Ülkenin kuzeybatısında yer alan Magway bölgesinde Gangaw kasabası yakınlarındaki çatışmalar, askeri yönetime karşı direnişi koordine eden Ulusal Birlik Hükümeti’nin, 7 Eylül’de ülke çapında “askeri yönetime karşı ayaklanma” çağrısından iki gün sonra başladı.
Görgü tanıkları, çatışmaların Myin Thar ve yakınındaki 5 köyü kontrol altına almak için 100’den fazla askerin gelmesiyle çıktığını söyledi.
Hafif silahlı milislerin uyarı ateşine rağmen askerlerin bölgeye girdiği ve sonrasında çatışmaların devam ettiği belirtildi.
Ulusal Birlik Hükümeti’nin, salı günü yaptığı ülke genelinde ayaklanma çağrısının sosyal medyada karşılık bulduğu ve bunun üzerine direniş gruplarının küçük çaplı silahlı saldırılara ve sabotajlara başladığı bildirildi.
Köylülerden alınan bilgiye göre, Myanmar ordusuna bağlı birliklerin son saldırılarında 15 ila 20 köylünün öldüğü iddia edildi. Hayatını kaybedenlerden beşinin 9. ve 10. sınıf öğrencileri, birinin de ortaokul öğretmeni olduğu kaydedildi.
Öte yandan, bağımsız yerel medyaya göre çatışmalarda 20 veya daha fazla köylü hayatını kaybetti.
Bölgedeki 2 binden fazla evin sakinlerinin ormanlık alanlara kaçtığı, askerlerin terkedilmiş evlerde ve yerel Budist manastırında kamp kurduğu bildirildi.
Askeri yönetim tarafından öldürülen veya gözaltına alınan kişilerin ayrıntılı kayıtlarını tutan bağımsız bir kuruluş olan Siyasi Mahkumlara Yardım Derneğine göre, şubat ayında ordunun yönetimi ele geçirmesinden bu yana 1058 eylemci ve vatandaş öldürüldü.
Askeri yönetim ise direniş güçlerinin 933 kişinin ölümünden sorumlu olduğunu iddia etti.
Myanmar’daki askeri darbe
Myanmar ordusu, 8 Kasım 2020 seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilimin yükselmesinin ardından 1 Şubat’ta yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere, pek çok yetkiliyi ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.
Bu tarihten itibaren bazı kentlerde düşük yoğunluklu ayaklanmalar yapılırken, kırsal alanlarda, özellikle etnik azınlık milislerinin hükümet birlikleriyle ciddi çatışmalara girdiği sınır bölgelerinde daha ciddi çatışmalar yaşandı.
Askeri yönetime karşı direniş hareketi birçok alanda “halk savunma güçleri” kurdu ancak çoğunlukla yerel olarak faaliyet gösteren bu güçler küçük çaplı operasyonlar yürütüyor.