirvede konuşulur. Kadınlarımızın özgüvenleriyle kendi işini kurma, yapma, becerme potansiyelinin olduğunu düşünüyoruz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye ekonomisine hizmet eden göçmenlerin belli bir disiplin içerisinde var olmaları doğru”
Bir gazetecinin, göç konusundaki değerlendirmesini sorması üzerine Mahmut Asmalı, göçmen konusuyla ilgili sağduyulu hareket etmek, Türkiye ekonomisine olan katkılarını iyi analiz etmek gerektiğini söyledi.
Asmalı, Almanya’nın Ukrayna’dan göç eden insanlara direkt oturma hakkı, çalışma izni ve her türlü desteği verdiğini, bu hakları elde etmek için giden Suriyeliler ve Afganların 6-7 yıl mücadele etmek zorunda kaldığını, Afrikalı öğrencilerin sırf ten renginden dolayı kabul edilmediğini belirterek, “Ülkemizde bu tarz bir ayrımcılık yapılmıyor. Ülkemiz canını kurtarmak isteyen, zulümden kaçmak isteyen, bombalar altında inleyen, çocuklarının nefes alacağı, rahat edeceği, en azından canını güvence altına alacağı insanlara kucağını açtı, zorunda kaldı. Bunların Türkiye’de belli bir disiplin çerçevesinde bazı iş gücü piyasalarına katılımı oldu.” diye konuştu.
Vatandaşların iş seçtiğini, özellikle emek yoğun işlerde işçi çalıştırılamadığına yönelik şikayetlerin iş dünyasından geldiğini ifade eden Asmalı, Suriye’nin kuzeyinde 30 kilometre derinliğinde bir hat oluşturulacağını, 200 binin üzerinde kalıcı konut inşa edilmesi ve Türkiye’deki birtakım göçmenlerin güvenlikli olarak nakledilmesinin söz konusu olduğunu söyledi.
“Biz Türk insanı olarak kapımıza, evimize sığınanlara ‘ne olursa olsun çıkın gidin’ deyip zalim rejimin kollarına teslim edecek bir göç politikası izlenmesini doğru bulmayız” diyen Asmalı, gerçekten Türkiye ekonomisine hizmet eden, çalışan, katma değer üreten, hem işçi olarak hem de ticaretini yapıp vergisini veren insanların belli bir disiplin içerisinde var olmalarının doğru olduğunu düşündüklerini kaydetti.
Asmalı, MÜSİAD Köyü projelerinin olduğunu, 650 tane briket ev yapıldığını, küçük ölçekli sanayi bölgeleri oluşturmayı da desteklediklerini belirtti.
Çalışma noktasında sorunların tam anlamıyla çözülmüş sayılamayacağını ifade eden Asmalı, “Birçok işverenimiz bunlara (mülteciler) yasal statüde çalışma izni verilmesini talep ediyor.” dedi.
“Muhtemeldir ki bir asgari ücret artışı olacaktır”
Asgari ücret zammına ilişkin bir soru üzerine Asmalı, geçen yıllarda asgari ücret konusunda en cesur çıkışı kendilerinin yaptığını, MÜSİAD olarak asgari ücretin net 4 bin TL’nin üzerinde olması gerektiğini söylediklerini anımsattı.
Emekçi kesimin hakkının alınması düşüncesini her zaman koruduğunu ifade eden Asmalı, şunları söyledi:
“Alım gücünün düşmesi doğrudur, enflasyonu hepimiz biliyoruz. Yüzlerce çalışanı olan firmanın iki ortağından biriyim. Bizde hiç asgari ücretli çalışmıyor. Hatta MÜSİAD’da da 65 çalışanımız var, hiçbiri asgari ücretli değil. Asgari ücretlinin alım gücünü yükseltecek kalıcı ekonomik politikalara odaklanmak gerektiğini düşünüyoruz. Asgari ücreti artır, bu üretim maliyetlerine yansısın, birtakım ürünlerin fiyatının artmasına sebep olsun, enflasyon artışı olsun, böyle bir kısır döngüye girmemek lazım geldiğini hep söylüyoruz.
Enflasyonu düşürecek kalıcı yapısal birtakım ekonomik politikaların izlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Geldiğimiz durum da ortada, hakikat, muhtemeldir ki bu konuda bir asgari ücret artışı olacaktır. MÜSİAD olarak çalışanların ezilmesine, alım gücünün düşmesine ve insanca yaşama sınırından uzaklaşıp bu noktada zor bir hayat sürmelerine gönlümüz razı olmaz. Bu noktada işverenin üzerindeki vergi yüklerini almak kaydıyla, işverenin rekabetçi statüsünü bozmamak kaydıyla, belki başka sosyal fonlardan ya da işverene vergi yükü getirmeyen birtakım uygulamalarla ek destekler verilebilir diye düşünüyoruz.”
