Yaklaşık 10 asır önce yaşayan Hücviri’nin Lahor’un “Eski şehir” bölgesinde yer alan kabri, Güney Asya’daki en büyük türbeler arasında bulunuyor.
11. yüzyılın başlarında bugün Afganistan topraklarındaki Gazne’de dünyaya gelen Hücviri, Lahor’da vefat etmesinin ardından buraya defnedildi.
Hücviri’nin vefatının ardından takipçileri ve Lahor’daki yöneticiler, zaman içerisinde yeni yapılar ekleyerek türbeyi genişletti.
Bugün türbe kompleksi içerisinde sivil toplum örgütleri için ofisler, kütüphane, medrese, cami, polis noktası, mutfak ve otopark yer alıyor.
Her gün 30 ila 60 bin ziyaretçi
Hücviri’nin türbesine gelen günlük ziyaretçi sayısı 30 ila 60 bin arasında değişiyor. Bu sayı, bayram gibi özel günlerde iki katına çıkabiliyor.
Hücviri’nin vefat günü dolayısıyla yılda bir kere gerçekleştirilen “Urs Festivali’nde” ise ziyaretçi sayısı 1 milyonu buluyor.
Türbenin çevresi hareketli
Türbenin genişlemesi, civarındaki hayatın da hareketli olmasına yol açtı.
Türbenin etrafında irili ufaklı çok sayıda dükkan bulunuyor. Bunlar, türbede kullanılmak üzere gül satan satıcılardan, ziyaretçilere yemek hazırlayanlara kadar geniş yelpazeye yayılıyor.
Ellerinde, tabaklara konulan gül ve şekerlerle türbeyi ziyarete gelenler, Hücviri’nin kabrine yaklaştıkça gülleri yere serpmeye başlıyor. Bu durum, bir saygı olarak değerlendiriliyor.
Sosyal hayatın merkezi
Şehirdeki kutsal yerler arasında sayılan türbe, Lahor’un ekonomik, siyasi ve sosyal merkezi konumuna da dönüşmüş durumda. İş insanları, siyasetçiler, sanatçılar ve toplumun ihtiyaç sahibi kesimi türbede bir araya geliyor.
Yerel dilde “Data Darbar” olarak bilinen türbe, bir anlamda şehirdeki aşırı zenginlik ile fakirliğin bir arada göründüğü nadir yerler arasında bulunuyor.
Söz konusu kompleks, Pakistan’daki en önemli türbeleri arasında yer alıyor.
50 bin kişiye ücretsiz yemek
Türbe bünyesinde günlük yaklaşık 50 bin kişiye kadar ücretsiz yemek verilebiliyor. Bu sebeple kompleksin çevresinde çok sayıda ihtiyaç sahibini beklerken görmek mümkün.
Bununla birlikte çevredeki mahallelerde yaşayan ihtiyaç sahibi ailelere ve hastanelere de yardımlar yapılıyor. Bu yardımlar, türbe idaresinin sosyal çalışmaları arasında yer alıyor.
Türkiye’de “Hakikat Bilgisi” eseriyle tanınıyor
Güney Asya’da birçok türbede olduğu gibi burada da haftanın belirli günlerinde “kavvali müziği geleneği” sürdürülüyor.
Sufi Hücviri, Türkiye’de Hakikat Bilgisi (Keşfü’l Mahcub) isimli eseriyle tanınıyor.