İslam aleminde recep, şaban ve ramazanı kapsayan rahmet, bereket ve manevi yenilenme mevsimi üç aylar, 13 Şubat Cumartesi günü başlayacak.
Müslümanlara dini hissiyat ve ibadet yoğunluğu eşliğinde gündelik hayatlarını sorgulama, yenileme ve zenginleştirme fırsatı sunan üç aylar, dünyayı saran Kovid-19 nedeniyle bu yıl da hüzünle ihya edilecek.
Regaip, Miraç ve Berat kandilleri ile Kadir Gecesi gibi özel gecelerin idrak edildiği üç aylarda, oruç tutma, Kur’an-ı Kerim okuma ve sadaka verme gibi ibadetlere daha çok yönelinmesi tavsiye ediliyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı Vakit Hesaplama Bölümü’nün “vakithesaplama.diyanet.gov.tr” internet adresinde yer alan bilgiye göre, recep ayının cumaya bağlanan ilk perşembe akşamı olan 18 Şubat’ta Regaip Kandili idrak edilecek.
Hazreti Muhammed’in Allah’ın huzuruna yükseldiği gece olarak kabul edilen Miraç Kandili 10 Mart’ta ve ramazanın müjdecisi kabul edilen Berat Kandili’nin 27 Mart’ta idrak edilmesinin ardından, on bir ayın sultanı, huzur ve bereket ayı ramazan 13 Nisan’da başlayacak.
Kur’an-ı Kerim’de “Bin aydan daha hayırlı” olduğu bildirilen Kadir Gecesi, ramazanın 27. gecesi olan 8 Mayıs’ta idrak edilecek ve Müslümanlar 13 Mayıs’ta Ramazan Bayramı’nı karşılayacak.
“Üç aylar manevi feyiz ve bereket iklimidir”
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İslam kültüründe kutsal kabul edilen ve halk arasında da “üç aylar” olarak anılan recep, şaban ve ramazan aylarının manevi feyiz ve bereket iklimi olduğunu belirtti.
Üç ayların Müslümanların diğer aylara oranla daha fazla ibadet, dua, zikir, hayır ve hasenat işleriyle meşgul oldukları bir zaman dilimi olduğunu ifade eden Bozkurt, Hazreti Muhammed’in recep ayı geldiğinde “Ya Rabb, recep ve şaban ayını bizim için bereketli kıl, mübarek eyle ve bizi ramazan ayına ulaştır.” diye dua ettiğini hatırlattı.
Bozkurt, Hazreti Muhammed’in recep ve şaban aylarında diğer aylara oranla daha fazla nafile oruç tuttuğunun ancak ramazan dışında hiçbir ayın tamamını oruçlu geçirmediğinin hadis kaynaklarında yer aldığını bildirerek şunları kaydetti:
“Ramazan ayında oruç tutmak ise farzdır. Bütün bir ay boyunca tutulan oruç nedeniyle ramazanın bir oruç ayı olması yanında ayrıca Kur’an’ın bu ayda indirilmesi nedeniyle de Müslümanlar için diğer aylara oranla ramazan ayının özel bir önemi vardır. Ayrıca halkımız arasında kandil geceleri olarak bilinen Regaip, Miraç, Berat ve Kadir gecelerinin bu üç ayların içerisinde yer alması da bu aylara verilen önemin bir başka nedenidir. İşte bütün bu mübarek gün ve gecelerin etkisiyle söz konusu üç aylar, birer arınma mevsimi olarak, ferdi ve cemaatle icra edilen birçok ibadeti içeren aylardır.
Hazreti Peygamber, mübarek gün ve gecelerin değerlendirilmesini tavsiye etmiştir. Ancak bu gün ve gecelere ait özel bir namaz veya ibadet şeklinden bahsedilmemiştir. Bu bağlamda mübarek gün ve geceleri, bağışlanma ve hayatımıza çeki düzen vermek için fırsat anı olarak görmemiz gerekmektedir. Dolayısıyla müminler hayatlarının gidişatını gözden geçirmeli, hata ve günahları için tövbe etmeli, dua ederek, Kur’an-ı Kerim okuyarak, kaza veya nafile namaz kılarak bu fırsatları değerlendirmelidirler.”