Asmalı, özellikle Anadolu’da çok fazla işçi çalıştıran, tekstil sektörü gibi emek yoğun alanlarda bu tarz artışların yük gibi geldiğini belirterek, “Bölgesel farklılık bir ara gündeme geldi, sonra kalktı ama işveren, işçiye bir iyileştirme yapacaksa bunun mutlaka vergi dışında tutulması lazım. Ondan da devletin bir ekstra kazanç elde etmemesi lazım diye düşünüyoruz.” dedi.
“Yüksek Ahlak ve Yüksek Teknoloji’ anlayışı en büyük motivasyon kaynağımız”
MÜSİAD Kadın Başkanı Meryem İlbahar ise bir kar topunun çığa dönüşmesi gibi köklü değişimlerin de küçük bir adımla başlayacağını bildiklerini, bu adımların atılabilmesinin fark etmekle mümkün olduğunu söyledi.
İklim krizi, çevresel faktörlerin insan sağlığına etkileri, kitlesel göç hareketleri ve dijital dönüşüm gibi konuların sadece belirli birkaç ülkeyi değil, tüm dünyayı etkileyen sonuçlara gebe olduğunu ifade eden ilbahar, şunları kaydetti:
“Bugün atacağımız her adım, geride yarınlarımızı etkileyecek izler bırakmış olacak. Bu anlayışla oluşturulan değerler zincirine yeni bir halka ekleyen MÜSİAD Kadın, Uluslararası Farkındalık Zirvesi (IAS) ile ‘Dönüşüm Bizimle Başlar’ diyor. Yaşamın içinde var olan kadının tüm rollerini göz önünde bulundurarak sorunların tespitine odaklanan MÜSİAD Kadın, 14 Haziran’da düzenlenecek zirve ile değişime önayak olacak bir girişim başlatıyor. Bu yolda MÜSİAD’ımızın kuruluş mottosu olan ‘Yüksek Ahlak ve Yüksek Teknoloji’ anlayışı en büyük motivasyon kaynağımız.
İş yaşamında kadının güçlendirilmesi, çalışmalarımızın ana eksenini oluşturmakla beraber sosyal ve kültürel hayat içerisinde kadınla ilgili unsurlarla alakalı da projelerimizi geliştirmeyi sürdüreceğiz. Düzenlenecek zirveyle bütüncül bir bakış ve özgün bir yaklaşım ile iş yaşamından aile hayatına, akademiden sosyal hayata kadar temas edeceğimiz konulara, uluslararası arena ile karşılaştırmalı olarak ışık tutmak ve farkındalık oluşturmak adına ilk adımımızı atmış olacağız.”
İlbahar, kadının bulunduğu her alanda farkındalık oluşturma gayesiyle hayata geçirdikleri faaliyetlerde, kadın girişimcileri daha da güçlendirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Yaptıkları her çalışmada olduğu gibi düzenleyecekleri Uluslararası Farkındalık Zirvesi’nde de küresel anlamda gündemlerinde yer edinen meseleleri “insana değer veren” bir yaklaşımla ele alacaklarını ifade eden İlbahar, “Girişimcilik ve dijital, göç, çevre ve sağlık konu başlıklarıyla bu yılın gündemini belirliyor ve ileriki süreçlerde geliştirilecek politikalara altyapı oluşturmayı amaçlıyoruz. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı himayeleriyle gerçekleşecek zirvemizde, bu konu başlıkları ulusal ve uluslararası sorunlar ve çözüm önerileri odağında ele alınacaktır.” diye konuştu.
Sanattaki farkındalığa da işaret eden İlbahar, düzenleyecekleri etkinlikte sergilenecek “Çizginin Ahengi Modern Hat Sanatları Sergisi” başlıklı sanat eserleri ile kültürün köklerine ışık tutmayı, gelenekten geleceğe bir bağ kurmayı hedeflediklerini söyledi.
İlbahar, 2016 yılından bu yana Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde MÜSİAD’ın da paydaş olduğu “Afrika Evi” sergisinin de 14 Haziran’da Atatürk Kültür Merkezi’nde yer alacağını bildirdi.